Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Kuzey Irak'a harekat yapabilmesini sağlayacak bir yıl süreli tezkerenin görüşülmesine Meclis'te saat 15.00'da başlandı. Oylama 17.30'da yapıldı. Açık olarak gerçekleştirilen oylamaya 526 milletvekilinin oyu geçerli sayıldı.
Konu üzerine söz alan Meclis'te grubu bulunan parti temsilcilerinden sadece DTP'li Demirtaş konuşmasında "barış" isteğinden bahsederken, diğer parti sözcüleri askeri harekatın neden gerektiği ve kapsamı üzerinde görüşlerini açıkladı.
CNNTürk, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) milletvekili Ufuk Uras'ın da tezkereye karşı görüşlerini açıkladığını aktardı.
Demirtaş: Operasyon çözüm değil, sorun getirir
Konu üzerine ilk sözü Demokratik Toplum Partisi (DTP) adına Selahattin Demirtaş aldı.
Demirtaş, 24 yıldır süren sorunun askeri harekat ve operasyonlarla çözülemediğini söyledi; "barış ve demokrasi" adına parti grubu olarak tezkereye "hayır" oyu vereceklerini belirtti.
"Eğer ortak hassasiyetlerimiz ülkemizin birliği ve bütünlüğü içinde yaşaması için birbirimize güvenmeye ihtiyacı vardır. Çekilen acılar ortak acılardır. Operasyonla birlikte daha fazla yoksulluk daha fazla işsizlik, daha az demokrasi ve özgürlükler gelecektir."
Demirtaş, tezkerenin "Türkiye'yi savaşan ülke konumuna sokacağını, kendilerine oy veren insanların talebinin de tezkereye 'hayır' demek olduğunu" vurguladı.
Elekdağ: "Terörle mücadele milli mesele"
Daha sonra kürsüye Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) adına görüşlerini açıklamak üzere Şükrü Elekdağ geldi.
Elekdağ, CHP'nin "terörle mücadele için uzun zamandır Kuzey Irak'a bir operasyon yapılmasını savunduğunu" söyledi ve tezkereye "evet" diyeceklerini belirtti.
Elekdağ, "terörle mücadelenin milli mesele olduğunu ve bu konuda hükümetle işbirliği yapacaklarını" vurguladı.
Bölükbaşı: Hükümet geç kaldı
Milliyetçi Hareket Partisi'nden (MHP) Deniz Bölükbaşı, konuşmasında hükümeti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirerek askeri harekatın çok daha önce yapılmış olması gerektiğini söyledi.
"Geç de olsa" tezkereye "evet" diyeceklerini söyleyen Bölükbaşı, tezkerenin varolan haliyle kapsamının "siyasi ve askeri açıdan çok kısıtlı olduğunu" iddia etti.
"PKK'nın Kuzey Irak'taki mevcudiyetine son verilmesi hedefleniyorsa, harekatın geçici değil bu kapsamda değerlendirilmesi gerekir. Tezkerede Kuzey Irak'taki siyasi yapılanmaya hiç değinilmiyor."
Bölükbaşı "tezkerenin Kuzey Irak yönetimine yönelik ekonomik ve siyasi yaptırımlarla desteklenmesi gerektiğini" söyledi.
Çiçek: "Sözün bittiği yer"
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) grubu adına konuşan Nihat Ergün de, hükümetin "terörle mücadele" konusunda birçok diplomatik girişimde bulunduğunu, gücünün ve sorumluluklarının bilincinde hareket ettiğini söyledi.
Daha sonra hükümet adına söz alan Cemil Çiçek de "sabrın sonuna gelindiğini", "terörle mücadelenin devlet meselesi olduğunu", "terörle mücadelenin çok boyutlu olduğunu; askeri harekatın bunun bir yönünü kapsadığını", "çözümün ancak terör tanımı üzerinde anlaşan inanlar arasında konuşulabileceğini" söyledi.
Bakanlar Kurulu'ndan geldi
Bakanlar Kurulu pazartesi günü yaptığı toplantıda tezkereyi Meclise getirme kararını almıştı. Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek toplantıdan sonra şöyle konuşmuştu:
"Irak'lı yetkililerden istediğimiz o belanın oradan def edilmesidir. Anlaşmalar maalesef buna imkan vermemiştir. Terör konusunda samimi, yapıcı uluslararası işbirliği söz konusu değil. Terör mevsimlik mücadeleyle sona ermez. Kararlılık, devamlılık ister. Kararlılığımızın, tedbirleri arka araya yürürlüğe koyacağımızın, bu tedbirleri almak zorunda kaldığımızın iyi bilinmesi gerekmektedir."
Tezkere olası operasyonların zamanı ve kapsamının hükümetçe belirleneceğini belirtti.
Tezkerenin gerekçesi
Tezkerenin gerekçesinde, Türkiye'nin, Irak'ın kuzey bölgesinde yuvalanmış bulunan PKK terör unsurlarından kaynaklanan ve halkının huzur ve güvenliğiyle ülkesinin milli birliğine, güvenliğine ve toprak bütünlüğüne yöneltilmiş ciddi bir terörist saldırı ve açık bir tehditle karşı karşıya bulunduğu ifade edilerek, şöyle denildi:
"Dost ve kardeş Irak'ın toprak bütünlüğünün, milli birliğinin ve istikrarının korunmasına büyük önem atfeden Türkiye, PKK teröristlerinin Irak'ın kuzeyindeki mevcudiyetine ve faaliyetlerine son verilmesini sağlamak amacıyla uzunca bir süredir yoğun siyasi ve diplomatik girişimlerde ve uyarılarda bulunmuştur. Bu çabalarımızdan istenilen sonuçların alınması bugüne kadar mümkün olmamıştır.
Türkiye'ye yönelik terörist saldırılar ve tehdide karşı, terörizmle mücadelenin bir parçası olarak uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli tedbirleri almak üzere, hudut, şümul, miktar ve zamanı hükümetçe belirlenecek şekilde, Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının; Irak'ın kuzeyinden ülkemize yönelik terör tehdidinin ve saldırıların bertaraf edilmesi amacıyla, sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere, Irak'ın PKK teröristlerinin yuvalandıkları kuzey bölgesi ile mücavir alanlara gönderilmesine ve görevlendirilmesine Anayasa’nın 92’nci maddesi uyarınca TBMM'den bir yıl süreyle izin istenilmesi Bakanlar Kurulu’nca kararlaştırılmıştır."(EÜ/NZ)