Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, hayatın her alanında kendini gösterirken, sağlık sektörü de bu durumdan nasibini alıyor.
Kadınların biyolojik farklılıkları ve sağlık ihtiyaçları, sağlık araştırmalarında çoğunlukla göz ardı ediliyor.
time.com'daki yazıya göre, erkek odaklı bir bakış açısıyla yürütülen araştırmalar, kadın sağlığındaki önemli boşlukların oluşmasına neden oluyor.
Bu durum, tıbbi cinsiyet eşitsizliği (gender health gap) olarak adlandırılıyor ve sağlık hizmetlerinin tüm bireyler için eşit şekilde sunulmasını engelliyor.
Biyolojik farklılıklar göz ardı ediliyor
Kadın ve erkek vücutları birçok biyolojik açıdan farklılık gösterirken, bu farklılıklar araştırmalarda yeterince dikkate alınmıyor.
Örneğin, kadınlar erkeklere oranla kalp krizinde nefes darlığı, mide bulantısı veya çene ağrısı gibi farklı semptomlar gösterebiliyor. Ancak tedavi yöntemleri genellikle erkeklerin semptomlarına dayanarak geliştiriliyor. Benzer şekilde, ilaçların yan etkileri kadın ve erkek vücutlarında farklı şekillerde metabolize edilebiliyor.
Bu durum, kadın sağlığındaki boşlukları daha da büyütüyor. Kadın sağlığı alanındaki eşitsizliklerin kökeni çok eskilere dayansa da son yıllarda farkındalık artmaya başladı.
Özellikle COVID-19 pandemisi, kadın ve erkek bağışıklık sistemlerinin ne kadar farklı çalıştığını ortaya koyarak, cinsiyet farklılıklarına yönelik yeni araştırmaları tetikledi.
Kadın sağlığına yönelik bazı araştırmalarda genetik faktörlerin rolü daha iyi anlaşılmaya başlandı. Meme kanseri gibi belirli hastalıklarda önemli ilerlemeler kaydedildi. Ancak menopoz ve endometriozis gibi yalnızca kadınları etkileyen hastalıklar hâlâ yeterince araştırılmıyor.
Nedir?
Tıbbi cinsiyet eşitsizliği, kadın ve erkeklerin sağlık sisteminde eşit derecede temsil edilmemesi, kadınların biyolojik ve sağlık ihtiyaçlarının yeterince dikkate alınmaması durumunu ifade eder. Bu durum, kadınların sağlık hizmetlerine erişiminde, teşhis ve tedavi süreçlerinde ve tıbbi araştırmalarda yetersiz temsil edilmeleriyle ortaya çıkar.
Tıbbi cinsiyet eşitsizliğinin belirtileri araştırmalarda yetersiz kadın temsili: Kadınlar, birçok klinik araştırmada hem katılımcı hem de araştırmacı olarak yeterince yer almaz.
Örneğin, birçok ilaç ve tedavi yöntemi, öncelikle erkek denekler üzerinde test edilir ve sonuçlar genellikle kadınlara doğrudan uygulanır.
Kadınların farklı biyolojik özelliklerinin göz ardı edilmesi: Kadın ve erkek vücutları biyolojik olarak farklıdır.
Örneğin, kalp krizi gibi bazı hastalıkların kadınlarda farklı semptomlarla ortaya çıktığı bilinir. Ancak, bu farklar sıklıkla göz ardı edilir ve teşhis süreçlerinde eksikliklere yol açar.
Kadınlara özgü sağlık sorunlarına yeterince odaklanılmaması: Menopoz, endometriozis gibi yalnızca kadınları etkileyen sağlık sorunları, tıp dünyasında genellikle ihmal edilir ve bu durum kadınların yaşam kalitesini olumsuz etkiler.
Kadınların sağlık hizmetlerine erişimde karşılaştığı zorluklar: Kültürel, sosyal ve ekonomik engeller nedeniyle kadınlar sağlık hizmetlerine erkeklere göre daha az erişebilir.
(EMK)