Kanun Hükmünde Kararname ile TRT'de emekliliğe teşvik düzenlemesinin ardından, TRT'de tüm birimlere resmi yazı gönderilerek "atıl personelin belirlenmesi" ve "yeri değiştirilmesi gereken personelin listelenmesi" talimatı verildi.
Gelişmeleri bianet'e değerlendiren Haber-Sen Genel Merkezinden Ve Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) Yürütme Kurulu Üyesi Mehmet Demir, İbrahim Şahin'in TRT'ye operasyon amacıyla getirildiğini ve atılan son adımların TRT operasyonunun son adımları olduğunu söyledi.
"Teşvik mi tehdit mi?"
İbrahim Şahin'in ilk göreve geldiğinde "TRT'deki personelle 40 kanal yayın yapar, personel sayısını azaltacağız" dediğini hatırlatan Demir, sonraki süreçte kuruma 2 bin civarı yeni personel alındığını söyledi.
Gerek sanatçı kadrolarına gerekse diğer birimlere herhangi bir eleme ya da duyuru yapılmaksızın yönetim tarafından insanların getirildiğini söyleyen Demir, sözlerine şöyle devam etti:
* Bu son günlerde ortaya koydukları ikinci emekliliğe teşvik düzenlemesiyle emeklilik süresinin gelmesini bekleyenleri erken emekli edip hak ettikleri emekli ikramiyesinin belli bir yüzdesini ekstradan teşvik olarak vermeyi teklif ettiler.
* Bunun adı teşvik olmakla beraber, aynı dönemde tüm birimlere gönderdikleri yazılarla tüm koridorlarda, tüm odalarda korku havası estiriyorlar. Çünkü insanlar sürgün ve disiplin tehdidi ile karşı karşıya.
* Teşvikten yararlanma şansına sahip olan insanlar "Teşvikten yararlanıp emekli olmazsam sürgüne gönderileceğim" gibi bir endişe yaşıyor.
"Yoklama alınıyor"
Demir, herkesin işini kendi yayın saatlerinde yapmasına rağmen yönetimin sabah, öğle, akşam imza uygulaması başlattığını anlatıyor.
Yılların prodüktörlerinin, editörlerinin, muhabirlerinin, kameramanlarının sabah gelip imza attıklarını, sonra o dosyaların toplandığın ve aynı uygulamanın öğlen ve akşam da tekrar ettiğini söyleyen Demir, yönetim tarafından yeni getirilenlerin TRT'de uzun yıllardır görev yapan insanlara "TRT'ciler" adını taktığını ve bu yeni sürecin "TRT'cilerin tavsiye edilme süreci" olarak tanımlanabileceğini söyledi.
"Sendikasızlaşmak güvence değil"
Amaçlanan şeyin "dikensiz gül bahçesi" yaratmak olduğunu dile getiren Demir, sendikal faaliyetlerin de baskı ve tehditler nedeniyle kötü durumda olduğunu söyledi.
"Sendikanın soruşturma geçirmeyen temsilcisi kalmadı. Mahkemeye verilenler, geçici görevlere sürülenler, tayinen sürülenler oldu" diyen Demir, sözlerine şöyle devam etti:
* Sendikal mücadele baskı ve tehditle karşı karşıya. Bugüne kadar çok sayıda üye baskılarla "ikna edilerek" istifa ettirildi. İstifa etmemiş olanlarda da korku hakim.
* Bunlar sendika olmasa da yaşanacaktı. Mağdur edilenler sadece sendikalılar değil. Sendikalı-sendikasız ayrımı olmaksızın herkes bu baskı ve tehditten payına düşeni alıyor.
* Dolayısıyla biz TRT'de sendikasız olmanın bir güvence değil, tersine güvencesizlik olduğunu söylüyoruz ve böyle bir dönemde sendikalılaşmanın, birlikteliğin çok daha önemli olduğunu düşünüyoruz. (EKN)