Galatasaray Üniversitesi'nden, toplu sözleşme ve grev haklarının tanınması için Beyazıt'ta buluşan kamu emekçilerine katılmak üzere yola çıkan otobüste, akademisyen ve öğrencilerle konuştuk.
Akademisyen ve öğrenciler, toplu sözleşme ve grev hakkının kullanılmasının, akademik ortamı, üniversiteyi de özgürleştireceğini vurguladı.
Siyaset Bilimi ikinci sınıf öğrencisi Atakan Çiftçi, eğitime daha fazla bütçe ayrılmasını, Yükseköğretim Kurulu'nun kaldırılmasını istediğini, kamu emekçilerinin bir günlük grevlerinin öğrencileri de yakından ilgilendirdiğini söyledi. Çiftçi "Toplu sözleşme ve grev hakkı üniversitenin de demokratikleşmesine katkıda bulunacak; bu öğrencilerin hayatını da olumlu etkileyecek" dedi.
İletişim Fakültesi'nde araştırma görevlisi olarak çalışan Özgürol Öztürk de taleplerinin toplumu doğrudan ilgilendirdiğini, kamu emekçilerinin eylemlerinin toplum için bir kıvılcım niteliğinde olduğunu söyledi. Öztürk "Kamuoyu baskısı yaratıldığı sürece, taleplerimiz hep gündemde olacak. Bugün de bunu iş bırakarak dile getiriyoruz" diye konuştu.
Üniversite'de örgütlü Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) sözcüsü Mustafa Ulus da, bugünkü eylemin aynı zamanda, eğitim, sağlık, ulaşımda nitelikli kamu sal hizmet için olduğunu, toplu iş sözleşmesi ve grev haklarının tanınmasının bu nedenle gerekli olduğunu dile getirdi. İş güvenceli çalışma koşulları istediklerini de söyledi. (TK)