Adalet Komisyonu'nun bugünkü toplantısında, tasarının 184. maddesi yeniden görüşüldü; Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), tasarıya "namus saikiyle" ifadesinin girmesi için yeni bir önerge verdi. Ancak önerge, reddedildi.
Görüşmelerin Eylül'e kalmasını "karşı çıktıkları maddelerin yeniden gözden geçirilmesi için önemli bir fırsat" olarak değerlendiren kadınlar, "namus cinayetlerine ilişkin düzenlemelerin bir an önce tamamlanması gerektiğini" de vurguluyorlar.
Kadınlar, tasarıda namus cinayetlerine, bekaret kontrollerine, müstehcenlik ve cinsel yönelim ayrımcılığına ilişkin düzenlemelere karşı çıkıyor; gerekli düzenlemelerin talepleri doğrultusunda gerçekleştirilmesini istiyorlar.
"Komisyon basını yanlış yönlendiriyor"
Avukat Ayten Ağırdemir, "Tasarı şu haliyle çok kötü. Erkek bakış açısı yine karşımıza çıktı. Sürecin uzaması, itirazlarımızı tartışma imkanı veriyor. Ancak, bu arada kadınlar öldürülüyor; katilleri de ceza indirimlerinden faydalanmayı sürdürüyor. Bu nedenle, kanun koyucular ellerini çabuk tutmalı" diyor.
İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı Nazan Moroğlu, Adalet Komisyonu'nun basına verdiği bilgilerin aksine, tasarıda göstermelik iyileştirmeler yapıldığını vurguluyor.
Moroğlu, "Eylül'e kadar önümüzde yeni bir süreç var. Bu süreci en iyi şekilde değerlendirmeli, taleplerimizi ve itirazlarımızı usanmadan dile getirmeliyiz" diyor.
Adalet Komisyonu'nun da yönlendirmesiyle, basında çıkan haberlerin kadınların talep ve eleştirilerini yansıtmadığını savunan Kadının İnsan Hakları - Yeni Çözümler Vakfı'ndan Pınar İlkkaracan, kadınların bu nedenle kamuoyunun dikkatini çekmekten zorlandığı görüşünde.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Gaye Erbatur ise, "tasarıyı genelde olumlu bulduğunu"; kadın kuruluşlarının itirazlarının aksine, "töre cinayetlerine ilişkin düzenlemenin, namus cinayetlerinin önlenmesinde önemli bir adım sayılması gerektiğini" söylüyor.
Erbatur, "Bu tür kanunların aceleye getirilmemesi gerek. Bütün bir yaz üzerinde çalışılmalı. Taraflar, kamuoyu bu kanunu tartışmalı ve Eylül'de yapılmak istenen değişiklikler Genel Kurul'un gündemine taşınmalı" diyor.
Moroğlu, Erbatur ve Ağırdemir'in bianet'e açıklamaları şöyle:
Erbatur: CHP önergesi reddedildi
* Bu tür kanunların aceleye getirilmemesi gerek. Bütün bir yaz boyunca, tasarı üzerinde çalışılmalı. Taraflar, kamuoyu bu kanunu tartışmalı; Eylül'de yapılmak istenen değişiklikler Genel Kurul'un gündemine taşınmalı.
* Bugün 184. madde yeniden görüşüldü; CHP tasarıya "namus saikiyle" ifadesinin girmesi için yeni bir önerge verdi ancak önerge kabul edilmedi. 29. maddede "töre ve namus cinayetlerinde haksız tahrik uygulanamayacağı" yazılmıştı. Töre baskısıyla namusunu temizlemek üzere cinayet işleyenler de müebbet hapse mahkum olacaklar. Bu, sorunumuzun önemli bir kısmını çözecek.
* Yargıtay'dan gelen hakimler de "Gerekçeyi detaylı bir şekilde yazarız ve böylece düzenleme namus adına işlenen cinayetleri de kapsar" dediler. Komisyondaki üyelerimiz, "namus"u hukuksal bir terim olarak değerlendiriyor ve meseleye hukuksal bir terim çerçevesinde bakıyorlar.
Ağırdemir: Erkek egemen bakış yine karşımızda
* Tasarı şu anki haliyle çok kötü, erkek egemen bakış açısı yine karşımızda.
* Görüşmelerin Eylül'e kalması, karşı çıktığımız maddelerin tartışılması açısından iyi. Ancak, özellikle namus cinayetlerine ilişkin düzenlemenin bir an önce tamamlanması gerekiyor.
* Kadınlar her gün öldürülüyor; yasa çıkmadıkça katilleri de indirimlerden faydalanmayı sürdürüyorlar.
* Sadece töre saikiyle işlenen cinayetlerin nitelikli insan öldürme kapsamına alınması çok kötü. Tasarı, bir cinayetin namus kılıfına büründürülerek sanıklarının indirimlerden faydalanmasına imkan veriyor.
* Bekaret kontrollerinin açıkça suç olarak değerlendirilmesini, cezalarının ağırlaştırılması önemli. Cinsel yönelim maddesi tasarıya alınması, çok büyük bir adımdı; ancak çıkartıldı.
Moroğlu: Göstermelik iyileştirmeler yapıldı
* Adalet Komisyonu'nda basına verilen bilgi, tasarıda önemli ve olumlu değişiklikler yapıldığı yönünde. Ancak toplumumuzun ihtiyacı olan temel değişiklikler göstermelik iyileştirmelerle yapılmış durumda.
* Daha önce Anayasa'da ve Medeni Kanun'un Mal Rejimi kurallarında göstermelik bir şekilde geçirilen değişiklikler, umarım bu kez TCK'da da tekrarlanmaz.
* Bekaret kontrolü ve namus cinayetleri konusunda TBMM Genel Kurulu'nda istenilen değişikliklerin kabul edilmesini dileriz.
* Görüşmelerin Eylül'e ertelenmesi, yeni bir çalışma sürecinin de başlangıcı. Bu süreci doğru değerlendirmek, hepimizin görevi. (BB/YS)