*Fotoğraf: Uludağ Üniversitesi
Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçları pazartesi günü (15 Ağustos) açıklandı.
Üniversitelerin lisans ve ön lisans programlarına 1 milyon 5 bin 490 aday yerleşti, 12 bin 587 kontenjan ise boş kaldı.
Boş kalan kontenjanlar arasında bu yıl ilk kez 40-50 bin başarı sıralamasıyla öğrenci alan tıp fakülteleri de yer aldı.
Başarı sıralaması yüksek adaylar tıp fakültesi tercih etmedi. Sıralaması yüksek öğrencilerin farklı bölümlere yönelmesiyle kamu üniversitelerinde 30-40 binlere gerileyen başarı sıralaması vakıf üniversitelerinde çok daha geriye düştü ve 50 binlik baraja dayandı.
Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görev yapan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi İkinci Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten ve TTB Merkez Konseyi Üyesi- Kafkaf Üniversitesi Araştırma Görevlisi Doktor Onur Naci Karahancı, tıp fakültelerinin tercih edilmemesinin ve başarı sıralamasının geriye düşmesinin nedenlerini bianet'e değerlendirdi.
Ökten ve Karahancı, "sağlık alanında yaşanan sorunların ve iktidarın sağlık politikalarının tıp fakültesi tercihlerini de etkilediğini" belirttiler.
Hekimler, başarı sıralamasının düşmesinin en önemli nedeni olarak, sağlıkta şiddet, hekim göç gibi uzun süredir yaşanan sorunları işaret ettiler.
"Hiç bu kadar gerilemedi"
Ökten, "tıp fakültelerinin tarihin en düşük sıralamasıyla öğrenci aldığını" vurguladı ve şunları söyledi: "Kamu üniversiteleri bugüne kadar en fazla 20 binle öğrenci almıştı, vakıf üniversitelerinde 30 bine kadar gerilemişti. Ama hiç bu kadar gerilemedi.
"Daha önce ilk iki bin üç binlerdeki öğrenciler tıp fakültesini tercih ederdi, şimdi 10 binlere doğru düşüş var bunun nedeni de sağlık alanında yaşanan sorunlar.
"En büyük sorun sağlıkta şiddet, ardından ekonomik ve özlük haklarımızın yıllar içinde giderek geriye gitmesi, çalışma koşullarının kötüleşmesi ve bu sorunlara çözüm üretilmemesi. Bütün bunlar tıp fakültelerini tercih edilmemesini de etkiliyor."
"Nitelikli hekim bulmakta zorlanacağız"
Başarı sıralamasının ileriki yıllarda büyük sorunlara neden olabileceğinin altını çizen Ökten, "İleride nitelikli hekim bulmakta zorlanabiliriz" dedi:
"128 tıp fakültesi var ve bu sayı çok yüksek. Çok kısa sürede çok fazla tıp fakültesi açıldı, bu üniversitelerin bir çoğu alt yapı açısından ve akademik kadro açısından da çok yetersiz. Yani iyi bir tıp eğitimi verildiğini söylemek mümkün değil.
"Zaten şu an tıp eğitiminde ve asistanlık eğitiminde ciddi bir nitelik düşüşü var. Bu kadar düşük başarı sıralamasıyla öğrenci almak mevcut sorunu daha da derinleştirecek. Yani şu anki durum karşımıza bu şekilde ciddi bir sorun olarak çıkabilir.
"Bütün bunlar sağlık sisteminin çökmesinin yansıması olduğu için çözümü de çöken sağık sistemini düzeltmekten geçiyor, aksi halde çok daha büyük ve çözülmesi güç sorunlarla karşı karşıya kalacağız."
"Değersizleştirme tercihlere yansıdı"
Doktor Karahancı da tıp fakültesini tercih edilmemesinin en önemli nedeninin iktidarın sağlık politikaları olduğunu belirtti.
Karahancı, öğrencilerin, hekim göçü, sağlıkta şiddet gibi birçok sorunu basında gördüklerini ve bu nedenle tıp fakültelerini tercih etmek istemediklerini söyledi ve ekledi:
"Bizim değersizleştirilmemiz, bizim toplumla karşı karşıya getirilmemizin sonucu öğrencilerin tercihlerine de yansıyor. Bugün öğrencilerin tercihlerine yansıyan durum iktidarın sağlık politikalarının çökmesinin sonucudur.
"Gençler gelecek göremiyor"
"Uzunca bir süredir ‘Beyaz Reform’ tartışmaları yapılıyor. Sekiz ay sonra bir yönetmelik çıkıyor, hâlâ aile hekimini, asistan hekimi, intörn hekimi unuttuklarını söylüyorlar.
"Sorunlara bütüncül bir bakış yok, üniversite tercihi yapacak adaylar da tüm bunları göz önünde bulunduruyor. Gençler gelecek göremiyor hekimlerin ülkeden gittiğini görüyor, başarı sıralaması iyi de olsa tıp tercih etmiyor.
"800 yeni kontenjan açılıyor ama dolmuyor. Öğrencilere eğitim verecek yeterli kadro, amfi, laboratuvar hiçbir şey yok. Akademisyenler gitti, öğrenciler bütün bunların farkında ver tıp okumayı tercih etmiyorlar." (RT)