Trans kadınlar çalışma hayatında cinsel kimliklerini beyan edebilecekleri, kendilerini huzurlu hissedebilecekleri, ayrımcılığa maruz kalmayacakları işleri tercih etmek isteseler de maalesef bu durumun gerçekleşmesi günümüz koşullarında pek mümkün olmuyor. Bir trans kadın istihdam edilse dahi trans kimliği sebebiyle birçok olumsuz tutum ve davranışla karşılaşabiliyor. Trans kadınların çalışma hayatında yaşadıkları tecrübeleri verilerle sunmak, politika yapıcıların bu alanı fark etmesi, yasal hakların tanınması ve işyerinde ayrımcılığın asgariye inmesi yönünde bir adım olacaktır.
Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD) kurulduğu günden itibaren LGBTİ’lerin çalışma hayatında karşılaştıkları ayrımcılıklarla ilgili çalışmalar yürütüyor. Çalışma hayatında yaşanan hak ihlallerine ilişkin dava takibi yapıyor, niceliksel araştırmalar sonucu veriler üretiyor ve bu çalışmalara ek olarak işverenler özelinde de işyerlerinde yaşanan olumsuz durumları asgariye indirebilmek için yuvarlak masa toplantıları gerçekleştiriyor, şirketlere LGBTİ hakları eğitimi veriyor.
Bu çalışmaların bir devamı niteliğinde olan Ekim 2015-Eylül 2016 tarihlerinde gerçekleştirilen Trans Kadınların ‘Alternatif’ İş Deneyimleri araştırma projesi ile trans kadınların en çok görünür oldukları iş kolu olan seks işçiliği dışında iş hayatının hangi alanlarında var oldukları ve bu alanlarda yaşadıkları problemler tartışmaya açıldı.
Proje kapsamında 13’ü İstanbul, ikisi Mersin olmak üzere farklı iş ve sektörlerde çalışan 15 trans kadınla derinlemesine mülakat yapıldı. Eğitim geçmişleri, istihdam edilme süreçleri, çalışma hayatında karşılaştıkları sorunlar, cinsiyet geçiş süreci, askerlik vb. konular odağa alınarak iş hayatında var olabilmelerinin yolları, bireysel stratejiler, sosyo-ekonomik faktörler ve LGBTİ hareketi ile kurulan ilişki irdelendi.
Bu araştırmanın sonucunda aşağıdaki verilere ulaştık.
Aileler önyargılarından kurtulamıyor
“İlk bir ay boyunca bana inanmadılar, biliyor musunuz? Bana soruyorlar nerede çalışıyorsun diye. R.’de. Yemin ediyorum, ‘vallahi R.’de’ diyorum. ‘Yok, R.’de değilsin.’ İlk bir ay boyunca bana şu muamele yapıldı, Kadıköy’de falan benim arkadaşlarım falan vardı ya. Oralara gidip fuhuş yapıp akşam eve dönüyorsun, muamelesi yapıldı bana. Hiç unutmuyorum aklımdan o sözler gitmiyor, çok kötü bir dönemdi. Gerçekten çok kötü laflardı. Eve gidiyordum, kız kardeşim ayrı konuşuyordu, annem ayrı konuşuyordu. Şunu söylüyorlardı beraber yan yanayken, ben mutfağa geçiyorum söyledikleri laf şu: ‘Acaba bugün kaç tane adamın altına yattı geldi?’, ‘Ne kadar para kazandı acaba?’” (Neşe, 25, Kasiyer)
Görüşülen trans kadınlar eğitim hayatına, cinsiyet geçiş sürecine ve iş hayatına adım atarken aile desteğinin öneminden bahsediyorlar. Aile, tüm bu süreçlerde kişilere maddi ve manevi destek verebilir, çalışma hayatına girene kadar güvence sağlar ve seks işçiliği dışındaki diğer iş kollarını tercih etmelerine olanak sağlayabilir.
Ayrıca aileler trans çocuklarını sahiplense dahi önyargıların dışında tutamıyor, seks işçiliği dışında bir işte çalışabileceğine ihtimal vermiyor ve psikolojik baskı yaparak işyerini sorgulayabiliyor.
Eğitimde ayrımcılık yaygın
“Şöyle okul şeydi böyle yani cinsiyetimle ilgili yaşadıkları şeyden dolayı benim okuldan atılmama karar verdiler. Okuldan atıldım. Ondan sonra tekrar bir durum oldu okula geri girmek zorunda kaldım. Geri girdim bu sefer de şey olduğum için Elektrik Mühendisleri Odası o dönemde 82’de imza yetkisi vermedi bana. Kaydetmedi. Kaydetmediği için imza yetkisi vermediği için elektrik mühendisliği bölümünü bitirdim ama imza yetkim olmadığı için hiçbir yerde meslek edinemedim. Çalışmadığım bir süreçti.” (Akdeniz, 55, Sekreter)
İş hayatına açılan kapılardan biri olan eğitim bir trans kadın için kimliğiyle barışık ve huzurla çalışabileceği bir mesleği seçmede en önemli adım olduğu halde, yaşadığı ayrımcılık ve kötü muamelelerden dolayı son verdikleri, uzaklaştıkları bir aşama da olabiliyor.
