"Bizler aynı yaşta iki çocukken birimiz 'amcalara pipini göster' diye misafir odalarına çağırıldık, diğerimiz eteğini açtı diye arka odalara kapatıldık. Büyüdüğümüzde birimiz misafir odalarından bunalıp sokak kapısından çıktı, diğerimiz üstüne kapatılan kapının kilidini bile açamadı.
"Sistem biyolojik farklılığımızı böyle sınıflandırdı ve bizi böyle ayrıştırdı. Zor da olsa o kapıları kırarak dışarı çıkan ve şimdilerde 'LGBT hareketi' olarak adlandırabildiğimiz çevre içinde transların görünürlüğünü arttırmasının bir işareti olarak bu kitap şu an elinizde."
Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği, Trans Erkek / Kadından Erkeğe Transeksüellerin Deneyimleri kitabını yayınladı.
Aras Güngör tarafından hazırlanan sekiz trans erkek bireyin deneyimlerinin yer aldığı kitap, Türkiye'de bu konuda bir literatür oluşturulması açısından bir ilk olma özelliği taşıyor.
Kitapta trans erkeklerin çocukluktan, okul hayatına, iş yaşantısından, ailelerine, hukuki süreçlerinden ameliyat süreçlerine ne gibi zorluklarla karşılaştıklarını anlatıyor.
Doç. Dr. Serdar Nasır trans erkeklerin tıbbi süreçlerini, Avukat Sinem Hun ise "trans geçiş süreci ve hukuka genel bakış"ı anlatıyor.
Bilinen ilk trans erkek deneyimi Jake Bee Garland'ın kısa hayat hikayesinin de yer aldığı kitapta, bir de trans sözlüğü de yer almakta.
---
* Kitaptan bir söyleşi:
Aras Güngör: Kısaca kendini tanıtır mısın?
Murat: Ankara'da doğdum; ama birçok yerde yaşadım, hem çalışmak hem hayatı kavramak için sürekli gezdim.
Ailenle mi yaşıyorsun?
Yalnız yaşıyorum.
Cinsiyet kimliğini tanımlıyor musun?
Eskiden beri erkek olarak tanımlıyorum kendimi. 10 yıl önce tam kelime olarak bilmiyordum; ama kendimi hep erkek olarak tanımladım. Bizim zamanımızda internet kullanımı bu kadar yaygın değildi. O yüzden iletişim kurmak da bilgi edinmek de çok zordu. Böyle bir dernekten ya da benim gibi olan diğer insanların varlığından haberdar değildim.
O dönemde, tabii, ben neyim, neden böyle- yim diye sorguluyor insan. Ben zaten ailemden çok erken uzaklaştım, 13 yaşımdan beri uzağım aileden. Ergenlik döneminde şunu sorgulamıştım: ben acaba neden böyleyim? Bu dönemde bir erkekle birlikte olmayı düşündüm; ama olmadı. Benim ruhum erkekti her zaman. Ve yıllar sonra o insan karşıma çıktı ve o zaman bu durumu hissettiğini, kararımı hiç yadırgamadığını, şaşırmadığını söyledi. Yıllar sonra o arkadaşımın eşcinsel olduğunu öğrendim.
Çocukken hangi mesleği seçmek istiyordun?
Okuyabilseydim sosyolog olmak isterdim.
Peki hayalini gerçekleştirmene ne engel oldu?
Kimliğimin çok etkisi var hayallerimi gerçekleştiremeyişimde. Okulda mesela önlük giymek gerekiyordu, bu beni okuldan hep soğuttu. Okula etekle gitmek zorunda kalmak hep utandırdı beni. Bu duygudan kurtulmak için okulu erkenden bıraktım. Orta ikide bıraktım ve dışarıdan devam ettim. Sonra da dışarıdan liseyi okudum. İlkokulda beden eğitimi öğretmenim vardı, orta ikiye kadar, benimle çok yakındı, çok alakalıydı benimle, hatta şu an düşündüğümde beni taciz ettiğini fark ediyorum, tabii o zaman anlamamıştım. Sürekli öpmemi istiyordu, bir şekil- de dokunmak, temas etmek istiyordu. Bunu şu anda analiz edebiliyorum. Bu durum sonuçta ruhla bedenin uyum sağlayamaması bana göre, ondan böyle oldu demiyorum. Yaşanılan bir olay veya başka bir şeyle böyle olmuyor kimse. Bu, bence evrenin bize verdiği bir hediye.
Ameliyat olma fikri ya da bununla ilgilenme süreci nasıl başladı?
