Gazete avukatlarının yetki itirazını davanın ikinci duruşmasında kabul eden Üsküdar 5. Asliye Hukuk Mahkemesi, dizinin yayımlanmamasına ilişkin tedbir kararını ise kaldırmadı.
Dün (Perşembe) görülen ihtiyati tedbir kararına ilişkin davanın ikinci duruşmasına gazete avukatları Akın Atalay, Bülent Utku, Nurettin Veren ile Fethullah Gülen'in avukatı Orhan Erdemli katıldılar.
Duruşmada söz alan Avukat Atalay, mahkemenin yetkisiz olduğunu ve tedbir kararının kaldırılmasını istediklerini ifade ederek, tedbir kararına ve usule ilişkin dokuz sayfalık itiraz dilekçesini sundu.
Avukat Erdemli de bu mahkemenin yetkili olduğu konusunda yerel mahkemelerin daha önce verdiği kararların bulunduğunu ifade etti. Av. Veren de, davayı kabul etmediğini, yayının devam etmesini istediğini belirtti.
İhtiyati tedbir kararına itirazı reddeden mahkeme yargıcı Mustafa Cahit Mergen, dava dosyasına ilişkin mahkemenin yetkili olmadığının anlaşılması üzerine yetki itirazını kabul etti. Mergen, dava dilekçesinin yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verdi.
Duruşmayı, gazetemiz yazarları Hikmet Çetinkaya, Deniz Som ve çizerimiz Musa Kart, Basın Konseyi Genel Sekreteri Gökalp Yazır, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Üsküdar İlçe Başkanı Basri Bayer ile ilçe yöneticileri de izledi.
"Tedbir kararı sansürdür"
Atalay ve Utku'nun mahkemeye sunduğu itiraz dilekçesinde, kişilik haklarına saldırı ile haber verme, eleştirme ve halkın bilgi edinme hakkını içeren basın özgürlüğünün karşı karşıya gelmesi durumunda, basın özgürlüğüne daha üstün bir kamusal hak olması nedeniyle üstünlük tanındığına dikkat çekildi.
Yayımlanmış bir dizideki kişilik haklarına saldırının yargılama sonucunda anlaşılacağının ifade edildiği dilekçede, "Yayımlanmamış bir yazı, haber konusunda bile ihtiyati tedbir kararı verilmesi için hukuka aykırılığın tespit edilmesi gerekir. Bu dizideki hukuka aykırılık nasıl saptanacaktır?" denildi.
Mahkemenin içeriğini, ne yazılacağını bilmediği, henüz yazarın beynindeki bir düşünceyi nasıl bir gerekçeyle hukuka aykırı bulduğunun merak konusu olduğu kaydedilen dilekçede, kararın yargıcın niyetinden ve amacından tamamen farklı olarak "sansür" niteliği taşıdığı vurgulandı.
Anayasanın "Basın hürdür sansür edilemez" temel ilkesine de dikkat çekilen dilekçede, tedbir kararının yasalarda belirlenen sınırlamaların dışına çıkarak Anayasaya aykırılığın oluştuğu savunuldu.
Dilekçede ayrıca, "Davacı, kişilik haklarının korunması için kendi yerleşim yeri veya davalının yerleşim yeri mahkemesinde dava açabilir" vurgusu yapılarak Fethullah Gülen'in mahkemeye sunduğu Üsküdar'da oturduğuna ilişkin ikamet belgesinin gerçeği yansıtmadığına dikkat çekildi.
Dilekçede, "Bu belgenin gerçeği yansıtmadığı apaçık ortadadır. Kamuoyunun yakından tanıdığı bir kişi olan Gülen'in yaklaşık altı yıldır ABD'de yaşadığını deyim yerindeyse sağır sultan bile duymuştur" denildi.(EÖ/EÜ)