Çubukçu kapanış konuşmasında "Kadın mücadelesini aileyi zedeleyen bir mücadele olarak algılamamalıyız. Kadının güçlenmesi; aileyi güçlendirecek en önemli unsurlardan biridir" dedi.
Çubukçu: Kadın sorunlarının çözümü toplumun geleceğine yatırımdır
Çubukçu, kadına yönelik şiddetin de sorun olarak durduğunu belirtti. "Kadına yönelik şiddet ile mücadele etmezsek toplumun sağlığını koruyamayız. Kadın sorunlarının çözümü kadına yönelik iyilik değil; tüm toplumun geleceğine yatırım yapmaktır" diye konuşan Çubukçu'dan sonra, sempozyumun taslak sonuç bildirgesi açıklandı.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan 150yi aşkın kadın aktivistin, akademisyenin, sivil toplum kuruluşları (STK) ve hükümet temsilcilerine dağıtılan sonuç bildirgesinde, hükümetlerden ve STK'lardan bölgesel düzeyde bir toplumsal cinsiyet enstitüsü kurulmasına destek olmaları istendi.
Toplumsal Cinsiyet Enstitüsü ve CEDAW
Bildirgede, TESEV'in Haziran 2005'te düzenlediği "Kadınların Kamu Hayatına Katılımının Güçlendirilmesi ve Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika (GODKA) Bölgesinde Demokratik Gelişme " konulu ilk sempozyumuna atıfta bulunuldu. Bildirgede şunlar yer aldı:
* Hükümetlerden ve sivil toplum örgütlerinden bölgesel düzeyde bir toplumsal cinsiyet enstitüsü kurulmasına destek olmaları istendi.
*"Ortadoğu ve Kuzey Afrika Toplumsal Cinsiyet Enstitüsü", objektif istatistikler oluşturulması (Toplumsal cinsiyeti gözeten istatistik- gender disaggregated statistics) ve toplumsal cinsiyeti gözeten bütçeleme (gender budgeting) yoluyla bölgede kadının statüsünün güçlendirilmesi bağlamında sivil toplum-devlet ilişkilerini iyileştirmekte etkin olacağına vurgu yapıldı.
* Ortadoğu ve Kuzey Afrika hükümetlerine kadınların bu ülkelerde tam ve eşit vatandaşlar olarak kabul edilmesi ve tüm ulusal karar alma mekanizmalarına katılmalarının önü açılması konusunda çağrı yapıldı.
* STK'ların bölgede serbestçe faaliyet yapmaları için uygun ortam sağlanması istendi,
* Kadınların kamusal hayata katılımlarının önündeki yapısal engellerin kaldırılmasına yönelik geçici çözüm olarak "kadın kotası" uygulaması tavsiye edildi.
* Hükümetlerden kadınların kamusal hayata katılımlarını destekleyici: hukuk alanında kapasite geliştirme ve eğitim, okul kitaplarındaki cinsiyete dayalı ayrımcılığın temizlenmesi ve eğitim kurumlarında reform gibi çalışmalar yapılması talep edildi.
* Kadının siyasal ve sosyal hayata tam katılımının sağlanması için kamu otoriteleri, ulusal ve uluslararası STK'lar, uluslararası kurumlar ve özel sektör göreve çağrıldı.
* Toplumsal cinsiyet bakış açısının toplumdaki tüm önemli aktörler tarafından siyasa üretim aşamalarında göz önüne alınması gerektiği (gender mainstreaming) hatırlatıldı.
* Bölgedeki çoğu ülkenin çekincelerle bile olsa Birleşmiş Milletler (BM) Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'ni (CEDAW) onayladığı ve yıllık ulusal raporlamanın yapılması dahil olmak üzere sözleşmenin gereklerini bir an önce yerine getirmeleri istendi..
* CEDAW'a taraf olmayan ülkelerin ise en kısa zamanda anlaşmayı imzalamaları; CEDAW'ı çekince koyarak onaylayan ülkelerden tüm çekincelerini kaldırma hedefiyle, çekincelerini daraltmaları talep edildi. Sonuç bildirgesinde bölgedeki kadın aktivistlerin CEDAW'ın uluslararası alanda önem kazandığının farkında olduklarının altı çizildi.(VY/AD)