"Kadına yönelik şiddetin önlenebilmesi; ekonomik, sosyal ve siyasal eşitsizliklerin giderilmesi için hükümetin yapması gerekenlere dair önerilerimiz var. Sadece işyerindeki ayrımcılık üzerinden değil toplumsal cinsiyet üzerinden bakıyoruz. Eğer kadınlar örgütlü bir duruş sağlayamazlarsa talepler gerçekleşmez. Diğer örgütler de desteklemeli."
KESK'te örgütlü çalışmaların yüzde 46'sının kadın üyelerden oluştuğunu söyleyen KESK Kadın Sekreteri Sevgi Göyçe, bianet'e hazırladıkları talepleri değerlendirdi.
Hükümetle memur sendikaları arasında süren toplu görüşmelere Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) "toplu sözleşme hakkı" tanınmadığı için katılmıyor fakat konfederasyon taleplerini içeren bir toplu sözleşme taslağı hazırladı. Taslak diğer konfederasyonlardan farklı olarak kadın taleplerini de içeriyor.
"Çubukçu sözünü tutsun"
"Geçen iktidar döneminde Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'ya talepleri sunduk. Çubukçu'dan 'Bir daha seçilirsem üzerime düşeni yapacağım' sözünü almıştık, şimdi bu sözün tutulmasını bekliyoruz."
Kamuda çalışan kadınların üniversite mezunu olsalar dahi terfilerde çeşitli engellerle karşılaştığını söyleyen Göyçe, yönetici kademelerde yüzde 1 olan kadın oranına müsteşarlıkta yüzde 0,2 oranında karşılaşıldığını söyledi. Göyçe'ye göre bu oranların düşüklüğü engellerin kaldırılmasının ilk talepleri olması sonucunu doğuruyor.
"Çocukların bakımından erkek de sorumlu"
Kreşli bakım odalarının yaygınlaştırılmasının önemini vurgulayan Göyçe, doğumdan sonra çocuklarına bakmak için işten ayrılmak zorunda kalan kadınların çalışma hayatlarına ara vermek durumunda bırakıldığını belirtti. Göyçe "Böylelikle kadınların yükselmeleri önemli ölçüde engellenmiş oluyor" dedi.
"Çocukların bakımından kadınlar kadar erkekler de sorumlu. Bu sorumluluğun yerine getirilimesi için 'ebeveyn izni'ni talep ediyoruz. Ayrıca boşanma durumlarında çocuk çoğunlukla kadında kalıyor ancak eşinden ayrılmış çocuğuyla yaşayan kadınlar 'aile' olarak nitelenmediğinden aile yardımı alamıyor. Kadınların bu yardımı alabilmeleri gerek."
"Ev eksenli çalışan kadınlar kattıkları değerin karşılığını almalı"
Tarımda sosyal güvenlikleri olmadan yüzde 88 oranında kadın çalıştığını söyleyen Göyçe, bu kadınların sosyal güvenlik kapsamına alınmasını istediklerinin altını çizdi.
"Ev eksenli çalışan, emeği görülmeyen kadınlar da sosyal güvenlik kapsamına dahil edilmeli. 'Ev hanımı' olarak tanımlanan kadınların milli hasıladaki payı yaklaşık yüzde 30. Kadınlar değer katıyor ama kattıkları değerin karşılığında sosyal güvenlik alamıyor. Sosyal devlet varsa tüm vatandaşlar geleceğe güvenle bakabilmeli."
"KESK kadınların sözcülüğünü yapıyor"
KESK'in diğer kamu sendikalarından farkının kadınların taleplerine yer vermesi olduğunu ifade eden Göyçe, diğer sendikaların ideolojik olarak kadınların taleplerini yükseltmeyi reddettiğini belirtti. Göyçe'ye göre ideolojik ve örgütsel anlamda sözcülük görevi KESK'te.
"Kadına yönelik taciz ya da şiddet durumlarında kadının beyanının esas alınmasını istiyoruz. Kadın kanıtlamak zorunda kalmamalı ve işlemler bu beyan üzerinden yapılmalı. Şiddeti önlemek üzere bir komisyonun oluşmasını ve bu komisyon içerisinde KESK de yer almalı." (GG)