Amerikalı elektrikli otomobil üreticisi Tesla'nın CEO'su Elon Musk, Twitter'ı 41 milyar dolara satın alma teklifinde bulundu.
Daha önce Twitter'dan yüzde 9,2'lik hisse satın alan Musk, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'na (SEC) yaptığı bildirimde, Twitter'ın tamamı için hisse başı 54,2 dolarlık teklif yaptığını belirtti. Böylece şirketin toplam değeri yaklaşık 41 milyar dolara yükseldi.
Bu gelişmenin ardından Twitter hisseleri, seans öncesi işlemlerde yüzde 12 yükseliş kaydetti. Twitter hisseleri, 13 Nisan'da 44,48 dolardan kapanış yapmıştı.
"Dünyanın en zengin insanı" olan Musk'ın hisse başına teklifi, şirketin yüzde 9,2'lik hissesini satın aldığını açıkladığı 1 Nisan'daki Twitter hissesinin kapanış fiyatının yüzde 38 üzerinde bulunuyor.
Elon Musk'ın "Twitter'ın özel bir şirket olarak dönüştürülmesi gerektiği" iddiası ve hırsı djital özgürlük aktivistleri arasında alarm zillerinin çalmasına yol açtı. Almanya'dan yayın yapan dijital özgürlük kanalı netzpolitik.org yazarı Markus Beckedahl "Eksantrik milyarder Elon Musk'ın Twitter'ı satın almak, şirketi halka açmak ve özel olarak yönetmek isteği"ni, "epeydir dijital dünyadan çıka gelmiş en kaygı verici haberlerden biri" olarak niteliyor.
Beckedahl gelişmeleri şöyle yorumluyor:
Tek elde bunca güç...
"Twitter, en azından Almanya'da, diğer sosyal medya servisleri kadar kitlesel erişime sahip değil. Ama bizde ve başka birçok toplumda, siyasal ve toplumsal kamuoyunun oluşturulmasında başka hiçbir platform da Twitter kadar etkili olmamıştır.
Örneğin Facebook, tek bir kişinin -bu durumda Mark Zuckerberg'in- tek başına karar almasına izin verildiğinde bir [aslında elbette birkaç demek gerekir] platformun ne kadar tehlikeli olabileceğini açıkça gösteriyor. Ve öyle de oluyor. Ancak Musk'ın planlarının aksine, Zuckerberg'in kamuoyu imajı ve platformun borsa değeriyle ilgili kaygıları bir tür kontrol ve denge unsuru olarak iş görebiliyor ve çoğu zaman muhtemelen olabileceklerin en kötüsünün olmasını önleyebiliyor.
Birçok insan için bu kadar önemli hale gelen bir platformu sorumlu bir biçimde yönetmek açısından Elon Musk'a çok daha az güveniyorum. Karakter olarak doğru kişi olduğunu düşünmüyorum ve milyarderlerin bu kadar çok insanla ilgili bir platformu satın alıp kendi isteklerine göre dönüştürebilecekleri bir dijital dünyada yaşamak da istemiyorum.
Kendimizi birkaç şirketin egemen olduğu özelleştirilmiş kamulara fazlaca bağımlı kıldık. Sırf finansal piyasada en uzun süre hizmet verdikleri için hizmetler bir kişinin özel mülkiyetine geçtiğinde temerküz çok daha ileri gider. Halkın borsada kim en fazla sermayeye sahipse ona tamamen bağlı olması tehlikelidir.
Demokratik kamusal alanlar
bizim için ne kadar önemli?
Bu aynı zamanda tekelleri önleyen ve demokratik değerlerimiz ve temel haklarımıza dayalı kurallar belirleyen iyi bir düzenlemenin önemini de gösteriyor. Çünkü toplum olarak büyük platformlar için kurallar koymak zorundayız. Bunu ve uygulanmasını ifade özgürlüğü konusunda rahatsız edici fikirlere sahip ve her şeyden önce sadece kendine yontan insanlara bırakmamalıyız.
Avrupa Birliği hali hazırda Dijital Hizmetler Yasası ile, bu değerlere uygun bir yasal süreci yürürlükte tutmakla birlikte ne yazık ki, sonunda bunun iyi bir yere varıp varmayacağı da, ve Musk egemen olacak olursa onu dengeleyecek bir ağırlığa ulaşıp ulaşmayacağı da hala belirsiz.
Ancak bir düzenleme, bundan çok daha fazlası demektir ve şu soruya cevap vermelidir: Dijital olarak hangi dünyada yaşamak istiyoruz? İlgili kamuların yalnızca özel olarak işletilen platformlar biçiminde var olup olmaması bizim için ne kadar önemli? Uzun vadede nasıl daha demokratik altyapılar sağlayabilir ve ve bağımlılığı azaltabiliriz?
Ademi merkeziyetçi ve açık altyapılar
için bir kalk borusu
Açık ve ademi merkeziyetçi altyapılar için çok daha fazla desteğe ihtiyacımız var. Bu vaka, buna duyulan acil ihtiyacı bir kez daha çok net bir şekilde gösteriyor. Burada federal hükümet sonunda koalisyon mutabakatındaki bazı vaatleri hayata geçirmekle işe başlayabilir.
Belki de bu, çok fazla parası olan ve medyaya çok fazla ilgi duyan birinin borsada yürüttüğü çarpıcı bir reklam iletişimidir. Gene de, bugün kamuoyuna açıklanan planlar gerçekleşirse, Twitter, Facebook imparatorluğuna göre daha sevimli bir alternatif olduğu imajını unutabilir.
Ve bu, bizler ve siyasetçilerin merkezi ve özel mülk olarak yönetilen kamulara bağımlılıklarımızdan kurtulmamız için bir kalk borusudur!(AEK)