Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF), T24 yazarı Mine Söğüt’ün “Kadının beyanı ve insanlık evhamı” başlıklı yazısına karşı bir açıklama yayımladı. Federasyon, taciz iddialarında bulunan kadınların yanında olduğunu vurgulayarak “Kadının beyanı esastır” ilkesinin önemine dikkat çekti.

Utancı iade etmek: İfşalar ve dayanışma

Türkiyeli kadın ve LGBTİ+’lar, erkek fotoğrafçı ve sanatçıları ifşa ediyor
Federasyonun açıklamasında şu noktalar öner çıktı:
“Konuşma cesareti gösteren, sesini duyurmaya çalışan, tacize uğrayan tüm kadınların yanındayız. Son günlerde yeniden hedefe konulan ‘Kadın beyanı esastır’ ilkesi, yalnızca soruşturma değil, yargılama sürecinde de kadınların adalete erişiminin temel dayanaklarından biridir. Şiddet beyanında bulunan kadının ‘itibarını zedelemek için iftira attığı’ iddiası, erkeğin itibarının kadının kendi itibarından yüksek olduğu önermesini içerir. Herkesin bir itibarı vardır ve failin elinden gelen mağduriyet hiçbir kadına itibar kazandırmaz. Bu eril kibirdir!”
“Kadının beyanı, şiddeti görünür kılar”
TKDF açıklamasında, dünyada kadınların #MeToo hareketiyle yükselttikleri ortak sese dikkat çekilerek, Türkiye’de bu kazanımlara yönelen saldırıların “şiddetin üzerini örtmek isteyenlerin dili” olduğu belirtildi.
“Kadının beyanı esastır ilkesi, özellikle kanıtın bulunmadığı durumlarda suçun tanımlamasında kimin deneyiminin esas alındığına, öznelliğin kime atfedildiğine ilişkin politik bir ilkedir. Feministler olarak bunu dar hukuki bir çerçeveye indirgemeye karşı çıktık. Kadının beyanını bu şekilde esas almazsanız geriye mens rea kalır; yani erkeğin deneyimine, algısına, niyetine, rıza yorumlamasına, kastına, iyi haline bakarsınız.”
“Şiddeti görünmez kılmak erkek egemen düzenin yanında saf tutmaktır”
Federasyon, Mine Söğüt’ün yazısına doğrudan atıf yaparak, bazı kadınların da “erkek mağduriyeti” söylemine destek vererek şiddeti görünmez kıldığını belirtti:
“Kadınların tanıklığını itibarsızlaştırmak, şiddeti görünmez kılmak ve istismarı cezasız bırakmaktır. Kadınların sözünü küçümseyenler aslında erkek egemen düzenin yanında saf tutmaktadır. Kadınların ifşası, ‘psikolojik şiddet’ ya da ‘yargısız infaz’ değildir; bu erkeklerin dilidir. Erkeklerin kendi konumlarını korumak için ürettikleri kavramların aynısını kadınlara yöneltmek, ifşayı faille aynı zemine çekmek en tehlikeli yanılgıdır. Çünkü ifşa şiddet değil; şiddeti kıran bir öz savunmadır.”
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, açıklamasını “Konuşma cesareti gösteren, sesini duyurmaya çalışan tüm kadınlarla dayanışıyoruz” sözleriyle sonlandırdı.

Erkek Şiddeti Çetelesi

KADINLARIN GÜNDEMİ
İfşalardan Nana’ya: Hiçbir kadın yalnız değildir

Utancı iade etmek: İfşalar ve dayanışma
Söğüt'ün yazısını buradan okuyabilirsiniz.
(EMK)

