MİT 8 Nisan-30 Mayıs 2005 arasında, Türkiye'de telekom hizmeti veren bütün şirketlerin telefon üzerinden gerçekleşen iletişimlerin dökümlerini istedi. MİT'in bu talebine izin verense, 6 Mayıs tarihli kararıyla, Diyarbakır 6. Ceza Mahkemesi. Vatan gazetesi, Kemal Göktaş'ın bu konudaki haberini, bugün manşetten vermişti.
MİT Basın Müşavirliği, bianet 'e yaptığı açıklamada, talebi ve kararı doğruladı. Ancak MİT, bütün bu sürecin hukuka uygun olduğunu, mahkemenin talebi uygun görmesinin de bunun kanıtı olduğunu söylüyor.
Hukukçularsa, hem talebin hem de verilen iznin hukuk dışı olduğunu belirtiyorlar. Aynı zamanda, böyle bir uygulamanın birkaç hakkın birden ihlali olduğuna dikkat çekiyorlar.
bianet 'in bağlantı kurduğu telekom şirketleriyse, genellikle konuyla ilgili açıklama yapmamayı tercih ederek, soruların asıl muhatabının MİT olduğunu söylediler.
Veri madenciliği alanında çalışan teknik uzmanlar, bu tür dökümlerin kişilerle ilgili birçok bilgiyi ortaya çıkarabileceğini, kişilere dair diğer veritabanlarıyla ilişkilendirilmesi halindeyse, "total bir fişleme"nin gerçekleşeceğini belirtiyorlar.
İnsan Hakları Derneği de (İHD), kararın hemen geri alınması ve yetkililerin konuyla ilgili açıklama yapmasını istedi.
MİT: Dinleme değil, döküm; Türkiye değil, bölge
MİT Basın Müşavirliği'nden Ülay Şenlier, bianet'e, teşkilatlarının bu konuda resmi bir açıklama yapmayı düşünmediğini, izin taleplerinin ve mahkeme kararının doğru olduğunu söyledi.
Şenlier, haberlerle ilgili iki konuya dikkat çekti:
Dinleme değil, döküm:MİT'in talep ettiği bilgiler, iletişimin içeriği, yani, konuşmalar değil; ancak bu iletişimle ilgili diğer bilgiler.
Türkiye değil, bölge: Şenlier, izni Türkiye için değil, yalnızca bölge için aldıklarını, bu yüzden Diyarbakır'daki mahkemeye başvurduklarını belirtiyor.
"MİT hukuk kuralları içindedir" diyen Şenlier, mahkemenin kararının da bunu gösterdiğini söyledi.
Şenlier, halihazırda verilerin toplanıp toplanmadığına dair sorumuzu da, "Kararın içeriği zaten görünüyor. Yoksa niye talep edelim" diye yanıtladı.
MİT'in bu bilgileri başka kurum veya kişilerle paylaşıp paylaşmadığına dair soruya da, "MİT belge ifşa etmez" diyerek yanıt veren Şenlier, verilerin başka veritabanlarıyla ilişkilendirilmesi konusunda da, "Operatif anlamda bilgi sahibi olmadığını, MİT'te gizliliğin esas olduğunu" söyledi.
Hukukçular: Döküm de olsa, bölge de olsa hukuk dışı; hak ihlali var
bianet'in görüştüğü hukukçular Atılım Üniversitesi'nden Prof. Dr. Levent Köker, Kadir Has Üniversitesi'nden Doçent Mahmut Koca, İstanbul Barosu eski Başkanı Yücel Sayman, İstanbul barosundan avukatlar Ergin Cinmen ve Ercan Kanar, kişilere dair olmadıkça böyle bir iznin genelleştirilemeyeceğini belirtiyorlar.
Kişiler belli değil: İletişime dair bilgiler, ancak belirli kişilere, suça dair bir soruşturma kapsamında verilebilir. Tarafı belli olmaksızın, böyle bir izin verilemez. Dolayısıyla "ülke değil, bölgeye izin verildi" demenin bir anlamı yok. Sonuç aynı.
Telefon dinleme, özel hayata müdahalenin sadece bir türüdür. Kişiye ait bilgilerin derlenmesi, her tekil kişinin kişiye özel bilgilerinin derlenmesi, ister devlet kurumunca, ister şirketlerce yapılmış olsun, bir tür fişlemedir. Burada verilerin derlenmesinin amacı da önemli; örneğin Devlet İstatistik Enstitüsü'nün profil araştırmaları, bu kapsamın dışında kalıyor.
Kadir Has Üniversitesi'nden Doçent Mahmut Koca, karara dayanak gösterilen 4422 sayılı kanunu (Organize Suçlarla Mücadeleye Dair Kanun) anımsatıyor ve "resmi veya özel, her türlü iletişimin kuruluşunun tuttuğu iletişimin içeriği dışındaki kayıtların da" tıpkı iletişimin içeriğinin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınmasındaki koşullara tabi olduğunu belirtiyor. Koca, yeni Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 135. maddesinin de bu koşulları gerektirdiğini söylüyor.
İznin,
* İznin bir suç soruşturması kapsamında olması,
* Başka türlü delil elde etmenin mümkün olmaması,
* Kişilere dair verilmesi gerekiyor.
Atılım Üniversitesi'nden Prof. Dr. Levent Köker, eski İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman, avukatlar Ergin Cinmen ve Ercan Kanar, kişilere dair olmadıkça böyle bir iznin genelleştirilemeyeceğini belirtiyorlar.
Cinmen, "Mahkeme yetkisini aşmıştır. Hukuka aykırı, çünkü tespit yapılacaksa, tarafları belli olan bilgiler için talep edilebilir" diyor.
