Tam 13 günde beş işçinin iş kazalarında yaşamını yitirdiği Tuzla tersanelerinin 'sabıkası' Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın raporlarına da yansıdı.
Bakanlık, 1 Ağustos 2006-31 Ocak 2007'de yaptığı 51 işyerindeki teştiflerde 99 madde başlığı altında 1061 noksan saptadı.
İşyerlerindeki 16 bin 173 işçiden 12 bin 427'si taşerona bağlı çalışıyor. Kazalara davetiye çıkaran noksanlıkların fotoğraflarla yansıtıldığı raporun sonuç bölümünde, "İşverenler de işçiler de eğitilmeli" deniyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı, geçen yıl 1 Ağustos ile bu yıl 31 Ocak arasında, Tuzla tersanelerindeki 51 işyerinde, dört iş müfettişinin katılımıyla, 'Tersane İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Teftiş Projesi'ni gerçekleştirdi.
Proje kapsamında iş sağlığı ve güvenliği yönünden 51 işyeri teftiş edildi. Bu teftişler sonucu nisan ayında hazırlanan rapor, işçiler tarafından, iş güvenliğinden yoksun oluşun gerekçesi olarak gösterilen 'taşeronlaşmanın' ne denli yaygınlaştığını gösteriyor.
Rapora göre, 51 işyerindeki 16 bin 173 işçiden yalnızca 2 bin 611'i asıl işverene bağlı, 1135'i üretim dışı, 12 bin 427'si ise taşerona bağlı çalışıyor.
Kabloların ucu açık
Teftişler sonucunda 99 madde başlığı altında 1061 noksan saptandı. Noksan tespit edilen 36 işyerine süre verildi, üç işyerine idari para cezası kesildi. Bu arada, 50'den fazla işçi çalıştırılan 35 işyerinin 32'sinde iş güvenliğiyle ilgili teknik eleman, 34'ünde hekim görevlendirildiği, 31'inde ise iş sağlığı ve güvenliği kurulu olduğu belirlendi.
Bu arada, bakanlığın bu raporunda, kazalara davetiye çıkaran noksanlıklar ile alınması gerektiği halde işveren tarafından umursanmamış eksiklikler fotoğraflarla ortaya konuldu. Bu fotoğraflara göre, güvenlik mandalı olmayan kancalar var.
Elekrik kabloları zedelenmiş, prize fişsiz takılmış, ıslak zeminle temas ediyor. Seyyar kablolar askılarla iletiliyor. Elektrik panoları uygunsuz halde tutuluyor. Kompresörler önlem alınmadan bırakılıyor, testerelere korucuyu takılmıyor, kimyasallar ve gaz tüpleri uygunsuzca depolanıyor, iskeleler kazaya yol açacak biçimde kuruluyor.
Rapora göre, geçen yıl 276 iş kazası meydana geldi. 12'si ölümle sonuçlandı, altısında uzuv kaybı yaşandı. Ölümlü kazalardan ikisi elektrik çarpması, dördü yüksekten düşme, üçü cisim çarpması ve düşmesi, ikisi araç çarpması, biri de kalp krizi nedeniyle oldu. En çok kaza 86 ile yüksekten düşme, 56 ile cisim çarpması olarak belirlendi.
İşveren sorunu biliyor ama
Raporun sonuç bölümünde, işverenlerin sorunları bildikleri, ancak çözümü uzun zamana bırakma eğiliminde oldukları belirtilerek, şöyle denildi: "İşveren ve işçilerin iş sağlığı ve güvenliği konusunda eğitim gereksinimlerinin olduğu, işçi giriş çıkışlarının sıklığı nedeniyle işçilerin eğitim ihtiyaçlarının giderilmesi gerektiği ara kademe ve üst yöneticilere verilen eğitimin yararlı olduğu sonucuna varıldı."
"Burası Türkiye mi?"
Kazaları yerinde incelemek üzere oluşturulan CHP milletvekili heyetinden İstanbul milletvekili Şinasi Öktem altı ayrı tersanede gördüklerinin kapitalizmin vahşi sömürü koşullarını andırdığını belirterek, şöyle dedi:
"Emeğin alabildiğine sömürüldüğü, işçinin sınırsızca çalıştırıldığı, güvenliğin olmadığı, ücretlerin düşük olduğu, işlerin yine düşük fiyatlarda teşaronlara devredildiği, taşeronların emek sömürüsü yaptıkları, zaman zaman taşeronların da sömürüldüğü bir yer.
Burası Türkiye mi, diyorsunuz. Tuvaletler girilecek gibi değil. Yemekhaneler rezalet. Ancak birkaçı düzgün. Patronun yazıhanesinde inanılmaz bir lüks var. " (İS/NZ)