Terfe'nin, Urfa'da intihar eden onlarca kadından bir farkı vardı. Genç kadın ölüme giderken, diğer kadınların aksine çırılçıplak olmayı seçti. Dört çocuğu yeterli görmeyen kocasının, isteklerine cevap veremeyen bedeni, bu kez onun yaşama başkaldırısı oldu. Terfe, ölüme giderken kendisine acı veren vücuduna sahip çıkmış ve bu dünyadan ayrılırken son sözünü söylemişti.
4 çocuklu, 34 yaşında
Harran'ın Damlasu köyü Şenköy Mezrasında, 4 çocuk annesi, 34 yaşında genç bir kadın... Aslında Terfe'nin öyküsü bize hiç de yabancı değil. Zira bundan iki yıl öncesine kadar gazete sütunlarında Batmanlı Terfeler'in ölüm haberlerini okuyorduk. Genç yaşında bu kadınları böylesine umutsuzluğa iten nedenleri tartışıyorduk. Kadınlar için geçici hayata dönüş reçeteleri yazılıyordu. Ancak bu reçetelerin etkisi fazla uzun sürmedi. Zira ard arda ölüm haberleri bu kez de Urfa'dan gelmeye başladı. Çaresizliğin ölümle buluştuğu mekan; Batman'dan sonra Urfa oldu.
27 intihar, 99 intihar girişimi
Urfa'da haziran ayı verilerine göre son beş ayda 17 kadın, 10 erkek yaşamına son verirken, aynı süre zarfında sadece polis bölgesinde kayıtlara geçen 46'sı kadın, 44'ü erkek, toplam 99 intihar girişimi
yaşandı. Kadın intiharlarında Urfa, iki yıl öncesine kadar manşetlerden inmeyen Batman'ı geride bıraktı. Urfa'nın intihar kayıtlarında, henüz 15 yaşında yeniyetme bir genç kızdan tutun da torun sahibi olmuş kadınlara kadar, farklı yaşlardan ve farklı yaşamlardan pek çok insanın öyküsü var. Ancak ne yazık ki; bu öykülerin hepsi aynı acı sonla noktalandı. Batman'daki toplu intiharların ardından yapılan yorumlar, bu kez Urfalı kadınlar için yapıldı. Gazetelere yansıyan neden; kimi zaman yeterli sayıda çocuk doğuramamak, kimi zaman kuma, kimi zamansa magazin programlarında anlatılan masal diyarlarına hiçbir zaman ulaşılamayacak olmasıydı. Aslında bölgenin kaderi aynı zamanda kadınlarının da alın yazısıydı. Ve tüm kadınlar kaderinin katmerlisi de burada yaşanıyordu.
Batmanlı kadınlar şimdilik yaşıyor
Batman'da şimdilik intiharlar durdu. Yani Batmanlı kadınlar şimdilik yaşıyor. Batman Barosu Başkanı Av. Sabih Ataç son durumu şöyle anlatıyor: ''Batman'da intiharlar neredeyse durdu. Dünya standartlarının altına indi. Eğitim Gönüllüleri iki atölye ve kadın evi açtı. Dokuma tezgahları, çocuk bakım birimleri, atölyeler kurdu. Batman Belediyesi de kadın evi açtı. Kadınlar bu üç merkezde sorun çözme yeteneğini ediniyor, sosyal ilişkiyi ve dayanışmayı yaşıyor.'
Kadın Platformu ve Kadınevi
Batman'da birkaç yıldır çalışmalarını sürdüren kadın platformunun gündeminde de intiharlar yer aldı. Platformun, belediyenin desteğiyle açtığı kadınevi kadınlara en azından yalnız olmadıklarını onlara
hatırlatıyor; yaşama karşı bir dayanışma gayreti, bir umut ışığı vaat ediyor.
Peki aslında herşey bu kadar basit miydi? Yani Urfa'da da bir kadınevi, bir dokuma tezgahı olsa, Terfe ve onun gibi onlarca kadın bugün hayatta olabilecek miydi? Sorun sadece can sıkıntılarını geçirecek bir uğraşlarının olmaması mıydı? Yoksa; kadınlı erkekli 'Başka Tanrı'nın Çocukları' olarak yaşamda tutunabilme mücadelesi miydi?