Özgürlükçü Demokrasi gazetesine yönelik baskının ardından gazete çalışanları ve meslek örgütleri basın açıklaması yaptı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde yapılan basın açıklamasında İHD İstanbul Başkanı Gülseren Yoleri, Özgürlükçü Demokrasi çalışanları Hicran Ürün ve Reyhan Çapan, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş ve DİSK Basın İş Yöneticisi Alp Tekin Babaç konuştu.
TIKLAYIN - Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi’ne Operasyon
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Eş Başkanları Esengül Demir ve Cengiz Çiçek, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koyçiğit, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği, Demokratik Bölgeler Partisi, YAKAY-DER, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, Özgürlükçü Hukukçular Platformu, ve Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi’nden temsilcilerle gazete çalışanları da basın açıklamasına geldi.
Toplantıda ilk olarak Yoleri konuştu. “Maalesef kabul edilemeyecek hukuksuzlukla yeniden karşı karşıyayız” diyen Yoleri, saat 03.00’te başlayan polis baskının sabah saatlerine kadar sürdüğünü, gazeteye gelen çalışan ve dağıtımcıların da polis tarafından “giremezsiniz” denerek uzaklaştırıldığını söyledi.
Yoleri, gazete imtiyaz sahibi İhsan Yaşar’ın ve 8 matbaa çalışanın gözaltına alınmasına ek olarak İstanbul dışında yaşayan eski bir matbaa çalışanının da gözaltına alındığına ilişkin kendilerine bilgi geldiğini, ancak netleşmediğini ekledi.
Yoleri, “İHD olarak hukuksuz uygulamaları kabul etmiyoruz. Bu sadece basına değil, ifade, düşünce ve örgütlenme özgürlüğü gibi en temel haklara karşı bir saldırıdır” diye konuştu.
Ürün: Gazeteciliğe devam edeceğiz
Yoleri’nin ardından gazete çalışanları konuştu.
Gazetelerinin internet sitesinin 79 defa erişime engellendiğini, daha önce de gazetelerin kapatıldığını, çalışanların gözaltına alınıp tutuklandığını hatırlatan Ürün “Muhalif seslerin bastırıldığı bu dönemde Kürt basınına karşı baskılar da arttı” diye konuştu.
Daha önce KHK’ler ile gazetelerin kapatıldığını vurgulayan Ürün “Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devretmek de gazete kapatmanın başka bir yolu. Bize baskından sonra gazeteye bir kişi TSMF tarafından gazetede bulunduğunu söyledi ama resmi bir tebliğ yapılmadı” dedi.
Ürün, “Özgür basın geleneği devam edecek. Gerçeklerin sesi bastırılamaz, Kürt basını gerçeği aydınlatmayı sürdürecek” dedi.
Çapan: Hakikat arayışı kapıya kilit vurularak durdurulamaz
Çapan ise operasyonun “topluma yönelik topyekün saldırının bir parçası” olduğunu vurgulayarak “Özgür sesler susturulmaya çalışılıyor. RTÜK yasasıyla yapılan bu. Geçen hafta Doğan Medya’yı satın aldılar. Şimdi de TMSF eliyle gazete kapatıyorlar. İktidarın doğasında baskı varsa, özgür basının doğasında da hakikat arayışı var ve bu kapısına kilit vurularak durdurulamaz” diye konuştu.
Babaç: Kendine TMSF'denim diyen gazeteye el koyabiliyor
DİSK Basın İş’ten Babaç ise TMSF’nin gazeteye el koyup koymadığına ilişkin belirsiz duruma dikkat çekti.
Babaç, “TMSF gazeteye el koydu mu koymadı mı belirsiz ama görünen o ki ‘TMSF’den geliyorum’ diyen biri gazeteye el koyabiliyor” diye konuştu.
Durmuş: Seçim öncesi tek sesli Türkiye amaçlanıyor
2019 seçimleri öncesinde AKP’nin “tek sesli bir Türkiye” yaratmaya çalıştığını söyleyen TGS Başkanı Durmuş da şöyle konuştu:
“Bu da bu amaç doğrultusunda ikinci ayak. Geçtiğimiz hafta Doğan Medya’nın dolaylı olarak iktidarın eline geçmesinin ardından halka haber ulaştırmaya çalışan medya daha da küçüldü, medyanın yüzde 90’u iktidarın eline geçti.
"Kalan yüzde 10’luk kesim ise hala bir engel olarak görülüyor. Bu sabah Özgürlükçü Demokrasi’ye yapılan bu operasyon diğer operasyonların da habercisi. Önümüzdeki günler zor geçecek ama biz de gazeteciler ve meslek örgütleri olarak haber için mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Ne olmuştu?
Özgürlükçü Demokrasi gazetesine bugün (28 Mart) 03.00’te baskın olmuş, gazetenin yanı sıra matbaaya da yapılan baskında dokuz kişi gözaltına alınmıştı.
Gazeteye TMSF’nin el koyduğu kendisine “yetkili” diyen bir kişi tarafından iddia edilmişti ama bu durum hala (16.00 itibariyle) netleştirilemedi. (EA)