Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), "Gazetecileri ve gazeteciliği savunmaya devam edeceğiz" diyerek son günlerde gazetecilere yönelik artan polis şiddeti ve fişlemelerle ilgili açıklama yaptı.
TGS şu açıklamayı yaptı:
"Süreç, Diyarbakır'daki tutuklamalarla başladı"
"Halkın haber alma hakkının polis kalkanlarıyla engellendiği, basın ve ifade özgürlüğünün parmaklıklar arkasına atıldığı ve demokrasimizin yok edilmek istendiği bir süreci yaşıyoruz.
"Ekonomik krizin içinde seçim sath-ı mâiline girdiğimiz bu günlerde iktidar, gazeteciler haberdar etmesin, halk habersiz kalsın istiyor. Diyarbakır'da meslektaşlarımızın tutuklanması ile başlayan süreç hemen her hafta onlarca gazetecinin şiddete uğradığı, gözaltına alındığı, fişlendiği bir iklime evrildi. Sadece son bir haftada yaşananlara baktığımızda kolluk güçlerinin aldıkları talimatlarla nasıl hukuk tanımaz davrandıklarını görüyoruz."
Son bir haftada yaşananlar
Sendika, son bir hafta içinde gazeteci hakları açısından yaşananları şöyle sıraladı:
- "Genel Başkanımız Gökhan Durmuş ve hem Avrupa Gazeteciler Federasyonu Başkan Yardımcısı hem de Sendika yöneticimiz Mustafa Kuleli'nin de aralarında bulunduğu gazetecilerin yazıları nedeniyle fişlendiği ortaya çıktı.
- İstanbul Kadıköy'de 1 Eylül Barış Günü eylemlerini izleyen bianet muhabiri Tuğçe Yılmaz polisin cinsel tacizine maruz kaldı. Aynı eylemde sendika.org muhabiri Zilan Azad gözaltına alındı.
- Van'da 1 Eylül Dünya Barış Günü mitingini takip eden gazetecilerden Mesut Bağcı polisler tarafından yere yatırılarak darp edildi ve kamerası kırıldı. Kendisini 'TEM Şube' mensubu olarak tanıtan bir sivil polis, MA muhabiri Berivan Kutlu ile JİNNEWS muhabiri Zelal Tunç'u ölümle tehdit etti. Polis, gazetecilere "Seni vururum, kimse seni bulamaz" dedi. Aynı polis, JİNNEWS muhabiri Elfazi Toral'a da silah çekti. Ayrıca polisler, sık sık gazetecilerin görüntü almasını engelleyerek, kameralarını kırmaya çalıştı.
- Aynı gün İstanbul'un Beykoz ilçesindeki Tokatköy'de yaşanan kentsel dönüşümde kolluğun müdahalesini görüntülemek isteyen basın mensuplarının mahalleye girişi engellendi. Halk TV muhabiri Erdinç Yılmaz polis kalkanlarıyla darp edildi.
- 2 Eylül'de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında yürütülen soruşturma kapsamında yakalanan eski Türk Hava Kurumu (THK) Üniversitesi Rektörü Ünsal Ban'ın fotoğrafını çekmeye çalışan gazeteciler ise Gasp Büro Amiri tarafından tehdit edildi. Basın odası kapısına gelen 3-4 polis, gazetecileri şüpheli gibi kapıya dizdi ve fotoğrafları yayımlamamaları için tehdit etti.
- 3 Eylül'de Kartal Meydanı'nda tutuklu yakınlarının yapmak istediği basın açıklamasında ETHA muhabiri (Etkin Haber Ajansı) Elif Bayburt gözaltına alındı ve MA Muhabiri Doğan Kaynak darp edildi."
"Gazetecilik bir kamu hizmetidir"
"Bu baskılar ne gazetecileri ne de gazetecilerin sendikasını yolundan geri döndürecektir. Yıllardır bitmeyen bu baskılarla bir kamu hizmeti olan gazeteciliği boğmaya çalışan, haberin topluma ulaşmasını engellemek isteyen iktidarı bir kez daha bu politikalardan vazgeçmeye, gazetecilerin haklarına, halkın haber alma hakkına saygı göstermeye çağırıyoruz."
(AÖ)