Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), “COVID-19 Salgınında Türkiye’de Zirve Noktası ve Normalleşme Dönemine Kademeli Geçiş Zamanı Tahminleri” başlıklı bir rapor yayınladı.
Prof. Dr. Türkmen Göksel ile Doç. Dr. Yetkin Çınar’ın hazırladığı raporda, Türkiye’nin salgında zirveyi 3 Mayıs tarihinde (tahmin aralığı olarak 28 Nisan - 8 Mayıs) 100 bin 900 vakayla görebileceği belirtildi.
Rapora göre, önlemler haziran başı kademeli olarak gevşetilebilir, haziran ortasında da normalleşmeye geçilebilir.
Raporda özetle şöyle denildi:
"Sonuçlara göre, aktif hasta sayısının, zirve öngörüsü olarak görünen 3 Mayıs 2020 (tahmin aralığı olarak 28 Nisan - 8 Mayıs) tarihine kadar artacağı ve bu tarihten sonra artık aktif vaka sayısının azalışa geçeceği öngörülmektedir.
İzlediğimiz ve tahminlerine yer verdiğimiz Aktif Vaka Sayısının zirve noktasına ulaşması; ilgili tarihte hastalığı aktif halde yaşayan “mevcut” hasta sayısının “en yüksek” olması anlamına gelmektedir.
Dolayısıyla bazen toplumda anlaşıldığının tersine, bu zirve noktasının akabinde tedbirlerin azaltılması değil; tersine zirvenin hemen öncesi ve sonrası dönemde de belki tedbirlerin artırılması, ama her durumda açıklanan tedbirlere en sıkı şekilde uyulması gerekir.
"Sağlık personelinin yükü artacak"
"Aktif hasta sayısının en yüksek olduğu bu tarihlerde (diğer faktörler sabitken) enfekte olmayan bir kişinin enfekte olma olasılığı artacaktır. Ayrıca, aktif hasta sayısının en yüksek olduğu bu dönemde sağlık sisteminin sunduğu imkânlara (yatak sayısı, yoğun bakım ünitesi, solunum cihazı vb.) duyulan ihtiyaç ve sağlık personeli üzerindeki yük de en fazla olacaktır.
"Hayatın normalleşmesi ve tedbirlerin kaldırılması ise ancak aktif vaka sayısının ihmal edilebilecek düzeye indiği tarihlerde gerçekleştirilebilir. Bu tarihlerde toplumdaki aktif (mevcut) vaka sayısı az olacak; bu da o ana kadar hasta olmayanların enfekte olma olasılığını en düşük düzeye indirecektir.
"Bu dönem, aynı zamanda sağlık sisteminin en fazla rahatladığı dönem olacaktır. Diğer taraftan salgınla mücadele öncelikli olmakla birlikte her tedbirin ekonomik ve diğer (başka sağlık hizmetlerinin ertelenmesi, yılgınlık vb. psikolojik) maliyetleri de olacağından tedbirlerin zaman içinde “kademeli” azaltılması yoluna gidilebilir.
"Haziran ortası normalleşebilir"
Aktif vaka sayılarına ilişkin yapılan tahminlere göre tedbirlerin kademeli olarak kaldırılması ve normalleşme için uygun tarihler açısından şu çıkarımlar yapılabilir: Aktif vaka sayısının görece görece düşük seviyelere indiği Haziran başı - ortası kademeli olarak tedbirlerin gevşetilebileceği tarih aralığı ve Haziran ortası normalleşme süresine başladığımız dönem olarak gösterilebilir
Artık günlük yaşamımızın bir parçası olan ve alıştığımız tedbirlerin (daha sık el yıkama, tokalaşmama vb.) devam etmesinde faydası olacaktır. Çünkü bahsi geçen bu dönemlerde önemli derecede iyileşme beklenmesine rağmen aktif vaka sayısının sıfırlanmadığı, toplumda tespit edilmemiş taşıyıcıların bir süre daha mevcut olabileceği ve dolayısıyla hala enfekte olma olasılığının bulunacağı gözden kaçırılmamalıdır." (RT)