İran'da kadınların tesettüre uygun giyinerek başörtüsü [hicab] takıp takmadıklarını denetleyen "ahlak polisi"nce gözaltına alındıktan sonra komaya giren 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin öldürülmesine Tevgera Jinên Azad’dan (TJA) tepki geldi.
“Bu düzeni tanıyoruz"
TJA açıklamasına şunları söyledi:
“Şeriat kanunu adı altında, İslami kurallar adı altında kadına yönelik bu yasakçı zihniyeti yakından tanıyoruz; Şeriata göre düzenlenen hükümlerle kadın iradesini bastırarak onları belli kalıplara sığdırmaya çalışan, kadınların verdiği kimlik mücadelesini görmezden gelerek onları adeta üzerlerinde düzenleme yapılan birer nesneymiş gibi gören İran’daki erkek egemen gerici zihniyete boyun eğmeyen biat etmeyen kadınlar daima var olmuştur ve olmaya da devam edecektir.
“Maç izlediği için yargılanan ve yargı önünde kendisini yakan Seher Hüdayari’nin isyanını;
Bir türbe önünde muska satan kişiyle tartışmaya girince ‘Kuran-I -Kerim’i yaktığı yalanı yayıldığı için linç edilen Ferhunde Melikzade’yi ve bu linçi izleyen İran ‘güvenlik’ güçlerinin sessiz tutumunu ve yalnızca saçları gözüktüğü için İran polisince işkence edilerek katledilen sevgili Mahsa Amini’nin ortaya koyduğu kadın iradesini; bağımsız birey olma ve vermiş olduğu kimlik mücadelesini unutmuyoruz!
“TJA olarak; sevgili Mahsa Amini’nin ailesine ve tüm kadınlara başsağlığı diliyor; üzüntülerini tüm yüreğimizle paylaştığımızı belirt istiyoruz.
“Ve diyoruz ki;
“Kadınların iradesini yok sayan; kadınların katledilmesini destekleyen düzenlemeleri var eden, bu düzenlemelerin arkasında duran ve ondan beslenen erkek egemen zihniyetin dayattığı ölüm politikasına karşı yürütülen kadın özgürlük mücadelesinin birbirine eklemlenerek daha da güçlenmesi tüm dünya kadınlarının kurtuluşudur. İran rejiminin tam 43 yıldır sistematik biçimde yürüttüğü kadın düşmanı politikalarını kınıyoruz. Yine tüm uluslararası insan hakları örgütlerinin ve kadın örgütlerinin bu katliamın takipçisi olmalarını talep ediyoruz.
“Tenimdeki yara izinden tekrar yeşereceğim; Varlığım için ki ben kadınım, kadınım, kadınım. Ses sese, el ele verirsek, beraber adım atarsak kurtuluruz. Başka bir dünya yaparız, eşit bir dünya, dayanışma ve kardeşlik içinde daha iyi ve daha mutlu bir dünya ne recm, ne darağaçları, ne tekrar tekrar gözyaşları, ne utanç başka bir dünya yaparız, eşit bir dünya, dayanışma ve kardeşlik içinde daha iyi ve daha mutlu bir dünya. Jin Jiyan Azadî!"
Ne olmuştu?
Doğu Kürdistan'ın Sakız kentinden başkent Tahran'a akrabalarını ziyarete gelen genç kadın erkek kardeşinin kullandığı aracı durduran ahlak polisince göz altına alınmıştı. Kardeşine, nasihat edilip serbest bırakılacağı söylenerek götürülen genç kadının, göz altına alındıktan iki saat sonra komaya girdiği ve kaldırıldığı hastanede öldüğü ortaya çıktı.
Devlet televizyonu Amini'nin dövüldüğü iddialarını yalanlayarak, polisin genç kadını "nasihat etmek ve eğitmek" üzere karakola götürdüğünü ve orada kalp krizi geçirdiğini söyledi. Akrabaları, kadının herhangi bir kalp rahatsızlığı olduğunu yalanladı.
Devlet televizyonu bir polis karakolunda Amini olduğu söylenen bir kadının oturduğu koltuktan bir yetkiliyle konuşmak üzere kalktıktan sonra yere düştüğünü gösteren güvenlik kamerası kayıtları yayınladı. Ancak görüntülerden kadının Amini olduğu doğrulanamadı.
Amini'nin dövülerek öldürüldüğü yolunda sosyal medyada yayılan iddialarını reddeden Tahran emniyeti açıklamasında, "Ayrıntılı araştırmalara göre, Amini'nin araca alınması sonrasında ve tutulduğu karakolda fiziksel bir temas olduğunu" reddetti.
Ancak, İran'ın yarı resmi Fars haber ajansı, Mahsa Amini'nin ahlak polisince dövülmesi nedeniyle komaya girdiğini duyurdu.
VoA'nın haberine göre genç kadının karakolda ölümünü eleştiren sosyal medya yorumcuları arasında, sözünü sakınmamasıyla tanınan reformcu eski milletvekili Mahmud Sadıki, Ayetullah Ali Hamaney'i olayla ilgili kamuoyuna açıklama yapmaya çağırdı.
(EMK)