Haberin İngilizcesi için tıklayın
"Meslek, erkek mesleği olarak görülüyor. Erkekler de tacizle, parayla seni sindirip görünmez hale getiriyor. Kadınlarla bir yarış içindeler."
"Aynı pozisyonda çalışan bir kadınla erkeği kıyasladığımızda, erkeğin sözü daha çok geçiyor."
"Meslektaşlar arasındaki tartışmalarda kadın editörlerin sözleri kolayca kesilebiliyor. Özellikle konu siyaset, dış politika ya da ekonomi gibi konularsa dışarıda bırakılabiliyoruz."
"Medyada ileri yaşlarına gelmiş kadın çalışan fazla yok. Toplumsal roller dolayısı ile meslekten uzaklaşıyorlar. Çocuğu olan kadın maaşımı bakıcıya vereceğime işten çıkıp kendim bakarım diye düşünüyor."
"Görev dağılımlarında ayrımcılık var. Teknik kısımda, foto muhabirliği alanlarında kadın çalışan yok. Kadınların gittiği haberler, erkeklerin gittiği haberler gibi ayrımlar var."
"Ekranlarda genç, güzel kadınlar varken; erkekler ise 'yaşlı', 'olgun', 'sözü dinlenir'."
Bu cümleler, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Kadın ve LGBTİ Komisyonu'nun hazırladığı “Şiddet Deneyim Paylaşım Grubu Raporu”ndan. Rapor, sendikanın Cağaloğlu'ndaki binasında düzenlenen basın toplantısı ile basına duyuruldu.
Komisyon adına Gülfem Karataş'ın sunduğu rapor, şiddet deneyim paylaşım gruplarına katılan 27 gazetecinin anlatımlarına göre hazırlandı.
Raporda öne çıkan detaylar şöyle:
* Gazeteciler, yöneticileri ve patronları, haber kaynakları ve haberini yaptıkları kişiler tarafından tacize uğruyor. Oturuma katılan kadın gazeteciler, tacizi kurumlarına bildirmelerine rağmen kurumların kendilerini dikkate almadığını belirtti.
* Taciz olayları sonrası genellikle olay, kadın gazetecinin işten ayrılması ile sonuçlandı.
* Stajyerken tacize uğradığını anlatan bir kadın gazeteci de olay sonrası işi bırakmak zorunda kaldığı belirtti.
Psikolojik şiddete de maruz kalıyorlar
* Bir başka kadın gazeteci ise taciz sonrası genel müdürün kendisini “Sesini çıkartırsan sen bilirsin” şeklinde tehdit ettiğine yer verildi.
* Kadın gazeteciler yöneticilerin tacizleri dışında, haber kaynakları tarafından da tacize maruz bırakıldı.
* Raporda çalışmaya katılan gazeteci kadınların, özellikle birlikte çalıştıkları meslektaşları tarafından yaşadıkları psikolojik şiddet biçimleri de yer alıyor.
* Erkek meslektaşları tarafından küçük görülme, ciddiye alınmama, dalga geçilme gibi durumlarla sıklıkla karşılaştıklarını belirten katılımcılar, gazetecilik becerilerinin küçümsenmesi yoluyla kendilerini değersiz ve yetersiz hissettirmeye yönelik olduğunu paylaştı.
*Raporda kadın gazeteciler bir psikolojik şiddet türü olarak mobbingle de farklı kurumlarda kendilerinin ve meslektaşlarının sıklıkla karşılaştığını dile getirdi.
Kadın gazetecilere hep aynı iş yaptırılıyor
* Gazetecilik alanında kadın gazetecilerin terfi etmeleri de oldukça zor, kadın gazeteciler gelişime açık olmalarına rağmen kendilerine hep aynı işin yaptırıldığını vurguladı.
* Muhabir olarak çalışan kadın gazetecilerin fiziksel şiddete de maruz kaldığına yer verildi, kadın gazetecilerin kolluk kuvvetleri tarafından sıklıkla şiddete maruz bırakıldığına dikkat çekildi.
*Kadın gazetecilerin özellikle haberlerin fotoğraflarını çekmeye çalışırken foto muhabirlerden çok kez şiddet yaşadıkları belirtildi.
Çözüm önerileri de yer aldı
Raporda, kadın gazetecilerin şiddetten korunması için önerilere de yer verildi:
* Şiddet ve ayrımcılıkla ilgili gazetecilik alanında tarifli başvuru mekanizmaları oluşturulsun.
* Şiddet haberlerinin cinsiyet bakış açısı olan kişilere danışma gösterilsin.
* Natrans kadın ve LGBTİ+ gazeteciler arasında dayanışma ağlarının kurulsun.
* Kurum içinde çalışan sayısında cinsiyet çeşitliliğinin sağlanması için kota uygulamasının getirilsin.
* Kadın bakış açısı ile çalışan sayısının arttırılması ve kadın bakış açısının yaygınlaştırılsın.
* Karar alma mekanizmalarında kadın ve kadın bakış açısı ile çalışan yöneticilerin olsun.
* Cinsiyetçiliğin olmaması için eşit işe eşit ücret uygulansın.
* Kadın emeğinin erkek emeği gibi görünür hale getirilsin. (EMK)