Farklı şehir ve üniversitelerden 12 kişinin katıldığı, 10 Eylül'e kadar sürecek olan "Temel Gazetecilik Atölyesi"nde Timur Soykan, katılımcılara gazetecilik deneyimlerini aktardı.
“Gazetecilik özveri isteyen bir meslektir”
Soykan, gazeteciliğe nasıl başladığını anlattı ve deneyimlerini şöyle aktardı:
“Adana depremi döneminde haber için bölgeye gitmiştim. O dönemde medya patronları habere daha önem veriyordu.
“10 gün boyunca para gönderemediler ve sokakta kalarak aşevinde yemek yiyerek geçirdim günlerimi. Fotoğraf makineleri makaralıydı bu yüzden her fotoğrafta 36’dan geriye sayardık. Bittiğini anlayalım ve değiştirebilelim diye.
“Adana çok sıcaktı ve su hortumlarıyla yıkanıyorduk. Bunu gazetecilikte özveriyi anlamanız için anlatıyorum. Bir işe kafayı taktığınız zaman, özveriyi gösterdiğiniz zaman o işi yapıyorsunuz. Yani gazetecilik özveri isteyen bir meslektir."
"Haberlerden duygusal keyif almaya bakın"
Gece muhabirliği yaptığı dönemlerden bahseden Soykan, şöyle devam etti:
“Tüm haberleri farklı bir şekilde öykülendirmeye çalışırdım. Gece 3’ten sabahlara kadar arabayla gezerdim çünkü haber gerçekten her yerdedir. Çünkü haber ucuzdur ve basittir.
“Sizler de haber yazarken var olan kalıplar içerisinde yani sadece 5N1K ya da piramit kuralları içerisinde kalmayın. Yazdığınız haberlerden duygusal bir keyif almaya bakın.
“Gazetecilikte kafaya takmak önemlidir. Gazetecilikte ısrar gerekiyor, ısrarcı değilseniz çeşitli hikayeleri kaçırabilirsiniz. Gazeteci iyi dinleyici olmak zorundadır.
“Yazacağınız haberin bir misyonu olsun, çünkü onu herkes okuyacak. Haberleriniz bir şeyleri değiştirebilir, bunu unutmayın.”
Medya sahipliğine değinen Soykan, “Medya patronluğu, paranın getireceğinden çok daha güç getiren bir şeydir. Paradan daha fazla itibar söz konusudur. Bu da kötü kullanılmaya müsait bir durumdur” dedi.
Basında sansür
Basında sansüre de değinen Soykan, sansürün böylesine etkili olduğu bir dönem yaşanmadığını söyledi:
“Sansür hep vardı, askeri vesayet döneminde, darbeler döneminde. Ama yine de bir kural vardı. Bağımsız gazetecilerin olmadığı yerlerde gazeteci de, toplum da tehlikededir.
“Gazetecilik toplumun vicdanı olmak demektir. Gazetecinin olmadığı yerde ne haber olursun, ne de haber olma hakkını savunabilirsin.”
Temel Gazetecilik Atölyesi programı şöyle;
9 Eylül Pazartesi / Dijital Mecra Kullanımı - Pınar İlkiz
10 Eylül Salı / Haber Değerlendirmesi&Sertifika Töreni (SO)
Atölye BİA hakkında |
IPS İletişim Vakfı/bianet'in Atölye BİA adıyla düzenlediği habercilik seminerleri medyanın farklı birimlerinden gazetecilere, işsiz bırakılmış gazetecilere, iletişim fakültesi öğrencilerine ve gazetecilik yapmak isteyen herkese açık. Atölye BİA programları hak, toplumsal cinsiyet ve çocuk odaklı habercilikle barış gazeteciliği perspektifi ve tercihiyle temel gazetecilik, haber fotoğrafçılığı, yargı haberciliği, araştırmacı gazetecilik, yeni medya, görselleştirme araçları, dijital güvenlik gibi alan ve temalar üzerinden kuruluyor. Atölye BİA ile birlikte IPS İletişim Vakfı’nın 2002-2007 aralığında düzenlediği temel gazetecilik, kadın, çocuk, insan hakları odaklı habercilik eğitimleri ve 2008-2017 aralığında gerçekleştirilen Okuldan Haber Odası programları yıl içine yayıldı ve gazetecilere ve ilgilenen herkese açık hale geldi. Haziran 2018'de başlayan programda, Aralık sonu itibariyle sekiz atölye 101 kişinin katılımıyla gerçekleştirildi: Gazeteciler İçin Yeni Medya, Gazeteciler İçin Haber, Kürtçe Habercilik ve Çeviri, Haber Fotoğrafçılığı ve Fotoröportaj, Çevre ve Kent Haberciliği, Yargı Haberciliği. 2019 yılı Şubat ayında (11-18 Şubat - 20-27 Şubat) iki "Temel Gazetecilik Atölyesi", 27-28 Nisan'da Kürtçe Habercilik ve Çeviri Atölyesi, Mayıs ayında ise Dijital Güvenlik Atölyesi , Haber Fotoğrafçılığı Atölyesi ve Gazeteciler için Yeni Medya Atölyesi, 14-21 Haziran ve 22-29 Temmuz tarihlerinde de Temel Gazetecilik Atölyesi düzenlendi. Bu proje İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı (SIDA) desteğiyle gerçekleştiriliyor. |
* Atölye BİA haberleri için tıklayın.
Timur Soykan hakkında
Gazeteci, yazar, yayıncı. Halen Posta gazetesi haber müdürü. Radikal Gazetesi'nde muhabir ve editörlük yaptı. Postacı Yayınevi'ni kurdu, Ahmet Şık'ın taslak halindeyken el konulan kitabı 000KİTAP- "Dokunan Yanar" (İmamın Ordusu) kitabını yayımladı. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV ve Sinema Bölümü mezunu. 1975 Kırklareli Demirköy doğumlu. Kitapları: Liste (polisiye, Kırmızı Kedi Yayınevi, 2016), Zavallı (Polisiye, Postacı Yayınevi, 2013), Tanrı Misafirleri Oteli (öykü, Kırmızı Kedi Yayınevi/ 2009), Sapan: Hrant Dink Cinayeti- Bir Güvercinin Katilleri (Demet Bilge Erkasap ile birlikte/2008)