Türk Hava Yolları, kurumsal tutumu ve "engelli yolcu istemeyen" pilotları ile ayrımcılık suçu işlemeye devam ediyor.
Haber: 30 Mayıs günü Ankara’dan Antalya’ya gitmek için görevliler yardımı ile uçağa alınıp yerine oturtulan bedensel engelli (kişi yardımı ile yürüyebiliyor) yolcu Murat Öncül "pilot uçakta engelli yolcu istemiyor" denilerek uçaktan indirildi.
THY: "Özürlü yolculardan rapor istenmez, ancak kendi başlarına ihtiyaçlarını gideremeyecek ve gerektiğinde uçaktan tahliyesini yine kendi başına yapamayacak durumdaki özürlü yolcuların refakatçisi olmadan seyahatlerine izin verilmez."
Türk Ceza Kanunu Madde 122: "Kişiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, özürlülük, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yaparak; [...] bir hizmetin icrasını veya hizmetten yararlanılmasını engelleyen [...] veya kamuya arz edilmiş bir hizmeti yapmayı reddeden, [...k]işinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen [k]imse hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir."
Avrupa Birliği: "Havayolu şirketlerinin yaşlı ve engelli yolcuları taşımayı reddetmelerini yasaklama kararı, 26 Temmuz 2007 tarihinden itibaren Avrupa Birliği genelinde yürürlüğe girdi."
AB'nin ulaşımdan sorumlu komisyon üyesi Jacques Barrot: "Bu kuralların yürürlüğe girmesi, ayrımcılığa son verecek ve engelliler ile yaşlı yolculara ihtiyaç duydukları yardımı sağlayacaktır."
Sahi, Avrupa Birliği'nin insana verdiği değeri Türk Hava Yolları ne zaman kurumsal ilke olarak benimseyecek?
Ve ne zaman Ulaştırma Bakanlığı bu ayrımcılığa dur diyecek?
THY, ihtiyaç duyan yolcularına refakat etmeleri için gerekli personel ve donanım olanaklarını bünyesinde barındırmalıdır. Nasıl ki çocuk yolcular için bir kabin görevlisi görevlendiriliyor, aynı şekilde, her hangi bir sebeple yardıma ihtiyaç duyan diğer yolcuları için de THY böylesi bir görev üstlenmelidir.
Öyle, "engelli yolcu istemiyoruz" ya da "uçaktan tahliyesini kendi başına yapamazlar" diyerek insanların ulaşım hakkını elinden almak, ne insan haklarına ne ayrımcılık karşıtı politikalara ne de yeri gelince övünçle sunulan “müşteri memnuniyeti” sloganına sığmaz.
"Uçakta sorun olunca tahliye edilmesi zor," bahanesini öne sürmek de çok saçma bir argüman. Zira olası bir kazada meydana gelebilecek olası yaralanmalarda -o ana dek sakat olmayan- diğer yolculara ne olacaksa, sakat yolculara da o olacaktır, ve tüm yaralılar nasıl muamele görecekse, sakatlar da aynı şekilde muamele görecektir.
Türk Hava Yolları'nın görevi, yolcularını bir yerden bir yere güvenli şekilde ulaştırmaktır. Pilotlar da buna hizmet etsinler diye var yolcular arasında ayrımcılık yapsınlar diye değil! Türk Hava Yolları’nın illa da egolarını tatmin etmek isteyen pilotları varsa, uçak ikramları için karpuz seçmekle görevlendirilebilirler. Böylece egolu-pilotlar beğenmedikleri karpuzları ayırıverirler bir kenara ve mutlu olurlar!..
Engelliler.Biz Platformu olarak, Ulaştırma Bakanlığı’ndan, bu ayrımcı uygulamalara karşı derhal soruşturma başlatmasını; THY’dan, bu ayrımcı uygulamalara bir an önce son vererek kamuoyundan özür dilemesini, ve tüm havayolu şirketlerinden de Avrupa Birliği standartlarında hizmet vermelerini bekliyoruz. (BK/EZÖ)