Tekirdağ 1 ve 2 nolu F tipi cezaevlerine kuyudan su tedarik ediliyor, kuyu suyu her iki cezaevine yetmiyor. Hükümlüler kantinden aldıkları pet şişelerde su biriktirerek ihtiyaçlarını gidermek istiyorlar. Ancak bu sakıncalı...
Avukat Behiç Aşçı bianet'e yaptığı açıklamada tutukluların bu durumda "Pet şişeyi çözüm gördüklerini, bulaşık yıkanması ya da diğer ihtiyaçları için için pet şişelerde biriktirdikleri suları kullandıklarını ancak son bir aydır idarenin 'silah yapılabilir' gerekçesiyle hücre başına ancak beş pet şişeye izin verdiğini" söyledi ve şöyle sordu: "Beşten az pet şişeyle silah yapılamaz mı?"
"Keyfi bir uygulama... İdare aramalarda tutukluları döverek zorla ellerindeki pet şişeleri alıyorlar."
Tekirdağ 1 nolu F tipinde kalan Barış Akkuş'un mektubu başka sıkıntıları yanı sıra bu soruna da değiniyor, işte Akkuş'un mektubunun bir bölümü:
"...İçme sularımızın boş petlerini geri vermediğimizden dolayı yaklaşık bir aydır su alamıyoruz. Oysa yıllardır böyle bir sorun olmamıştı. Tabi ki bu keyfi ve anlamsız durumu da bizler kabul etmiyoruz. Zira boş petleri vermek anlamsız. Bizler zaten içeride fazla olunca çöpe atıyoruz. Ve de malum sularımız tam gün akmadığından lazım oluyor bizlere...
Böyle başlayan bir keyfi ve ironik bir durum var. Genel aramalarda (Ki A. Nesin olmalıydı diyoruz) bu boş petler vesile edilerek birçok arkadaşımıza fiili saldırı oldu. Bu yönlü suç duyurusunda v.b yapsak da tabi ki bir sonuç çıkmıyor her zamanki gibi..
Son bir iki haftada yukarıda ifade ettiğim gibi, ilk önce telefona çıkartmamaya başladılar. Gerekçe ise bizlerin kurum içinde her gidiş gelişte, hücreye giriş çıkışlarda ayakkabıyı kendimiz çıkartmamamızdı. Aramaya engel olmadığımız halde ayakkabıyı kendimiz çıkartmıyorduk. /ahhh .. O ayakkabılarımız bakıla bakıla bir hal oldu, artık içlerinde ne varsa.../ bu durum yıllardır böyle devam ediyordu.
İşte bu durum vesile edilerek şu anda ziyarette dahil, sohbete-telefona çıkarılmıyoruz. Aynı zamanda ailelerimize de daha da tecrit anlamına gelmektedir. Ve bir çok yönlü bizleri tamamen hücreye kapatmak anlamına gelmektedir.
Sizlere buralardan en sıcak selam ve sevgiler.
Kendinize bizim gözlerimizden bakın!..." (NZ)