Ergenlik döneminde dediğim gibi hiçbir bilgim yoktu; gezmek, tozmak, kızlarla takılmak peşindeydim. Sosyal ortamda, dışarıdayken, insanların "bu kız mıdır, erkek midir?" sözlerini duydukça insan bunalıma giriyor. Duşa girdiğimde mesela çok zorluk çekiyordum, kendimi o şekilde görmek istemiyordum. Aynanın karşısına geçtiğimde, ruhuma uygun olmayan bir beden gördüğümde çok sıkıntı yaşıyordum ve ameliyat olmak istiyordum. O zamanlar psikoloji bölümünde okuyan bir sevgilim vardı. Hayatımı değiştirmemde, yönlendirmemde bana çok yardımcı oldu. Biz birlikteyken bir gün sordu: ne yapmak istiyorsun, diye. Bir yol çizmem gerekiyordu. Zaten ameliyat olmak istiyordum; ama nasıl olur bilmiyordum. Nereye gidilir, ne yapılır bilmiyordum. Bir hafta sonra benim durumumda olan, ameliyat olmuş biriyle tanıştım. Onunla konuştuk bana doktor isimleri verdi, kendi deneyimlerini anlattı. 22 yaşındaydım, çok hızlı gelişti, Melih Çulha diye bir doktora gittim, özele. Yapabileceğini söyledi. Borç harç toplayıp parayı göğüs ameliyatı oldum. Aynı gün ameliyattan çıktım ve bir hafta sonra iyileştim. Ameliyattan sonra ilk kez o zaman atlet giydim. Erkek atletini ilk giydiğimde aynanın karşısına geçtim; boy aynam vardı, aynanın yarısını kırdım, sadece üst tarafıma bakıyordum. Bu şekilde kendimi rahatlatıyordum. Her şey yolundaydı yani ilk ameliyattan sonra mutluydum.
Trans kimliğinin sana en çok zorluk yaşattığı alan neresidir?
Şöyle söyleyeyim, ameliyat süreci o kadar ağır geçiyor ki ondan mıdır bilemiyorum, bende şöyle bir şey var-, geç- mişi sürekli unutuyorum, en güzel anlar kalıyor sadece aklımda. O zor zamanları düşünmek istemediğim için unu- tuyorum sanırım. Biyolojik bir erkek bedeninden farklıyız. Ben "gece yarısı da dışarı çıkarım" diyorum; ama dışarıda başka biri beni rahatsız edebiliyor, sürekli çocukmuş- sun gibi davranılıyor. Her zaman 15-16 yaşında bir çocuk gibi görülmek çok ağır aslında. Mesela ben nefret ediyorum "baby face" lafından, "çok yakışıklısın" cümlelerinden. Ben ciddi bir adamım, olgun biriyim, 27 yaşındayım, gittiğin yerlerde ciddiyetsiz bir şekilde "yaşın tutuyor mu?" denmesi beni rahatsız ediyor. Polisle karşılaştığın her an sorun zaten, hemen 'nasıl açıklama yapacağım?' diye düşünüyor insan.
Peki dernekle ilişkin nasıl?
Bu ameliyata ilk karar erdiğim dönemde tanıştığım arkadaş bu derneklerden haberdar etti beni. Kaos GL'ye gittim ilk, oradakilerin çoğunun lezbiyen ve gey olduğunu gördüm ve bana yardımcı olamayacaklarını düşündüm. Daha sonra Pembe Hayat'a geldim, buradan birkaç bilgi aldım. Çok fazla gidip gelmiyorum; ama ara sıra işte seni görmeye geliyorum Aras. Bu rahatlatıyor beni. Açıkçası çok sık gelip gitmek istemiyorum; ama arada bir gelip bilgi almak hoşuma gidiyor. "Benden" diyorsun, "sağlam" diyorsun, başkasına söyleme korkusu yok yani.
Transların durumu ile ilgili devletin neyi değiştirmesi gerekiyor sence? Bürokrasi çok yavaş ve saçma sapan ilerliyor. İnsan haklarına göre, insanların hürriyetini sağlayacak şekilde ilerlemiyor. Kimlik renkleri olması rahatsız edici mesela. Sağlık raporu olmalı bence, buna karşı değilim. Mahkemeye ilk başvuru yapıldığımda mühürlü, damgalı bir kolla hastane hastane dolaştım, bunlar çok rahatsız edici. Bu süreci herkesin bilmesi gerekmiyor, hastanedeki herkesin, mesela hastabakıcı ya da konuyla hiç alakası olamayan biri bile öğreniyor, buna gerek yok.
Trans kimliğinden dolayı işsiz bir sürü trans erkek var, istihdam konusunda ne düşünüyorsun?
Devlet insanları zor durumda bırakarak biraz suça teşvik ediyor.
Çok teşekkür ederim görüşme için kitaba eklenmesini istediğin bir şey var mı?
Ailelere çok şey düşüyor, yani artık internete girip her yerden bilgi edinilebiliyor... (ÇT)
---
* Kitabı Ankara'da Pembe Hayat ve Kaos GL'den, İstanbul'da İstanbul LGBTT, Lambdaistanbul ve SPoD'dan, İzmir'de Siyah Pembe Üçgen'den, Diyarbakır'da Hebûn LGBT'den edinebilirsiniz.
* Kitabın pdf versiyonu için tıklayın.