Mart ayında "Ülkede Özgür Gündem" ve "Azadiya Welat" gazete yayınlarının TMY uyarınca durdurulmasından sonra yayına geçen "Güncel" ve "Yaşamda Gündem" gazeteleri peş peşe kapatıldı.
Uzun süreli gazete kapatmaları kadar Eylül 2006'da Marksist Leninist Komünist Partisi'ne (MLKP) yönelik gerçekleştirildiği açıklanan operasyonlarda tutuklanan radyocu Füsun Erdoğan gibi gazeteciler yedi aydır mahkemeye çıkmayı bekliyorlar.
Azadiya Welat'a 20 gün kapatma
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, 22 Mart'ta aldığı bir kararla, TMY'nin 6/5. maddesi uyarınca "Azadiya Welat" gazetesine 20 gün yayın durdurma cezası verdi.
Gazeteye, 13 Mart'ta yayımlanan "Bolu Tugayı Kürdistan'a Yerleşiyor" haberinde, "Türkiye Cumhuriyeti topraklarında başka bir devlet varmışçasına bölücülük propagandası yaptığı", PKK'lilerin dağda yürürkenki fotoğraflarına yer verdiği; 14 Mart 2007 tarihli sayısında, Abdullah Öcalan'ın Kürdistan Demokratik Konfederalizm görüşlerine yer verdiği; "İmralı zulmün kalesidir" denilerek örgüt liderine sahip çıkıldığı, 17 Mart'ta Öcalan'a sahip çıkıcı ve övücü açıklamalara yer verildiği; Diyarbakır, Mersin ve Siirt'te korsan eylemler yansıtılırken bu illerden Türkiye Kürdistanı tanımlaması kullanıldığı gerekçesiyle ceza verildi.
Cezaya dayanak olarak "PKK terör örgütü çerçevesinde suç işlemeye tahrik, işlenen suçları ve suçluları övdüğü ve örgütün propagandasını yapılması" gösterildi.
Son olarak Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi, kapatma cezasına yönelik yapılan itirazı reddetti. Mahkeme gerekçeli kararında; "mevcut delil durumuna ve yayın durdurma kararındaki gerekçeye" işaret etti.
"Güncel" gazetesine de 15 gün kapatma
Azadiye Welat gazetesinin kapatılmasından sonra İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 19 Mart'ta yayın hayatına başlayan "Güncel" gazetesi hakkında, "PKK propagandası yaptığı" ve "Abdullah Öcalan'ı övdüğü" iddiasıyla 15 gün süreyle yayınını durdurma kararı verdi.
"Güncel" gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Samur, son altı ay içerisinde beş Kürt basın yayın organı hakkında kapatma kararı verildiğini açıkladı. Samur, Kürt sorununun demokratik çözümünü işleyen Kürt basın yayın organlarının kapatılarak, Kürt sorununun çözülemeyeceğini vurguladı.
"Ülkede Özgür Gündem"e bir ay yayın durdurma
6 Mart'ta İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın cezaevinde zehirlendiğine ilişkin haberler yayımlayan "Ülkede Özgür Gündem" gazetesinin yayınını bir ay süreyle durdurdu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Vekili tarafından yapılan başvuruyu değerlendiren mahkeme, gazetenin 2 Mart 2007 tarihli sayısında Öcalan'ın zehirlendiğine ilişkin haberleri gerekçe göstererek, 5287 sayılı Basın Kanunu'nun "El koyma, dağıtım ve satış yasağı" başlıklı 25. maddesi gereğince gazetenin yayınının bir ay süreyle durdurulmasına karar verdi.
Mahkeme; "Öcalan zehirleniyor", "Kalkan: Gerillaya katılım yüksek", "Kürtlerden Öcalan çağrısı" başlıklı haberler nedeniyle gazeteyi, "suçluyu övme" ve "terör örgütü propagandası yapma" gibi iddialarıyla suçladı. Mahkeme, yayın durdurma kararında "toplumdaki demokratik hayatın sürdürülebilirliği için müdahalenin gerekli olduğu" yorumuna yer verdi.
Yaşamda Gündem de "devamlılık"tan toplatıldı
"Ülkede Özgür Gündem" gazetesine toplam bir ay yayın durdurma cezası verilmesinin ardından yayına geçen "Yaşamda Gündem" gazetesinin 9 Mart 2007 tarihli sayısı da "önceki gazetenin bir devamı olduğu" gerekçesiyle toplatıldı.
Polise toplatma talimatı veren İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, "Yaşamda Gündem" gazetesinin gelecek sayılarına da el konulmasını istedi. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz imzasıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü'ne gönderilen yazıda, 9 Mart tarihinde ilk baskısı çıkan "Yaşamda Gündem" gazetesinin "Ülkede Özgür Gündem" gazetesinin devamı olduğu iddia edildi.
MLKP operasyonunda "tutukluluk" yedi ayı aştı
MLKP örgütüne yönelik İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne bağlı ekiplerin 8 Eylül'de başlattığı operasyonda tutuklananlar, aradan yedi ay geçmesine rağmen mahkemeye çıkarılmadı.
İstanbul Özgür Radyo Yayın Yönetmeni Füsun Erdoğan ve "Atılım" gazetesi Yayın Yönetmeni İbrahim Çiçek'in aralarında bulunduğu en az 36 kişi, dosya kapsamında "gizlilik kararı" verilmesi nedeniyle ne suçlamaları öğrenebiliyor ne de mahkemeye çıkarılıyor.
8 Eylül'de başlayan ancak daha sonra da süren polis operasyonlarında, "Özgür Radyo" ve "Atılım" gazetesi ve birçok başka büroda arama yapılmış, radyoda 16 bilgisayar kasası ile CD, disket, ajanda ve telefon rehberlerine el konmuştu. Radyo, yedi saat süreyle yayınına ara vermek zorunda kalmıştı.
Operasyonun başladığı günlerde İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın da katıldığı bir basın toplantısında, değişik illerde takip edilen "örgüt üyelerinin" kongre hazırlığı yaptıklarını, "Gaye" operasyonuyla MLKP örgütünün çökertildiğini açıklamıştı.
Operasyon sırasında 21 Eylül 2006'da gözaltına alınıp tutuklanan ve aralarında "Özgür Radyo" Haber Müdürü Halil Dinç ile çalışan Sinan Gerçek'in de bulunduğu bazı kişilerin davası 13 Nisan'da İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
TMY'de yayın durdurma
5532 Sayılı Yasanın 5. maddesiyle değişik 3713 Sayılı TMY'nin 6. maddesinin 5. bendine göre, terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde suç işlemeye alenen teşvik, işlenmiş suçları ve suçluları övme veya terör örgütünün propagandasını içeren süreli yayınlar, hakim kararıyla; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de cumhuriyet savcısının emriyle tedbir olarak 15 günden bir aya kadar durdurulabiliyor. Cumhuriyet savcısı, bu kararını en geç 24 saat içinde hakime bildirecek. Hakim 48 saat içinde onaylamazsa, durdurma kararı hükümsüz sayılıyor.
CMK'de "Tutuklulukta geçecek süre"
CMK'nin "Tutuklulukta geçecek süre" başlıklı 102. maddesine göre, "(1) Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde tutukluluk süresi en çok altı aydır. Ancak, bu süre, zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek dört ay daha uzatılabilir. (2) Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok iki yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı geçemez. (3) Bu maddede öngörülen uzatma kararları, Cumhuriyet savcısının, şüpheli veya sanık ile müdafiinin görüşleri alındıktan sonra verilir." (EÖ/TK)