TEKEL işçilerinin direnişi hem işçi hem de Ankaralı kadınlar için yeni bir deneyim. İşçilerin yanında görebildiklerimizin yanı sıra eylemin bir de "görünmez" destekçileri var. Komşularını işçiler için yemek pişirmeye teşvik edenler, evlerinden çıkamasalar da pişirdikleri bir kap yemeği direniş çadırlarına gönderenler, işçiler evlerine bir an önce dönebilsin diye dua edenler...
Eşi Karayolları Genel Müdürlüğü'nden emekli olan Aysel Yılmazer, "Direniş kötü biterse hepimiz için kötü sonuçları olacak" diyor; TEKEL işçilerinin çok kötü koşullarda barındığını hatırlatarak, "Bir an önce ailelerine kavuşmaları için dua ediyorum" diye de ekliyor.
Kendisi de işçi emeklisi olan Oya Moralı ise komşuları ile karar almış. Apartmandaki kadınların her biri her gün bir tencere yemek pişiriyor, iki kişi de onları işçilere götürüyor: "Torunlarıma baktığım için işçilerin yanına hiç gitmedim ama bir kere giden yeniden gitmek istiyor."
Emek mücadelesi adına feminist dayanışma
FeministBiz'den Reni Parker ve Ankara Kadın Platformu'ndan Nurşen Ayaz TEKEL direnişinde kadınların politik farklılıklarını göz ardı ederek birlikte mücadele etme pratiği geliştirdiğine dikkat çekiyor,"Bu da bizi güçlendirdi" diyorlar.
Parker, "Kadınlar aslında feminist bir dayanışma gösterdiler, ama bunu emek mücadelesi adına yaptılar" diyor.
"Politik farklılıklarımızı göz ardı edip birlikte fonlar oluşturduk, işbölümü yaptık, kadınlara ulaştık, kadınların ihtiyaçlarını tespit ettik. Kadınların toplum içerisindeki rollerine duyarlılık göstererek, kadın ve erkeklerle bir araya geldik."
Çadırlara bayrak, flama götürmediklerini ancak ikili diyaloglar sırasında feminist kimliklerini ortaya koyduklarını belirten Parker, "İşçiler bizi gördü, tanıdı. Erkeklerin 'Feminist yoldaşlarımız bize çamaşır getirmiş', 'Çorbalar feminist yoldaşlarımızdan' dediklerine de tanık olduk" diye anlatıyor.
"Önyargılar yıkıldı, yan yana durmayı öğrendik"
Ankara Kadın Platformu'ndan Nurşen Ayaz da "Eylem Ankaralı kadınları bir araya getirdi; hem bizi hem de eylemci kadınları güçlendirdi" diyor ve ekliyor:
"Farklı feminist düşüncelere sahip kadınlar dayanışma sergiledik. Sınıfsal farklılıklarımıza rağmen TEKEL mücadelesi etrafında bir araya gelmeyi başardık."
Bireysel desteklerin yoğunluğuna da dikkat çeken Ayaz, "Kadın Dayanışma Vakfı'na gelip nasıl destek olabileceğini öğrenmek isteyen kadınlarla karşılaştım. Para yardımında bulunanlar, kıyafet bırakanlar var. Bu kadınlar böylece hem bizlerden hem ortak çalışmalarımızdan haberdar oluyorlar" diye anlatıyor.
Ayaz, işçilerin feminizmle tanıştıklarını, farklı siyasetlerden insanlarla bir arada bulunduklarını belirterek, "Önyargılar yıkıldı. Hepimiz, farklı gruplarla yan yana durup birlikte mücadele etmeyi öğrendik. Bu da bizi güçlendirdi" diyor.(BB)