Adana Kadın Platformu üyeleri, kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüzlerle medyanın bu olaylara yaklaşımını protesto etti.
"Tecavüz cinselliğin bir türü değil, kadının bedensel bütünlüğüne yapılmış ciddi bir saldırıdır" diyen kadınlar, "Fatmagül'ün Suçu Ne?" dizisinde yer alan tecavüz sahnelerinin ve bu sahnelere ilişkin haberlerin tecavüzü normalleştirip meşrulaştırdığını vurguladılar.
Kadınlar, medya kuruluşlarına, "Tecavüzü sıradanlaştırmak, bu suça ortak olmaktır" diye seslendiler.
"Tecavüz erkeklere ait bir hak değil, suçtur"
"Film değil gerçek, her gün tecavüze uğruyoruz" yazılı pankart açan yaklaşık 40 kadın, siyah bandajlarla gözlerini kapatıp oturma eylemi yaptılar.
Platform üyeleri adına basın açıklamasını Fatoş Hacıvelioğlu okudu:
* "Fatmagül'ün Suçu Ne?" dizisi ile "tecavüz suçu" bir "tecavüz masalı"na dönüştürüldü.
* "Fatmagül bu gece tecavüze uğrayacak" haberleri ile "hangi tecavüz sahnesi daha iyi" karşılaştırmaları ile tecavüz bir suç, kadın bedenine yapılmış korkunç bir saldırı değil de cinselliğin bir türüymüş gibi gösterildi. Tecavüzü erkeklere ait bir hak olarak gören anlayış, bir kez daha meşrulaştırıldı.
* Kadınların gece geç saatte sokakta olduğu, kırmızı elbise giydiği ya da "hafif meşrep" olduğu için tecavüzü hak ettiği düşüncesi, hayatlarımızın ve bedenlerimizin denetim altında tutulmasının gerekçesi olarak sunuldu.
Adana'da üç haftada dört kadın tecavüze uğradı
* Ekim ayında Adana'da erkekler dört kadına tecavüz etti. Her altı dakikada bir kişi tecavüze uğruyor. Her dört kadından biri, hayatı boyunca en az bir defa tecavüze ya da cinsel tacize maruz kalıyor.
* Öldürülen kadınların yüzde 70'inin katili, bu kadınların çok iyi tanıdığı ve güvendiği erkeler. Bu erkeklerin hemen hepsi toplumda "saygın" bir yere sahip, meslek sahibi insanlar. Tecavüze uğrayan her beş kadından dördü saldırganı tanıyor.
* Erkekler kadınlara, cahil, sapık, akıl hastası, eğitimsiz ya da kültürsüz oldukları için değil, kendilerini kadın bedeni üzerinde hak sahibi olarak gördükleri için şiddet uyguluyor.
Medya, yargı, polis işbirliği
* Biz kadınlar her gün, her yerde taciz ve tecavüz tehdidiyle karşı karşıyayız. Kıyafetimizden, yürüyüşümüzden ya da sokakta olmamızdan dolayı çeşitli saldırılara maruz kalıyoruz.
* Bu şiddet ortamı, erkekleri kışkırtan medyanın, caydırıcı yaptırımlar uygulamayan yargının, ve bir şekilde göz yuman polisin elbirliği ile güçleniyor.
* Bizler, "kadının yeri evidir" anlayışını, bedenimize yönelik saldırı ve denetimleri ortadan kaldırmak için mücadelemizi sürdüreceğiz. Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmeyeceğiz. Taciz ve tecavüz karşısında susmayacak, taciz ve tecavüzcülerin peşini bırakmayacağız. (BB)