Theodorakisten Avrupa Konseyine: Utanın!
Avrupa Konseyi'nin gündeminde "komünizm" ve "faşizm"
Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi 25 Ocak'taki oturumunda Doğu ve Orta Avrupa'da yıkılmış bulunan "komünist" rejimlerin tümünü "istisnasız insan haklarının kitlesel ihlaliyle" suçlayan ve Avrupa'daki komünist ve "post-komünist" partileri bu rejimleri açıkça lanetlemeye çağıran "totaliter komünist rejimleri uluslararası kınama gereksinimi" başlıklı karar tasarısının ardından "Nazi ideolojisinin yeniden ayağa kalkmasına karşı mücadele" başlıklı bir başka tasarıyı da karara bağlayacak.
"Totaliter komünist rejimleri uluslararası kınama gereksinimi" karar tasarısı bir tavsiye tasarısı ile birlikte Asamble'nin Siyasi İşler Komitesi'nce 14 Aralık'ta karara bağlandı. Tavsiye tasarısı 26 lehte, 5 aleyhte ve 4 çekimser oyla, karar tasarısı 24 lehte, 8 aleyhte ve 2 çekimser oyla kabul edildi.
Komite'de Türkiye'den CHP Gaziantep milletvekili Komite Başkanı Abdülkadir Ateş'in yanısıra AKP İzmir milletvekili Mehmet Tekelioğlu da var.
Theodorakis: "Avrupa Konseyi tarihi değiştiriyor"
Theodorakis'in aralık sonunda kaleme aldığı ve Yunanistan Komünist Partisi'nin öncülüğünde imzaya açılan bildirisinde bu girişimi "Avrupa Konseyi tarihi değiştirmeye karar verdi" diyerek değerlendiriyor. "Kurbanlar saldırganlarla, kahramanlar suçlularla, kurtarıcılar işgalcilerle, komünistler Nazilerle aynı kefeye konacak; tarih çarpıtılacak."
Zorba'nın bestecisi, karar tasarısının gerekçesinde yer alan "totaliter komünist rejimlerin işlediği suçlar konusunda kamuoyu duyarlığı çok zayıf" saptamasını da alaya alıyor:
"Avrupa Konseyi, Nazizmin en büyük düşmanını, yani komünistleri, suçlu yerine koyuyor ve Nazilerle bir tutuyor! Hatta dertlenip protesto ediyor; çünkü Hitlerciler uluslararası kamuoyu tarafından kınanırken, komünistler şimdiye kadar ihmal edilmiş, kınanmamışlar."
Theodorakis bu yaklaşımın bir tehlikeyi ima ettiğine dikkat çekiyor:
"Başka bir deyişle, Avrupa Konseyi, bir zamanlar Gestapo'nun cellatlarının ve Makronisos Kampı'ndaki işkencecilerin de hedefi olan, fikirlerinden caymamış Avrupalı komünistlere gelecekte zulüm edileceğini önceden ilan ediyor."
"Komünist Partiler'i yasaklayabilirler"
Theodorakis Avrupa Konseyi'nin girişimini "komünist partileri yasaklama kararı"na kadar gidebilecek bir başlangıç olarak değerlendiriyor:
"Böylece Hitler ve Himmler'in hortlaklarının geçmesi için kapıyı aralayacaklar. Bilindiği gibi, bu ikisi kariyerlerine komünist partileri yasaklayarak ve komünistleri ölüm kamplarına tıkarak başlamışlardı.
"Fakat sonunda kendi kurbanlarının, Sovyetler Birliği'ndeki 20 milyon ölünün ve Yunanistan dahil olmak üzere Avrupa'nın dört bir yanında ulusal direniş hareketlerinin ön saflarında canını veren diğer yüz binlerce komünistin kanında boğuldular."
"ABD'ye göz yuman insan haklarına ilgi duyuyor olamaz"
Irak'ı "harabeye çeviren", "Hitlervari yöntemlerle halkları katleden" ABD'yi Avrupa Konseyi'nin "ağabeyi" olarak niteleyen Yunanistan'ın en saygın sanatçısı, "Avrupa Konseyi'nin, insanlığa karşı işlenen bu suç karşısında ve Guantanamo'daki çağdaş Hitlervari işkence kamplarına dair söyleyecek hiçbir şeyi yok" diyor.
"Kendi ülkelerinde, Avrupa'da bile, hiçbir hakka sahip olmayan insanları işkenceden geçirmek için özel hapishanelere taşıyan CIA uçaklarına yeşil ışık yakanların, samimi olarak insan haklarıyla ilgilendiklerine nasıl inanabiliriz?"
"Gestapo'da, ölüm kamplarında ve idam sehpalarında hayatlarını yitirenler adına"
Theodorakis Avrupa Konseyi'ne "savcılık taslayamazsınız" uyarısında bulunuyor: "Tarih mahkemesi ağabeylerini Vietnam'dan Şili'ye, Güney Amerika'dan Irak'a işlediği sayısız suç için cezalandırdığında, kendileri de suça göz yummak nedeniyle sanık sandalyesinde oturacaklar."
Ve ekliyor: "Tabii eğer suç ortaklığından yargılanmıyorlarsa."
Theodrakis'in bildirisi şu sözlerle sona eriyor: "Ne yazık ki bugün yaşayanlardan ziyade ölüler adına konuşmak durumundayım. Bu yüzden, Nazizmi yenmek ve özgürlüğü kutlayabilmek için Gestapo'da, ölüm kamplarında ve idam sehpalarında yaşamını yitiren komünist yoldaşlarım adına, bu 'beyefendiler'e söyleyecek tek bir sözüm var: UTANIN!" (EK)
