Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, Öldürülen Gazeteciler Günü dolayısıyla Serbesti gazetesinin başyazarı Hasan Fehmi Bey'in Divanyolu Sultan Mahmut Türbesi'ndeki mezarı başında yaptığı açıklamada, "Gazetecilerin tarihsel bir karanlık yaklaşım sonucu aramızdan alınması bizleri üzüyor ve demokrasi konusundaki kuşkularımızı taze tutuyor" dedi.
6 Nisan 1909'da öldürülen Hasan Fehmi'nin muhalif kişiliğiyle tanındığını ifade eden Erinç, son olarak 18 Aralık 2009'da Bandırma'da Cihan Hayırsevener'in yitirildiğini, gazetecinin 100 yıllık süreçte yitirilen 62. gazeteci olduğunu söyledi.
"En az 20 meslektaşımız korumayla yaşıyor"
1 Şubat 1979'da Milliyet gazetesi Yayın yönetmeni Abdi İpekçi'nin 15. gazeteci olarak öldürülmesinden sonra öldürülen gazetecilerde hızlı bir artış yaşandığını anımsatan Erinç, "Özellikle 1993, 1994 ve 1995 yıllarında çok sayıda meslektaşımızı kurşunlara hedef olmaları sonucunda kaybettik. Bu günkü yaklaşım biraz da gazetecileri hedef gösteren ve onların yazdıklarından, eleştirilerinden rahatsız olanlardan kaynaklanan hedef göstermelerle oluşan bir sonuçtur" dedi.
"En az 20 meslektaşımız devletin ya da çalıştıkları yayın organlarının verdikleri korumalarla dolaşmaktalar. Bunun yanı sıra meslektaşlarımızın hem iş güvenceleri hem de kimlik ve kişilik sorunlarının çözülmesi konusunda ne yazık ki olumlu adımlara rastlama olanağını bulamıyoruz.
"Türkiye'de ifade özgürlüğü, halkın bilgilenme hakkı ve gazetecilerin çalışma ve can güvenlikleri hep lafta kalmaya mahkum gibi bir görüntü çiziyor. Umuyoruz ki bugünden sonra gazeteciler daha güvenli, mesleklerini yapabilme koşulları sağlanmış, kimlik ve kişilik sorunlarının çözülmesi için adımlar atılmış bir dönem başlatılmış olsun."
Nazlı Ilıcak'ın mahkumiyetine tepki
"Türkiye'de Öldürülen Gazeteciler" araştırması nedeniyle Dr. Meral Dinçer'e, "Karanlık Hedefler Aydınlar" araştırmasıyla da Pınar Dumlupınar'a ödülleri Basın Müzesi Öldürülen Gazeteciler Galerisi'nde düzenlenen bir törenle verildi. Ayrınca jüri, Kanla Sansür araştırmasıyla Bülent Tellan'ı da övgüye değer buldu.
Ödül alanları kutlayan Erinç, son dönemde habercilerin yargılandığı davalarda "denetimli serbestlik" ve "hükmün açıklanmasının geri bırakılması"na karar verilmesini eleştirdi, TGC önceki yönetim kurulu üyesi Nazlı Ilıcak'ın mahkum edildiğini hatırlattı.
"Bugün çok demokratik bir ülke olduğu söylenen Türkiye'de gazeteciler denetimli serbestlik durumunda mesleklerini yapıyorlar. Biz TGC olarak mahkeme kararı kesinleşmeden değerlendirme yapmamaya özen gösteriyoruz. Ancak fade özgülüğü, gazetecilik açısından adil yargılamanın yara aldığı kanısındayız."
"Hükmün açıklanmaması ile yargılamanın devamı engelleniyor. Çünkü hüküm açıklanmadığı için Yargıtay'a başvurma hakkınız yok. Oysa hepimiz biliyoruz ki hukuk terimleri olarak söylemiyorum ama bir gazeteci olarak şunu belirtmeliyim sövme ve haksız suç isnadı dışındaki suçlar soyut suçlardır..." (EÖ)