Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu Silivri Cezaevinde tutuklu Cumhuriyet Gazetesi yönetici ve yazarları Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel ve Ahmet Şık’ı ziyaret etti.
Ziyarete TGC Başkanı Turgay Olcayto, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, TGC Genel Saymanı Gülseren Ergezer Güver ve TGC Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Güven katıldı.
TGC heyeti tutuklu gazetecilerle ayrı ayrı görüştü. Ziyarette tutuklu gazeteciler 11 Eylül 2017 tarihinde Silivri Cezaevi’nde yapılacak duruşmaya dayanışma amacıyla meslek örgütleri, sivil toplum örgütleri ve okurları katılmaya davet ettiler.
Atalay: Tahliyeler davanın çöktüğünün göstergesi
Görüşmede Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay şunları söyledi:
“Cumhuriyet davası duruşması sonrasında moralimiz çok yüksek. İlk duruşmada yedi meslektaşımızın tahliye olması davamızın çöktüğünü gösterdi. Ayrıca derdimizi anlatabildik. Medya, yasamadan bile önemli. Bu önemin farkında olduğu için iktidarlar medyayı baskı altına alıyorlar.”
Sabuncu: Birlikte yaşam manifestosu oluşturulmalı
Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu şöyle konuştu:
“İnşallah biz son tutuklu gazeteciler oluruz. Bize ağır gelen attığımız manşetleri savunmak. Ülkemiz için canımız yanıyor. Mahkemelerde gazetecilerin attığı başlıklarla niyet okunarak yargılanması çok ağır.
“Türkiye’de birlikte yaşam manifestosu oluşturulmasına ihtiyaç var. Bunu Kürdü, Türkü, Alevisi, Sünnisi, Ermenisi, Rumu hiçbir ayrım yapmadan birlikte yazabiliriz.
“Türkiye’de tekrar soru sorma cesareti gösteren haberi değerlendirebilen, yazabilen gazeteciler olmalı. İnternet medyasında ve bazı bir iki gazetede bu medyanın uçları var. Bu yüzden umutluyum.”
Gürsel: Mağdur değilim
Cumhuriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Kadri Gürsel de bir siyasi davayla karşı karşıya olduklarını dile getirerek şunları söyledi:
“Tutuklu bulunduğumuz 9,5 ayı hayatımdan çalınmış günler olarak kabul etmiyorum. Mağdur değilim. Burada da değerlerim ve ilkelerimle hayatımı idame ettiriyorum. Kendimi geliştiriyorum.
“Bunun bir siyasi dava ve operasyon olduğunun bilincindeyiz. Bize yapılan haksızlık, hukuksuzluk hayretler içinde bıraksa da davanın doğası bu olduğu için üzerimizdeki etkisi bazılarının beklediği ve sandığı gibi yıpratıcı olmuyor.
“Gazetecilik demokrasilerde yapılabilen bir meslek. Türkiye’de demokrasi olmadığı için gerçek anlamda gazetecilik yapmamız engelleniyor. Ancak Türkiye’de basın özgürlüğü mücadelesini vermek zorundayız. Türkiye gün gelecek demokrasiye kavuşacak.”
Şık: Rejim davası
Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Ahmet Şık ise şunları dile getirdi:
“Kimse aksini iddia edemez, mesleki faaliyetlerimiz suç konusu yapıldı.
“Bizler kahraman değiliz. Sessiz kalan çoğunluk korktuğu için; korktuğu her şey başına gelecek diye kimse konuşmadığı için kahramanlaştırılıyoruz.
“Cumhuriyet davasıyla çok az sayıda kalan gazeteci ve meslek kuruluşlarını kontrol altına almaya çalışıyorlar; mesleki faaliyetimize sınır çiziyorlar.
“Cumhuriyet Gazetesi davası aynı zamanda bir rejim davasıdır.
“Herkesin bir arada yaşayabileceği çoğulculuğu esas alan bir toplum ve devlet modelini ortaya çıkarmak zorundayız.
“Tutuklanmamız siyasi bir karardı. Özgür kalmamız da siyasi bir kararla olacak.”
Olcayto: Gazeteciler tutuksuz yargılansın
TGC Başkanı Olcayto görüşme çıkışında ziyaret sonunda yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Meslektaşlarımız gazetecilik faaliyeti nedeniyle tutuklular. Yedi meslektaşımızın serbest kalmasından mutluyuz. Tutuklu dört meslektaşımızın da 11 Eylül 2017 tarihinde yapılacak duruşmada serbest kalacağını umut ediyoruz.
"Gazetecilik suç değildir. Her ortamda bunu yineliyoruz. Türkiye'de sağlık bir demokrasinin yeşermesi basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kalkmasıyla mümkün.
"Şu anda 150'yi aşkın gazeteci tutuklu ve hükümlü, gazetecilerin tutuksuz yargılanması konusundaki talebimizi tekrarlıyoruz." (EKN)