İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, 2018'de denetlenen 5 bin 434 dernekten 613'ü hakkında idari işlem yapıldığı, 182 dernekle ilgili adli işlem yapılması için de yargı mercilerine bildirimde bulunulduğu belirtildi.
Hakkında idari işlem yapılan ve suç duyurusunda bulunulan dernekler arasında Türk Hava Kurumu (THK) ve Türkiye Kızılay Derneği’nde görev yapmış yöneticilerin bulunduğu bilgisine de açıklamada yer verildi.
THK’da denetime başlandı
Açıklamada, yaşanan istifalar nedeniyle THK Merkez Yönetim Kurulu üye sayısının 12'den 3'e düştüğü ve bu nedenle THK'nın 26 Haziran 2019'dan itibaren merkez yönetim kurulundan yoksun kaldığı belirtildi.
Yönetiminin başka yoldan sağlanamadığı belirtilerek, "Bakanlığımıza ulaşan şikayetler üzerine de 26 Ağustos Pazartesi gününden itibaren bir mülkiye başmüfettişi ve iki dernekler denetçisi tarafından THK'nin denetimine başlanmıştır” denildi.
“THK tüzüğüne göre çok fazla borçlandı”
Açıklamada THK ile ilgili şu ifadeler yer aldı:
“THK'nin 1 Ocak 2013-8 Haziran 2016 tarihleri arasındaki işlemlerinin Bakanlığımız dernekler denetçileri tarafından denetlenmesi sonucunda, THK tüzüğüne göre borçlanılabilecek miktarın çok üzerinde borçlanıldığı, satın almak yerine THK Havacılık Vakfından THK'ye beş yıllığına kiralanan uçak ve helikopter için yapılan ödemenin kiralanan taşıtların satın alma değerine eşit olduğu belirlenmiştir.
“Ayrıca ilgili şirket tarafından ödenmesi gereken yakıt bedelinin THK İktisadi İşletmesi tarafından ödendiği, THK'ye ait bazı demirbaşların THK Havacılık Vakfı çalışanlarınca satıldığı, THK İktisadi İşletmesi tarafından 10 uçağın satış ihalesine ilişkin belgelerin denetim sırasında ibraz edilemediği, mülkiyeti THK'ye ait 9 taşınmazın değerinin çok altında satıldığı, yurtdışından alınan bazı yardımların mülki idare amirliğine bildirilmediği tespit edilmiştir.”
Orman yangınları ve THK'nın gündeme gelişi
İzmir Karabağlar'da 18 Ağustos günü başlayıp Seferihisar ve Menderes'e sıçrayan yangın, beş bin hektar ormanlık alanı yok etmişti.
Yangınlara geç müdahale edilmesi ve yangın söndürme uçaklarının kullanılmaması hükümete, Tarım ve Orman Bakanlığı’na ve THK’ya tepkilere neden olmuş, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın THK ile yangın söndürme uçakları konusunda yaptığı anlaşmayı geçtiğimiz Temmuz ayında bir başka şirkete ihale ettiği ortaya çıkmıştı.
TIKLAYIN - Yangın Söndürme İşi THK Yerine Bir Mimarlık Şirketine Verildi
21 Ağustos’ta bianet’e konuşan bir THK yetkilisi ellerinde 6 tane CL-215 tipi yangın söndürme uçağı olduğunu fakat Bakanlığın söz konusu ihaleyi kendilerine vermedikleri için bu uçakları şu anda kullanamadıklarını ve atıl şekilde bekletildiğini belirterek şöyle konuşmuştu:
TIKLAYIN - THK: Muğla Yangınında Bakanlık Yardım Teklifimizi Kabul Etmedi
“Muğla'daki yangında Bakanlıkla yardım teklifimizi geri çevirdi. İhaleyi alan şirketin elinde yangın söndürme uçağı yok, o nedenle uçakla müdahale edemiyorlar. Biz her zaman göreve hazırız.”
TIKLAYIN - Bir Kurumun Portresi: Bakanlığın Hedefindeki THK
Bu açıklamanın üzerine gelen tepkilere karşılık konuşan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "THK uçakları işimize yaramıyor. Almak zorunda değiliz. THK siyasetin oyuncağı olmuş durumdadır. Ana muhalefet ile birlikte hareket ediyor” diye konuşmuş, THK'nın sertifikalarına da güvenmediğini söylemişti.
TIKLAYIN - Bakan Pakdemirli: THK'nın Sertifikalarına Güvenmiyorum
(TP)