Tekay, generallerin siyasi demeç verdikleri için ancak Genelkurmay Askeri Mahkemeleri'nde yargılanacaklarını hatırlatarak, bu yargılamadan sonuç çıkmayacağını ve suçun cezasız kalacağını savundu.
Tekay ayrıca, ordunun içinde görüş ayrılıkları olabileceğini ve açıklamalardaki çelişkilerin buna bağlı olduğunu ifade etti.
"Laikliği yasalar zaten koruyor"
Sivil anayasa hazırlama çalışmaları bulunan ve Barış girişimi katılımcılarından Tekay, TSK'nın açıklamalarını hukukçu kimliğiyle Bianet'e değerlendirdi.
* Ordunun, Türkiye'deki insanların tahayyül dünyasına çok önemli olarak kabul görüyor. Başbakan dahil, hiçbir hükümet üyesi, Genelkurmay Başkanı'nın böyle bir açıklama yapamayacağını söylemiyor.
* Anayasadaki son değişiklikten sonra, Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) aldığı kararların tavsiye niteliğinde olduğu bir kere daha belirlendi. Bundan sonrası hem sivil toplumun hem bakanlar kurulunun demokrasiye ne kadar sahip çıkacağına bağlı. MGK ile ilgili açıklamaları da aslında Bakanlar kurulu yapması gerekir.
* Adalet ve Kalkınma Partisi de (AKP) de kadrolaşma girişimleri ve her apartmanı mescit yapma gibi talepleriyle gündemi sürekli gerdiği, Türkiye'deki laik, anti-laik tartışmasını teşvik eder şekilde davrandığı için maalesef çözümü zor bir durumla karşı karşıyayız.
* Anayasa'da laikliği koruyan o kadar çok hüküm var ki, AKP suç işler bir duruma gelirse, zaten buna savcılar ve hukuk düzeni içerisinde müdahale edilmesini yolları vardır. Aslında Genelkurmay'ın laikliği korumak gibi bir görevi olmamalıdır.
Devlet memurlarının "görüş bildirmesi"
* Devlet memurlarının kişisel görüşlerini açıklamaları demokrasiye aykırı değil, ama bu devlet memuru genelkurmay başkanı olursa, elinde tankları, tüfekleri bankaları olan bir kurumun başından konuştuğu zaman çok da demokrasiye uygun, herhangi bir devlet memurunun şahsi konuşması gibi algılanmıyor.
* TSK'nın en hassas olduğu konulardan biri de bölücülük. Bu nedenle Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesinin kalkması konusunda hassasiyetleri var. Ancak süreç içinde bu nedenle bu maddenin ve benzerlerini kalması gerektiğini kabul edecekler.
* Uyum yasaları bir süreç meselesi. Bu yasalar bir günde geçiyor ama Türkiye'nin yıllardır çözemediği konularla ilgili yasalarda yeni değişiklikleri hakimler, savcılar ve yurttaşlar da bir günde öğrenmiş olmuyor. Bu yasaların uygulamaya geçmesi yurttaş ve hukukçuların bu konudaki ısrarlı çabalarına bağlı olacak. (ÖG/BB/NK)