Dernek adına açıklamayı okuyan avukat Mihriban Kırdök, Şemdinli iddianamesini hazırlayan savcı Sarıkaya'nın ihracına ilişkin "Hem hukuk tarihine hem de siyasi tarihe kara bir leke olarak geçti" derken, TMY Tasarısının süresiz olağanüstü hali (OHAL) amaçladığını ifade etti.
Grup adına Kemal Aytaç Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a telgraf göndererek taleplerini iletti.
"Askeri otoriteyle HSYK yargının bağımsızlığı ilkesini ihlal ediyor"
Çağdaş Hukukçular Grubu, bugün (Pazartesi) Taksim, İstiklal Caddesi'nde bulunan İstanbul Barosu önünde avukat Kırdök aracılığıyla basın açıklaması yaparak Van Savcısı Sarıkaya'ya verilen görevden ihraç kararını ve yeni TMY Tasarısını protesto ederek, kamuoyunun bu gelişmelere karşı çıkması için çağrıda bulundu.
Kırdök savcı Sarıkaya'yla ilgili "İhraç kararından sonra, Şemdinli olaylarını yargılayan mahkeme tarafsız ve bağımsız bir şekilde dürüst yargılanma hakkını, adil yargılamayı nasıl gerçekleştirebilir? Mağdurların hakları nasıl korunabilir?" diye sorarak Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK), askeri otoritenin etkisiyle kuvvetler ayrılığı ilkesini, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı ilkelerini ihlal ettiğini vurguladı.
"TMY Tasarısıyla amaç süresiz OHAL"
Kırdök, TMY Tasarısıyla süresiz OHAL'le, toplumsal problemleri devlet şiddetiyle söndürme çabasının olduğunu söyleyerek TMY Tasarısıyla yaşanacak olumsuzluklar adına yaptığı uyarılardan bazıları şöyle:
* TMY, Ceza Yasasının yerine temel bir yasa olarak öneriliyor. Türk Ceza Yasası'ndaki, 30 civarındaki suç tipi TMY kapsamına alınıyor. Yaşam hakkı ihlallerinin tekrarı söz konusu. "Güvenlik güçlerinin" duraksamaksızın ateş etme yetkisi tekrar getirilerek yargısız infazlar döneminin yeniden gündeme geleceği haber veriliyor.
* Basına hapis ve yayın kapatma cezaları getirilip, kaldırılan TMY 8. madde tekrar hortlatılıyor, örgüte üye olmayanların dahi düşüncesinden dolayı üye gibi cezalandırılma yolu açılıyor. Vicdani ret hakkı dahi "terör suçu" kapsamına alınıyor.
* Tasarı, avukatların savunmanın temsilcisi olma fonksiyonunu engelleyecek kısıtlamalarla dolu. Getirilen düzenleme ile devletin baskı ve denetiminde bir avukatlık hedefleniyor.
* Bu düzenleme ile dinleme, izleme, teknik takip kapsamı genişletilerek toplum büyük gözaltına alınmak isteniyor. Devlet gizli soruşturmacılarla tüm muhalifleri sürekli izleyecek, gizli muhbirlerle "kişi özgürlüğü ve güvenliği" büyük tehdit altına girecek.
* Bu tasarı ile halkların kültür ve değerleri saldırıya uğrayarak yöresel, folklorik renk ve alametler suç tipi olarak düzenlenmektedir. Tasarı "terör" suçu için şiddetin aranması koşulunu da ortadan kaldırmaktadır.
"Yasama ve yargı devletin silahlı bürokrasisinin emrinde olmamalıdır. Toplumsal güvenlik ve toplumsal barış ancak hak ve özgürlükler temelinde gerçekleşebilir" diyen Kırdök, tüm kamuoyunu anti demokratik olarak niteledikleri yasa tasarısına "hayır" demeye davet etti.
Yaklaşık 250 kişiden oluşan avukatlar grubu, Galatasaray Lisesi önüne kadar alkış tutarak yürüdüler. Daha sonra avukat Aytaç aracılığıyla Galatasaray Postanesinden Başbakanlığa telgraf çekerek görüşlerini ilettiler.
Coşar: Savcı askerin talebiyle ihraç edildi
Ankara Barosu Başkanı Vedat Ahsen Coşar, Van Cumhuriyet Savcısı Sarıkaya'nın meslekten ihracının, askerin talebi üzerine gerçekleştiğini söyleyerek, yargı bağımsızlığı adına son derece endişe verici bir durum oluştuğunu savundu.
Çoşar ayrıca TMY Tasarısına da değinerek, "Sivil toplumla devlet arasında bağ kurmanın yegane yolu olan siyasal dizge, ancak sivil topluma yöneldiği oranda demokratik olur. Devlete, bürokrasiye ve hatta askere doğru yönelen siyasal yapı ise demokratik değil, baskıcıdır" dedi.
Özel: Siirt Barosu Sarıkaya'yı destekliyor
Siirt Barosu Başkanı avukat M. Ali Özel, yaptığı yazılı açıklamayla HSYK'nın Şemdinli iddianamesini hazırlayan Savcı Sarıkaya'nın ihracı kararının kınayarak "Sarıkaya eğer avukatlık yapmayı düşünürse Siirt Barosu'nun kapıları ona açıktır" dedi. (EZÖ/EÖ)