“Türkiye’de Erkeklik Çalışmaları: Sorunlar ve İmkanlar” başlıklı etkinlik, İstanbul’da Özyeğin Üniversitesi’nde gerçekleşti. İki gün süren etkinliğin, basına açık ilk gününde panel ve yuvarlak masa toplantısı vardı.
Panelde ilk olarak eleştirel erkeklik incelemeleri çalışması yapan Doç. Dr. Murat Göç, “Akademinin içinde ve dışında erkeklik çalışmaları” başlıklı konuşmasını yaptı. Göç, erkek şiddetini önlemeye yönelik çalışmalar yapan dünya örneklerini anlattı. Göç, erkeklik çalışması yapan böylesi grupların kendilerini profeminist olarak tanımladığını belirtti.
“Toplumsal cinsiyet eşitliği belgesini 177 üniversiteden 18’i imzalamıştı”
Göç, erkeklerin kendi erkeklerini sorgulamadan kadına yönelik işlenen suçların önlenemeyeceğini söyledi ve ataerkinin ancak böyle değişebileceğini vurgu yapı. Göç’ün konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
- Türkiye’de 120’ye yakın erkeklik çalışması tez çalışması yapılmış.
- Akademide erkeklik çalışmaları konu olarak ciddiye alınmıyor.
- Erkeklik meselesini erkekler ciddiye almıyor.
- YÖK’ün toplumsal cinsiyet eşitliği belgesini 177 üniversiteden sadece 18’i imzalamıştı.
“Futbol üzerinden erkeklik algısını araştırıyoruz”
Göç’ün ardından UN Women Türkiye Program Yöneticisi Zeliha Ünaldı söz aldı. Ünal’ının konuşması UN Women’in başlattığı “ HeforShe: herkes için hep birlikte eşitlik” odağında oldu. Ünaldı’nın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
- Fenerbahçe Spor Klübü’yle ortak çalışma yapıyoruz. Spor klübünden toplumsal cinsiyet konusunda taahhüttüler aldık. Ciddi bir analiz de yapıyoruz. Fiziksel tesislerin toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili analizler yapılıyor. Futbol üzerinden erkeklik algısına bakıyoruz.
- Erkeklik Algı araştırmasına başladık.
- Erkekler, mücadelede kendilerini dönüştürmek üzerine özne olur.
Ünaldı’nın ardından Anne Çocuk Eğitim Vakfı’ndan (AÇEV) Hasan Deniz, “Cinsiyet eşitliğinde erkekler nerede?” başlıklı sunumunu yaptı. Deniz’in konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
- Erkekleri dönüştürmek gerekiyor. Peki nasıl? Cinsiyet eşitliği mücadelesinin temel öznesi kadınlar olacak. Erkeklerin böyle bir özne olması imkânsız. Erkekler olsa olsa kendilerini dönüştürmek üzerine bir özne olabilir. Kendi pratiklerini dönüştürmek üzerine dahli olabilir erkeklerin.
“Seçimde de gördük, kadınlara yok muamelesi yapılıyor”
Deniz’in ardından İstanbul Barosu başkan yardımcısı ve İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) Koordinatörü Nazan Moroğlu konuştu. Moroğlu, kadın ve erkek eşitliğini hukuk açısından değerlendirdi. Moroğlu’nun konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
- Kadınlar halen birçok alanda yoklar. Toplumsal cinsiyet eşitliği için yasalarda da böyle olması gerekir.
- Avrupa Birliği sürecinin kadın erkek eşitliğine çok büyük etkisi oldu. Ceza Kanunu değişti.
- Türkiye’de kadın bakanlığı yapacak bir bakanlık yok.
- Seçimlerde de gördük, kadınlara yok muamelesi yapılıyor.
Moroğlu’nun ardından oyuncu ve Yanındayız Derneği’nden Mert Fırat konuştu. Fırat’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
- Kadın erkek eşitliğini sağlamak için Yanyanyız Derneği’nde çalışıyoruz.
- Bizim üyelerimizin birçoğunun şirketinde kadınların yüzde 50’si kadındır. Das Das’ta sahneye çıkanların yüzde 60’ı kadındır.
- Biz kendi hayatımızda kadın erkek eşitliğini sağlamaya çalışıyoruz. Dernek olarak da bunu yapmaya çalışıyoruz. Kadın derneklerinin de yanındayız. Ne öndeyiz ne arkadayız. Mücadeleye katkı sunmak derdindeyiz.
- Bizim sektörde çekim yapan kadınlar, uçan süpürge, film mor, sendikal haklar için de mücadele eden çok değerli kadınlar var, “Kızlar sahada” ekibi var.
- Erkeğin, toplumsal cinsiyet mücadelesinde yer almasını çok önemli görüyorum. (EMK)