Türkiye'de ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar işkollarında faaliyet göstermek üzere örgütlenen 28 sendika bulunuyor. Ancak yasal mevzuat nedeniyle 28 sendikadan sadece üçünün Toplu İş Sözleşmesi (TİS) yapma yetkisi var.
Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 41. maddesine göre bir sendikanın TİS yapmaya yetkili olması için faaliyet gösterdiği işkolundaki üye sayısının en az yüzde 1’ine sahip olması ve TİS'in kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarısından fazlasının, işletmede ise yüzde 40'ının kendi üyesi olması gerekiyor.
İşkolları Yönetmeliği'ne göre "10 nolu işkolu" olan bu alanlarda faaliyet gösteren sendikalardan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası (Öğretmen Sendikası) ve DİSK'e bağlı Türkiye Sinema Emekçileri Sendikası’yla (Sine-Sen) TİS yetkisini, örgütlenme ve temsil hakları önündeki yasal engelleri konuştuk.
"Torba işkolu"
bianet'e konuşan Öğretmen Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Umut Erkurt, İş Kolları Yönetmeliği’ne göre "10 nolu işkolu" tablosunda 96 iş grubunun yer aldığına dikkat çekerek şunları kaydetti:
“Tabloda da açıkça görüldüğü gibi 'kuaförlük ve diğer güzellik salonlarının faaliyetleri', 'ayakkabı boyama hizmetleri', 'loto, vb. sayısal şans oyunlarına ilişkin faaliyetler', 'hava ve su altı fotoğrafçılığı faaliyetleri', 'internet kafelerin faaliyetleri', 'genel tuvaletlerin işletilmesi faaliyeti' gibi birbiriyle hiçbir ilgisi olmayan onlarca faaliyet/iş alanı ile birlikte eğitim-öğretime ilişkin faaliyet/iş alanları da aynı torba kol içinde yer almaktadır. Oysaki işkollarının amacı, benzer meslek gruplarını bir çatı altında toplamak olmalıdır. 10 nolu işkolu mevcut yapısı ile bunu açık bir biçimde sağlamıyor.”
“10 nolu işkolunda 4,5 milyon işçi var”
Sendika Data’nın verilerine göre, "10 nolu işkolu"nda çalışan sigortalı işçi sayısı 4 milyon 167 bin 249 kişi.
Ocak 2024'te güncellenecek olan verilere göre bu sayının 4 milyon 500 bin kişinin üzerine çıkacağını, bu durumda barajın 45 bin üye olacağına dikkat çeken Erkurt, “Kanuna göre herhangi bir işkolundaki sendikanın TİS yapmaya yetkili olması için toplam işçi sayısının yüzde 1’inin üye olması gerekiyor. Bu da bizim işkolumuzda en az 45 bin kişinin üye olması anlamına geliyor” dedi.
Erkurt, örgütlenme ve temsil hakları önündeki yasal engelleri ortadan kaldırmak için çeşitli sendikalarla görüştüklerini ve görüşmelere devam edeceklerini belirterek “10 nolu işkolunu dağıtacağız” dedi.
“Haklarımızı savunmaya devam edeceğiz”
bianet’e konuşan DİSK/Sine-Sen Genel Sekreteri Galip Görür, TİS yapmaya yetkili sendika olmak için 45 binden fazla üyeye sahip olmaları gerektiğini belirterek, "Ama işkolumuzda 20 bin sinema emekçisi olsa ve hepsi de sendikalı olsa yine yetmiyor” dedi.
Galip Görür bu durumun, söz konusu işkoluna giren işçilerin TİS haklarını otomatik olarak ellerinden aldığının altını çizdi, “TİS ile emekçilerin haklarını korumak mümkün olmasa da fiili olarak mücadeleye devam ediyoruz” diye konuştu.
“Market çalışanı Sine-Sen’e üye olabiliyor”
Görür, "10 nolu işkolu"ndaki market veya büro çalışanlarının da Sine-Sen’e üye olabildiklerini ancak sendikaya üye kabulünü sinema emekçileriyle sınırlı tuttuklarını belirterek şunları söyledi:
“Kültür sanat alanında faaliyet gösteriyoruz. Belli bir alanımız var, onu aşmak istemiyoruz. Büro çalışanı ya da market çalışanı olup da sendikamıza üye olmak isteyen arkadaşlarımız var. Ama biz onları üye olarak almıyoruz. Ancak piyasacı davranıp 'Sosyal İşler Daire Başkanlığı kuruyoruz, ticaret ve büro çalışanlarını örgütleyeceğiz' desek -ki tüzüğümüz de buna müsait ama yanlış yapmış oluruz.”
“Sendikalar cephesinde bir karmaşa var”
Galip Görür ayrıca, sendikalar cephesinde de 'karmaşa olduğunu' ve "Güzel Sanatlar İşkolu"nun açılması gerektiğini belirterek şunları kaydetti:
“Örneğin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. iştirakinin çalışanları Sine-Sen’e üye olabilir ama şu an 20 nolu işkolunda [Genel İşler] faaliyet gösteriyorlar. Bu da bir sorun. Benzer bir sorun Tez-Koop-İş’te de var, Sosyal-İş’te de var. Mesela Sosyal-İş şu an set çalışanlarına çağrı yapıyor. Peki neden? Burada bizim de algılayamadığımız, belki siyasi bir şey olabilir ya da başka bir şey. Biz bunu doğru bulmuyoruz. Kültür sanat alanı diye bir şey tanımlanıyorsa, o alanda çalışanların Sine-Sen’e üye olması lazım.”
(BA/VC)