28 Temmuz'da Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren yönetmelik temelde iki değişiklik getiriyor:
* Cezaevindeki hükümlü ve tutukluların ziyaretçilerinin kolluk kuvvetlerince "sakıncalı" olup olmadığının denetlenmesiyle, ziyarete izin verilmesi,
* Milletvekillerinin cezaevlerini ziyaretlerinde, "yalnızca Meclis'in ilgili komisyonunda çalışan" milletvekillerinin, "politik suç" kapsamında olmayan hükümlü ve tutuklularla görüşebilmesi.
Manisa'da işkence milletvekili ziyaretiyle cezasız kalmamıştı
1995'te Manisa Emniyet Müdürlüğü'nde 14 gence işkence yapılması vakasının, ancak dönemin milletvekili Sabri Ergül'ün emniyet müdürlüğünü ziyaret etmesi ve işkenceye tanık olmasıyla tersine döndüğünü anımsatan TİHV, biri başkomiser, 10 polis memurunun ceza aldığını, gençlerin de Manisa Sulh Ceza Mahkemesi'nde "duvarlara yazı yazmak, izinsiz pankart asmak ve pullama yapmak" suçundan yargılandıkları davadan beraat ettiğini vurguladı.
TİHV bu değişikliklerin olası sonuçlarını şöyle özetliyor.
Ziyaretçilere sınırlama ve inceleme
Eski durum: Yönetmeliğin 9. maddesi, tutuklu ve hükümlülerin ceza infaz kurumuna bildirdiği üç ziyaretçi ile maddede belirtilen olağanüstü durumlar dışında görüşebileceğini belirtiyor, herhangi bir sınırlama getirmiyordu.
Değişiklik: Tutuklu ve hükümlünün, kendisini ziyaret etmesini istediği 3 kişiyi kuruma kabulünden itibaren 10 gün içinde bildirmesi, bu isimlerin sakıncalı olup olmadığının incelenmesi, bu incelemenin de kolluk güçlerince yapılması koşulları getirildi.
Sonuç: Bu değişiklik, cezaevinde devletin koruması ve denetimi altına alınmış bir kişinin cezaevi sistemiyle ilişkisi olmayan ziyaretçisini de güvenlik güçlerinin iradesine teslim ediyor.
* Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanmasında aranması gereken kanunilik ilkesine aykırılık taşıyor.
* "Sakıncalı olmak" kavramının yasayla tanımlanması, "sakıncalılık durumu"nun ise ancak hakim kararıyla kesinleştirilmesi gerekiyor. Oysa yönetmelikteki düzenlemeye göre üçüncü kişiler hakkında yapılacak soruşturma hem şekli hem de maddi olarak kolluğun inisiyatifine bırakılıyor.
* Kişilere ilişkin bilgi toplamanın esaslarının sadece kanunla düzenlenebileceği kuralını da ihlal ediyor ve özel hayatın gizliliği açısından da sakıncalar taşıyor. Kişisel bilgilerin, yasal koşullar yerine getirilerek toplansa bile ancak toplama amacına uygun olarak kullanılması temel kuraldır. Bu kural da ihlal ediliyor.
* Tutuklu ya da hükümlünün ziyaretçisi hakkında bilgi toplama, hakkında bilgi toplanan kişi için "suçsuzluk karinesi"yle de çelişiyor. Hakkında şikayet olmayan ya da kuşku uyandıran nesnel bir kanıt olmayan bir kişi hakkında bilgi toplamak, yaşamıyla ilgili sınırlama getirmek mümkün değildir. (TK)