Fotoğraf: AA/Arşiv
Petrol ürünleri, otomotiv, inşaat, ithatat, ihracat şirketleri... Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, 328 özel tiyatroya yapacağı destekte adı geçen bazı şirketler tartışma konusu oldu.
Bakanlık, 199 profesyonel, 75 çocuk oyunu ve 54 geleneksel olmak üzere 328 özel tiyatronun projesine 12 milyon lira dağıtacak.
Kumbaracı50, Moda Sahnesi, Oyun Atölyesi, Kadıköy Emek Tiyatrosu gibi önemli kurumlar ise bu sene vergi borcu nedeniyle başvuru yapamadı, kimisi de hiç destek alamadı.
Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi'nden Gizem Duman Şeşen, 1982'den beri özel tiyatrolara verilen desteklerle ilgili dönemin ihtiyacına göre zaman zaman yönetmelikte bazı değişikliler olduğunu söylüyor.
"Tiyatroda çok geç kalınmış kavgaları yeni veriyoruz"
Her yıl listede bir iki tane bu tip farklı şirket isimlerinin geçtiğini ancak bu yıl bu isimlerin daha yoğunlukta olduğunu belirtiyor ve"Bu kadarı fazla, bu biraz garip oldu, listeleri baştan inceleyeceğiz. Aslında tiyatroda çok geç kalınmış kavgaları yeni veriyoruz" diyor.
Tiyatro dışında adı geçen farklı şirketlerin ise destek alması ile ilgili olarak ise şunları söylüyor:
"Ticaret Odasına 300 lira veren şirketine 'tiyatro' kodunu alabilir"
"Şirket sahibi vatandaşın şirketine istediği faaliyeti ekletme gibi bir hakkı var. Bu yasal hak. Kişi isterse şirketine su ürünleri, isterse otomotiv yazdırabiliyor. Mesleki faaliyet kodları bunlar. Ticaret Odasına 200-300 lira vererek tiyatro şirketi kodunu alıp ekletebilirisniz. Bakanlık da 'Ben orada tiyatro kodu gördüğüm zaman o tiyatrodur benim için' diyor. Böyle bir açık var. Burada eleştiriyi sektöre yapmak istiyorum. Bizim de kendimize çeki düzen vermemiz gerekiyor. Bu kaynakları suistimal etmememiz gerekiyor. Bugün yaşanan sorunların sebebi biraz da biziz."
"Yönetmelikte en azından bu desteği sadece tiyatro kodu olanlar alabilir gibi bir gereklilik getirilebilir. Biz kamu hizmeti veriyoruz diyoruz ya. E berber de aynı şeyi diyebilir. Haklılar. Biraz biz de tam anlatamıyor olabiliriz derdimizi. Faaliyet alanında sadece tiyatro yazan şirketler yazmadığı sürece ticaret şirketi de, otomotiv şirketi de, gazete de alabilecek. Hiç zor değil bu."
"Seçici kurul kimlerden oluşuyor bilmiyoruz"
Seçici kurulun ise birkaç yıldır kim olduğunu bilmediklerini aktarıyor Duman-Şeşen:
"Çok eskiden bilinirdi alınan görüşler. Komisyonlar vardı. Ali Poyrazoğlu uzun yıllar seçici kuruldaydı. Bir sürü hocalar olurdu. Şimdi birkaç yıldır bilmiyoruz."
Tiyatro dışındaki şirketlerin de genelde tiyatro yapmadığını, ricayla tiyatro topluluklarının aldığını aktarıyor.
"Delik deşik bir sistem"
"Bazı topluluklar bunu yapıyor mesela, şirket kurmuyor, vergi ödemiyor, fatura kesmiyor... Destekler verilirken de şirketi olan arkadaşına 'bir 300 lira verelim ticaret odasına tiyatro kodu ekletelim senin şirkete, biz de destek almış oluruz' diyor mesela. Böyle yapanlar da var. Delik deşik bir sistem yani. 500 tane başvuruyu incelemesi de mümkün değil Bakanlık'ın. Çok ünlü bir tiyatro destek almamış görünüyor ama aslında almış. Çünkü şirketin abuk sabuk bir ismi var, resmi olarak. Biraz kendimize de dönüp bakmamız lazım. O kadar herkes göbekten bağlanmış ki birbirine. Net konuşmuyoruz. Bu nedenle de bunları konuşmaya geç kaldık. Kimse birbirine dürüst olamadı.
"Adını sanını duymadığımız ve hiç oyun sahnelememiş bir tiyatro destek alırken, İzmir'de yılların tiyatrosu destek alamadı mesela. Bazı noktalar kafa karıştırıyor.
"Vergi borcu için de şöyle bir talebimiz vardı. 50 lira vergi borcu var diyelim. 80 lira destek verildi. 50'yi alın 30'u kalsın. O da kabul edilmedi."
Vergi borcu yüzünden destek başvurusunda bulunamayan bir tiyatro da Beyoğlu'nun 20 yıllık tiyatrosu Kumbaracı50.
"Gezi'den sonra zaten destek kesilmişti"
Kurumun Genel Koordinatörü Gülhan Kadim, "Gezi'den sonra bize destekler zaten kesilmişti, bir süredir de zaten vergi borcu yüzünden başvuramaz hale geldik" diyor.
"Biz şunu algılamakta zorluk çekiyoruz, neden mekanlar desteklenmiyor? Aslında Kültür Bakanlığı'nın dağıttığı destekler tamamen proje bazlı destekler. Oyunlar seçiliyor yani. Mekanı olan, bir sahne yaratmış olan tiyatrolar aslında finansal olarak çok büyük bir riskin altına da girmiş oluyorlar. Hem mekanı döndürmek hem de sürekliliğini sağlamak hem de sabit giderler anlamında.
"Tiyatrolar bakkal gibi muamele görüyor"
"Vergi durumu da tiyatrolar için özel bir durum yaratılmadığı için hep önümüzde engel. Yani tiyatrolar herhangi bir ticaret yapan bakkal gibi muamele görüyor. Biz hiç vergi vermeyelim gibi bir şey de demiyoruz. Biz sadece kültür sanat kurumları olarak başka bir şekilde değerlendirilmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Ona göre vergilendirme yapılmalı, sahneler başka bir destekle desteklenmeli. Vergi borcu bu destek almadaki engel olmamalı. İçinden çıkılmaz bir döngüye giriyoruz."
Destek alan sözkonusu farklı şirketler ile ilgili olarak da şöyle konuşuyor Kadim:
"Adını hiç duymadığımız birtakım şirketler ve oyunlar var. Onlar oynanıyor mu, nerede oynanıyor, bütün şartlar yerine getiriliyor mu, seyirciyle buluşuyor mu gibi büyük bir bilinmezlik var."
(AÖ)