Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün Musul’daki Türkiye Başkonsolosluğu’na yaptığı ve görevlileri kaçırdığı baskınla ilgili Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği yayın yasağına itiraz etti.
Cemiyetin günlük gazetesi Bizim Gazete adına yapılan başvuruda, mahkemenin 16 Haziran tarihli yayın yasağının “bu haliyle basın özgürlüğüne müdahale ve sansür niteliği taşıdığı”na dikkat çekildi.
Yayın yasağının demokratik bir toplumun gereklerine uygun olarak yapılmış bir sınırlandırma olmadığı vurgulanan dava dilekçesinde şu görüşler yer aldı.
Son dönemdeki yayın yasakları
Türkiye’de son dönemde Hatay Reyhanlı’daki patlamayla ilgili haberlere, Suriye tapelerine, Adana ve Hatay'da MİT'e ait olduğu iddia edilen TIR'ların durdurulmasına ilişkin haberlere, 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasına yönelik haberlere getirilen yayın yasakları, twitter’in yasaklanması, youtube’un kapatılması gibi uygulamalar da itiraz dilekçesinde yer aldı.
Dilekçede, bu kararlarla ilgili “Türkiye’de kural haline gelmiş ve ilk başvurulan yollardan biri olmuştur. Yayın yasakları ülkemizin hiçbir sorununu çözmemiştir ve çözemeyecektir” tespiti yapıldı.
“Olaylar dünyada aleniyet kazandı”
Dilekçede, gelişmelerle ilgili tüm dünyada zaten haberler yapıldığı, ayrıca katliam yapan IŞİD’in sosyal medyayı ustalıkla kullandığı, kamuoyunun terör örgütünden gelen manipüle edilmiş haberlere ve vahşet görüntülerine mahkum edilmiş olacağı bildirildi; “Kısaca bu dönemde verilen yayın yasaklarının sonucu demokratik bir toplumdan uzaklaşma olmuştur” denildi.
Başvuruda, “gerçek tehlike spekülasyona dayanan bilgilerdir” ifadesine de yer verildi (EÖ).