Fotoğraf: HDP Basın Bürosu
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Temelli konuşmasına 28 şubat 2015’te hayatını kaybeden yazar Yaşar Kemal’i anarak başladı:
“Şöyle diyor Yaşar Kemal: ‘Umutsuzluğa düşmenin bir gereği yok. Bir ülke insanları insanca yaşamayı, mutluluğu, güzelliği seçecekse, bu, evrensel insan haklarından, düşünce özgürlüğünden geçer. Dilini ve onurunu istemek en temel ve doğal haktır… Bugün bir umutsuzluk yeli ortalığı kasıp kavuruyor. Ben diyorum ki, bu yaraların sağılması bizim elimizde. Ülkemizin onurunu, ekmeğini, kültür zenginliğini kurtarmak elimizde. Gelin de doğru dürüst bir demokratik düzenin kurulması için aklımızla, yüreğimizle elele verelim. Bu bir çağrıdır. Sözüm sizedir.’”
“Biz de büyük insanlığı barış ve demokrasi mücadelesine çağırmaya devam ediyoruz.”
Temelli’nin konuşmasından satırbaşları şöyle:
“97’de tanklardan mağdur olanlar bugün medet umuyorlar”
“28 Şubat denilince ilk akla gelen postmodern darbe. Belki de aklımızda kalan en önemli görüntü de sokaktaki tanklar. Hala tanklar sokaklarda, dün Sincan sokaklarında bugün Afrin'de. 97’de o tankların mağduru olanlar bugün o tanklardan medet umuyorlar.
“1997’deki iklim o darbe mekaniği bugün başka vesileyle karşımıza çıkıyor. Sincan’daki tank görüntülerinin çok daha vahimi bugün Afrin’de. İktidar bugün, bu görüntülerden medet umuyor.
“Üniversitelerde saldırılar sürüyor”
“O gün ‘türbana özgürlük’ diyerek yaşam hakkını ifade hakkını savunarak biz bu darbeci zihniyete karşı mücadele ettik. Özgür üniversite mücadelesiydi bu.
“Bugün de üniversitelerde saldırılar sürüyor. O gün nasıl insanlar üniversitelerden uzaklaştırıldıysa bugün bu sayı binlere ulaştı. Hiçbir gerekçe gösterilmeden. Buna direnen rektörler görmedik. Tam tersine ihraç listeleri hazırlayan rektörler gördük.
“Cezaevinde küçük çaplı bir üniversite mevcudu var”
“Üniversite öğrencilerinin 40 bini cezaevlerinde. Sadece demokratik eylem haklarını kullandıkları için, ya da sosyal medya paylaşımları sebebiyle.
“Küçük çaplı bir üniversite mevcudu kadar öğrenci bugün cezaevinde. Üniversite mezunları da mağduriyet içinde.
“Salih Müslim Suriye’de barış için çalışıyor”
“Bir başka 28 Şubat fotoğrafı da darbe mekaniğine karşı toplumun bir arada yaşayacağı demokratik cumhuriyet özlemiyle oluşmuş demokratik Dolmabahça Mutabakatıdır.
“O günlerde 20-25 Şubat tarihleri arasında Sayın Salih Müslim İstanbul’da. 22 Şubat’ta Süleyman Şah Türbesinin taşınma hikayesi var. Bugün iktidar ‘Salih Müslim’i Çekya’dan istedik’ diyor
“Oysa Salih Müslim, tıpkı Türkiye’deki barış sürecine katkı sunduğu gibi Suriye’de barış olması için de çalışmalarını sürdürüyor.
“BM kararı Suriye’nin her yerinde uygulanmalı”
“Afrin’de de siviller ölüyor, çocuklar ölüyor. BM kararının sadece Doğu Guta’da değil Suriye’nin her yerinde uygulanmasını ve Afrin’de ateşkes koşullarına bir an önce uyulmasını istiyoruz.
“Bu bir aylık sürenin çözüm konusunda adım atılacak bir fırsata dönmesini istiyoruz. Bu konuda da Türkiye’yi sorumluluk almaya çağırıyoruz. Çünkü Suriye’nin durumunda Türkiye’nin sorumluluğu vardır, bunun müsebbibidir.
“Referandumdaki hilelere yasal zemin hazırlanıyor”
“Seçim yasası ittifak yasası önümüze geldi. Yasanın gerekçesi şöyle bir cümle ile başlıyor: Özgürlükçü ve çoğulcu demokratik rejimler özgür eşit ve dürüst şekilde yapılan seçimlere dayanmaktadır.
“‘Ne yapalım da bu tezi çürütelim. Ne yapalım da ülkenin özgürlükçü, demokratik, çoğulcu bir rejime geçmesini engelleyelim’ Bunların cevabı, Meclisteki 26 maddelik seçim yasası taslağında saklıdır. Referandumda ortaya çıkmış ne kadar şaibe, hile varsa bütün bunlara yasal zemin hazırlanmaktadır.
“Türkiye’nin antidemokratik gidişatına bu diktatöryal savuruluşuna bu ülke halkları engel olacaktır. Bunun yolu AKP-MHP ittifakı değildir, bu tür seçim hesapları değildir.” (TP)