Kanar, "Bu karar hukuka aykırı, ama sürpriz değil. Korkunç bir ayrımcılık bu: Bir bölge halkı, kovuşturulan, soruşturması muhtemel olan, suçlu bir toplum haline getiriliyor" diyor.
Saymansa, "Mahkeme, bölgede, herkesin telefonuyla ilgili karar veremez. Mahkeme, güvenliğin güvenlikçisi gibi davranıyor" dedi.
İhlal edilen haklar
Hukukçular, böyle bir kararın ve uygulamanın kişisel hakları, özel hayatın gizliliğini, haberleşme özgürlüğünü ihlal etmek anlamına geldiğini belirtiyor: "Kişinin kimlerle konuştuğu, sadece kişiyi ilgilendirir."
Sayman, bu dökümlerin delil olarak kullanılmaya çalışılması halinde de, yasaya uygun olmayan biçimde delil elde edildiği için, adil yargılama ilkesini ihlal anlamına geleceğini söylüyor.
Ercan Kanar da, esas itibarıyla, savunma hakkının da ihlal edilmiş olacağını söylüyor: "Ne için araştırıldığını bilmeyen insanlar araştırmaya tabi tutuluyor."
Hukukçular, iznin iptali için dava açılabileceğini de belirtiyorlar.
Telekom şirketleri: Yorum yok!
Mahkeme kararında adı geçen ya da izin kapsamında yer alan, bianet'in görüşlerine başvurduğu telekom şirketleri Turkcell, Telsim, Türk Telekom, Koçnet, Borusan Telekom, genelde, konunun muhatabının MİT olduğunu ve açıklama yapamayacaklarını ya da gerekmedikçe açıklama yapmamayı tercih ettiklerini belirtti. Şirketlerin basın sorumluları, bu konudaki bilgilerin kamuyla paylaşılamayacağını söylediler.
bianet'in sorularını yazılı olarak iletmesi halinde yanıtlarını yazılı olarak vereceklerini belirten şirketlerdense, haberimizin yayına hazırlandığı sırada resmi bir açıklama yapılmış değildi.
Veri madenciliği uzmanları: Total fişleme
Kişilerin tekil bilgilerinden yola çıkarak telekom şirketleri için profil çalışması yapan uzmanlar, bu tür bilgilerin farklı veritabanlarıyla bir araya getirilmesi halinde, total bir fişlemenin ortaya çıkacağını söylüyorlar.
"Özellikle TC kimlik ya da vatandaşlık numarasını veya vergi numarasını ortak alan olarak kullanarak, kişilerin özel hayatıyla ilgili birçok bilgiyi derlemek mümkün. Çünkü birçok yerde bu bilgileri sağlıyoruz.
"MİT'in istediği bilgiler arasında "unique", yani bir eşi daha olmayan bilgiler var. Telefonların IMEI numarası, kimlik bilgileri gibi. Bunlar eşleştirilebilir. İnsanların hayatlarını nasıl sürdürdüklerine dair eğilimler ortaya çıkarılabilir."
İHD: Yanlıştan geri dönülsün
İHD Genel Başkan Yardımcısı Reyhan Yalçındağ, yazılı açıklamasında, kararın "Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere, tarafı olduğumuz ilgili tüm ulusalüstü belgelere açıkça aykırı olduğunu" söyledi.
"Söz konusu karar, Türkiye'nin son derece sancılı geçen demokratikleşme sürecine ciddi zarar veren, ülke yurttaşlarının devlete olan güvenini ve inancını sarsan bir karar olmuştur. Bu vesileyle yetkilileri bir an önce bu konuda açıklama yapmaya ve yapılan bu yanlıştan geri dönmeye çağırıyoruz."
MİT'in talepleri
Vatan gazetesinin haberine göre, MİT şu bilgileri talep etti:
"Arayan, aranan, Cell ID, data hattı, IMEI, AMS, MMS, GPRS üzerinden internete bağlanma, internet üzerinden uzak mesafe telefon görüşmeleri, IP sunucu karşı sunucu bağlantıda kullanılan telefon bağlantısı, gelen giden bilgi akışı, kullanıcı adı, faks bilgileri ve abonenin isim, adres, kimlik fotokopisi, hattı hangi bayiden ve hangi tarihten aldığı."
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 6 Mayıs 2005 tarihli, 2005/922 sayılı kararında şu ifadeler var:
"Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı Diyarbakır Bölge Başkanlığı'nın 06.05.2005 tarihli talebine dayanarak Cumhuriyet Başsavcılığının talebinin kabulü ile yurtdışı bağlantılı illegal silahlı terör örgütlerinin yasadışı faaliyetlerine yönelik olarak faillerin belirlenmesi, ele geçirilmesi ve suç delillerinin elde edilmesi ve eylem planlarının önceden öğrenilmek sureti ile engellenmesi başka yollarla mümkün olmadığından yurtdışı çıkışlar ve girişler dahil olmak üzere Telsim, Turkcell, Avea, Türk Telekom AŞ uzak mesafe telefon hizmeti vermeye yetkili A, B, C tipi lisansı olan iletişim şirketleri tarafından işletilen ve telefon üzerinden yapılan iletişime ait tüm detay bilgilerin MİT Müsteşarlığınca detay kayıtlarının alınması ve incelenebilmesi konusunda Anayasa'nın 22. maddesi ile 4422 Sayılı Yasa'nın 2,4,11 ve 16. maddeleri uyarınca 08.04.2005 tarihleri ile 30.05.2005 tarihleri arasını kapsayacak şekilde izin verilmesine karar verildi." (TK)