Bunlarla birlikte yapılan mülakatlarda aileden uzakta devam edilen eğitim hayatında cinsiyet geçiş sürecine de daha rahat adım atılabildiğinin vurgulanması ilgi çekici.
Çalışma hayatı
“Önce beni reyonda, çocuk reyonunda çalıştırdılar. Orada işte oradan kasiyere geçirdiler. Kasadan çıkardılar, Tekrar kadın reyonuna aldılar. Kadın reyonundan depoya geçirmek istediler ikinci ayın sonunda beni artık yeter. (...) Bir tane engelli bir çocuk vardı orada, o da depoda çalışıyordu. Sözde hani firmalar engelli çalıştırıyor ya ama alakası yok. Görünür olmadan çalıştırıyorlar, çalıştırmaya çalıştırıyorlar aklı sıra.” (Neşe, 25, Kasiyer)
Trans kadınların iş arama süreçleri toplumun diğer gruplarına göre daha zor. Kişi eğer cinsiyet geçiş süreci içerisindeyse yaşanan ayrımcılıklar katlanarak artıyor.
Bu süreçte askerliğin yapılmış olup olmaması da iş hayatına girmede bir engel olarak karşılarına çıkıyor. İş görüşmelerinde görünümleri ile kimlikleri arasında uyuşmazlık olduğu takdirde hızlıca elenebilen trans kadınlar yeterli eğitim ve donanıma sahip olsalar dahi geçimlerini sağlayabilmek için seks işçiliğine yönelebiliyorlar.
“Bu saatten sonra okulu dışarıdan okuyorum. Kamu yönetimi, açık öğretim okuyorum. Ama kamuda çok iş bulabileceğimi düşünmüyorum. Asla iş olacağını düşünmüyorum bir devlet dairesinde bile. Dönüşümüm gerçekleşse bile iş bulabileceğimi düşünmüyorum. En fazla çalışırım kendime ben güzellik salonu açarım.” (Neşe, 25, Kasiyer)
Bir trans kadının kamuda iş bulabilmesinin yolunun tıkanık olması ve eğitim hakkından diğer vatandaşlar gibi yararlanamaması ağır çalışma koşulları altında, çoğunlukla güvencesiz, kayıt dışı işlerden oluşan hizmet sektörüne yönelmelerine yol açıyor. İş bulduklarında ise diğer çalışma arkadaşlarına göre daha yüksek performans göstermek mecburiyetinde hissedebiliyorlar ya da göstermeleri işveren tarafından beklenebiliyor.
“İş yerinde de işini profesyonel yapmaya çalışmak, en iyisi olmak, seninle ilgili bazı konuşmaları yok etmek için oluyor. Ben de yaptım oldu yani. Özellikle acentacılık deneyiminde hani ben profesyonelliğimle konuşsunlar, işimle konuşsunlar cinsel kimliğimi konuşmasınlar. Ben hayatımda da, gerçek hayatımda da öyleyim. İş dünyamda ne bileyim ya mesela dernekte en iyisi olmak gibi bir şeyi o ayrımı mesela ben zaman zaman görüyorum.” (Selen, 35, Tur Rehberi)
Geçiş süreci istihdam edildiği yerde devam eden trans kadın, çalıştığı ortamda görünümünün değişimi ile iş arkadaşları, patronu, karşılaştığı diğer kişiler (müşteri, hasta gibi) tarafından transfobik sözlerle aşağılanabiliyor, mobbinge maruz kalabiliyor, damgalanabilmiyor, dışlanabiliyor ve hatta işten çıkarılabiliyor.
Trans kadınlar, müşterilerin ve çalışma arkadaşlarının sadece trans kadın olmalarından dolayı seks işçiliği de yaptıklarına dair yaygın bir kanı taşıdıklarını belirtiyorlar. Bu durum trans kadınların tüm tekliflere açık olduğu ön yargısını doğurmakta ve sözlü tacize maruz kalmalarına sebep olabilmektedir. Bütün bu olumsuz durumlar sebebiyle trans kadınlar iş hayatından uzaklaşabiliyor, ara verebiliyor veya işten ayrılabiliyor.
İş hayatına ara verildiği dönemlerde seks işçiliği yaparak cinsiyet geçiş ameliyatı için para biriktirilebildiği gibi iş kurabilmek için geleceğe yatırım yapan trans kadınlar da var. Görüşülen kişiler kendilerini güvende hissedebilecekleri, baskı ve tacizin olmadığı bir işyeri tahayyül ediyor ve çoğunluğu kendi işyerini açmak için girişimlerde bulunduğunu, planlar yaptığını belirtiyorlar.
İşyerinde yaşanan olumsuz tutumlar ve ayrımcılıkların mahkemeye intikal ettiği ve olumlu sonuçlar alındığı örnek olaylardan bahsetmek mümkün olsa da görüşülen kişilerin tamamına yakını bu durumlar karşısında hukuk yoluna başvurmamış. Bunu yapmamalarının sebebi adalete karşı umutsuz yaklaşmaları ve ileride girecekleri işler için engel oluşturacağını düşünmeleri... (HBD/SK/ÇT)
* Trans Kadınların ‘Alternatif’ İş Deneyimleri araştırma projesinin detaylarına www.transkadinlarinistihdami.org web sitesinden ulaşabilirsiniz.