Türkiye'de son iki yıldır Televizyon Kapatma Haftası düzenlediklerini" belirten Keser, sözlerini şu şekilde devam ettirdi:
Televizyon üzerine tespitler
* 1995 yılından bu yana tüm dünyada, Nisan ayının son haftasında televizyonlar kapatılıyor, insanlar yaşamın penceresini açıyorlar.
* Bu yıl kampanyayı "Televizyon Üzerine Tespitler" raporunu kamuoyuna açıklayarak başlatıyoruz. Kampanya için hazırlanan www.turnofftv.tuketiciler.org adresindeki siteyi de, bugünden itibaren yayınlamaya başlıyoruz.
* Ülkemiz insanı günde ortalama 4 saatini, 75 yıllık ömrü boyunca da 9 yılını televizyon karşısında tüketmektedir. Bilinçsiz televizyon izleme eğilimi, televizyon bağımlılığına yol açmaktadır.
* Bilgilenme, haber alma, eğitim hakkının gerçekleştirilmesinde en önemli araç olan televizyonu yaşamımızdan tamamen çıkarmak yerine, kumandanın bizi yönettiği değil, bizim kumandaya hâkim olduğumuz bir televizyon izleme alışkanlığını toplumda oluşturmayı amaçlıyoruz.
* Özellikle savaş süresince bazı medya kuruluşlarının bilgilendirme yerine yönlendirme amaçlı yayınlarının sorgulandığı bu dönemde, bu kampanya ile bu noktaya da dikkat çekiyoruz.
* Alkol, sigara, uyuşturucu gibi madde bağımlılığının yanında, gözümüzle görmediğimiz ve hatta çoğu kez farkında dahi olmadığımız bağımlılık noktaları günümüz insanını yakalamış durumdadır. Bu tip bağımlılık noktalarının en belirgin örneklerinden biri de, televizyon bağımlılığıdır.
* 1994 yılından bu yana başta ABD. olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinde gerçekleştirilen Turn Off TV. kampanyasının Türkiye ayağını oluşturmak amacıyla geçtiğimiz yıldan bu yana gerçekleştirilen bir dizi eylemliliğin halkalarından biri olarak planlanan bu rapor ile televizyonun yaşamımız üzerindeki etkilerini ortaya koymayı amaçladık.
"4 saat televizyon başındayız"
* ABD.de yayınlanan bir bilim dergisi olan Scientific tarafından yapılan bir araştırma ile sanayileşmiş toplumlarda yaşayan bireylerin günde ortalama 3 saatini televizyon karşısında geçirdikleri saptanmıştır.
* Televizyon üzerine yapılan bir araştırmada, deneye katılanların bedenlerine yerleştirilen tarayıcı ve monitörler yardımı ile televizyon seyrederken yaydığımız beyin dalgalarının, kitap okuma esnasında yaydıklarımızdan farklı olduğu ve zihinsel uyarılarda değişkenlik gözlenmiştir.
* Uzmanlar, televizyonun vücutta alışkanlık meydana getiren ilaçlarla aynı şekilde etki yaptığını belirtmektedirler. Vücudu hızla terk eden yatıştırıcılar, vücudu yavaş yavaş terk edenlere oranla daha fazla bağımlılığa sebep olmaktadır. Çünkü kullanıcı, ilacın etkilerinin azaldığını daha fazla fark etmektedir.
* Yapılan bu araştırmalarda, uzun süre televizyon önünde oturan insanların, gittikçe daha az zevk aldıklarını ortaya koymaktadır. Günde 4 saatten fazla televizyon izleyenler, 2 saatten az izleyenlere oranla daha az zevk almaktadırlar. Bu çarpıcı sonucun en önemli nedenlerinden biri olarak, kişinin televizyon seyretmesi nedeniyle verimli bir şeyler yapmamaktan kaynaklanan suçluluk duygusu olduğu gösterilmektedir.
* Televizyon bağımlılığının en hafif(!) sonuçları bedensel rahatsızlıklarla kendisini gösteriyor. Televizyon karşısında saatlerce oturan, hareketsiz duran, bu da yetmezmiş gibi sürekli bir şeyler atıştıran insanlar; kireçlenme, şeker hastalığı, şişmanlık, kalp gibi bir çok hastalığa davetiye çıkarıyor.
* Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyelerinden Birsel Aybek'e göre, televizyon çocukların dil gelişimini olumsuz olarak etkilemektedir. Gerek yabancı gerekse yerli programlarda Türkçe'nin sıkça yanlış, kötü ve yabancı özentili kullanılması, argoya her fırsatta yer verilmesi, çocukları ilerdeki yaşlara kadar etkileyecek olumsuzluklara yol açmaktadır.
* Televizyon kendisine bağımlı olan insanları birer tüketim canavarı haline getirmektedir. Reklâmlarla estirilen tüketim fırtınası, çeşitli filmler, diziler, eğlence ve magazin programlarıyla devam etmektedir.(NK)