1 Mayıs 2010'da Atatürk Kültür Merkezi'nin (AKM) camlarını kırmakla suçlanan TEKEL işçileri Metin Arslan ve Yüksel Yapar hakkında açılan davanın ilk duruşması hakim raporlu olduğu için ertelendi.
Metin Arslan ve Yüksel Yapar İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma öncesinde Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Pir Sultan Abdal Derneği üyeleri, çeşitli iş kolu temsilcileri ve TEKEL işçileri de destek verdi.
2010'daki Taksim 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamalarında, Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu'nun kürsüde konuşacağı sırada, TEKEL, İtfaiye, İSKİ işçileri sendikacılarla birlikte kürsüye çıkmış, basın açıklamalarını okumuşlardı.
Konuşmayı bırakan Kumlu, tertip komitesinden bir grup tarafından AKM'nin içine alınırken, AKM'nin camları kırıldı. Maliye Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı camların parasını Kumlu'dan talep etti.
"Sendika hükümet işbirliği"
Basın açıklamasını okuyan Arslan, isimlerinin Kumlu tarafından Bakanlığa verildiğini söyleyerek hiçbir sorumlulukları olmadığı "AKM camlarını kırmak" gibi bir soruşturmanın işçilerin yargılamasıyla sonuçlanmasının sendika bürokratlarıyla hükümetin işbirliğiyle gerçekleştiğini söyledi.
"Zorla sendikal faaliyeti engellemek, görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme, inanç düşünce ve kanaat hürriyetini engellemekle suçlanmak gerçeklere aykırı. Bu dava 1 Mayıs'ın devrimci içeriğinin, Taksim Meydanı'nın kazanılması için yıllarca verilen mücadelelerin 'cam kırıklarının parası' vesilesiyle yeniden yargılanması. Buna izin vermeyeceğiz."
"Diğer sendikalar da tavır almalı"
Arslan, 1 Mayıs'ta işçilerin kürsüye çıkmasını kınayanlar arasında Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun (KESK) da olduğunu hatırlatarak "O gün işçilerin değil Türk-İş bürokrasisinin yanında yer aldılar. Onlar için de yeniden tavır alma zamanıdır" dedi. (NV)