Raporda, TCK Tasarısında yer alan düzenlemelerin kadının insan haklarını savunmadığına, kadına karşı ayrımcılığın yasal zeminini hazırladığına dikkat çekildi; TCK tasarısının talepleri ışığında yeniden düzenlenmesi istendi:
Gerekli değişiklikler yapılmazsa, Türkiye hukuk sistemi, kadınların hak ve özgürlüklerini korumaktan yoksun; evlilik içi tecavüzü suç saymayan; namus saiki ile işlenen cinayetleri, kadınların tecavüzcüleri ile evlendirilmelerini yasa eliyle meşrulaştıran; kadınlar arasında evli, bekar, bakire ayrımı yapan; cinsel ve bedensel suçları kişiye karşı suçlar yerine, topluma karşı suçlar olarak değerlendiren ve cinsel ve bedensel suçlarda zararı kişinin insan hakları ve bedensel bütünlüğünün ihlali yerine, namus, edep gibi zamanla değişen, göreceli kavramlarla ölçen çağdışı yapısını sürdürmeye devam edecektir.
Topluma değil, kadına karşı işlenen suç
Tasarının kadını birey olarak algılamadığına, kadın üzerinden topluma ve aileye tasarruf yetkisi verdiğine dikkat çeken kadınlar, Bir kadın Bana tecavüz edildi dediğinde, devlet bunu Hayır, edep törelerine saldırıldı diye yanıtlamaktan vazgeçmelidir dediler.
Uluslar arası sorumluluk
2003-2004 yasama yılı için Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) gündemindeki en önemli konulardan birisi olarak nitelendirilen TCK reformunun 20 Ekim 2003de TCK Tasarısı Alt Komisyonunda görüşülmeye başlandığını hatırlatan kadınlar, söz konusu reformun Türkiyenin Avrupa Birliğine (AB) adaylık ve demokratikleşme sürecinde belirleyici niteliğine dikkat çektiler.
TCK Yasa Tasarısının TCK reformunun amaçlarıyla çeliştiğini vurgulayan kadınlar, tasarının Türkiyede kadına karşı ayrımcılığın devam için yasal zemin sunduğunu, Türk Ceza Hukukunun uluslar arası çağdaş hukuk kuralları ile uyumlu hale gelmesi için hiçbir olumlu adım atmadığını belirttiler:
Kadınların insan hakları ihlallerini engellemek, bedensel bütünlüklerini, hak ve özgürlüklerini korumak için gerekli düzenlemelerden yoksun olan Tasarı, Türkiyenin imza attığı İnsan Hakları Evrensel Bildirisi ve Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) gibi uluslararası belgelere ve T.C. Anayasasının cinsiyet eşitliği ilkesine açıkça ters düşmektedir.
Kadınların talepleri
TCK Kadın Çalışma Grubunun TCK tasarısında yapılmasını istediği değişiklikler ise, özetle şöyle:
* Cinsel suçların mağduru toplum ya da aile değil, bireydir. Cinsel suçlar kişiye yönelik suçlar başlığı altında düzenlenmelidir.
* Türkiye Devleti namus cinayetlerini engellemek için tüm gerekli yasal düzenlemeleri yapmakla yükümlüdür.
* Cinsel Tecavüz ve Cinsel Bütünlüğe Tasaddi suçları açıkça adlandırılmalı ve tanımlanmalı, ırz kavramı Türk Ceza Kanunundan çıkartılmalıdır.
* Evlilik İçi Tecavüz kişinin cinsel bütünlüğüne karşı ağır bir suç teşkil eder ve TCK kapsamında açıkça cezalandırılmalıdır.
* Tecavüz suçlarında bekaretin kaybı ağırlaştırıcı sebep olmaktan çıkarılmalı, bu suçta evli ve bekar; bakire ve bakire olmayan kadınlar arasında ayrımcılık yapan hükümler tasarıdan çıkarılmalıdır..
* Kız kaçırma ve zorla evlendirme suçlarını meşrulaştıran TCK maddeleri kaldırılmalıdır.
* Çocuklara karşı işlenen cinsel suçlarda rıza söz konusu olamaz. Çocuklara karşı işlenen suçlarda, Suç eğer karşı tarafın rızasıyla işlenmişse hükmü kaldırılmalıdır.
* Evlilik içi ve evlilik dışı çocuklar arasında ayrımcılık yapan yeni doğan çocuğu öldürme maddesi kaldırılmalıdır.
* Hayasızca hareketler TCK kapsamında suç olarak tanımlanıp cezalandırılabilecek davranışlar değildir.
* Cinsel taciz suçu açıkça tanımlanmalı, işyerinde cinsel taciz suç olarak düzenlenmeli.
* Gözaltında işlenen cinsel suçların engellenmesi için bu suçlar ağırlaştırılmış suçlar olarak açıkça adlandırılmalıdır.
* Bekaret kontrolleri TCK kapsamında bir suç olarak düzenlenmeli ve cezalandırılmalıdır.
* Türk Ceza Kanununun Ayrımcılık maddesi Anayasaya uygun şekilde, kadın erkek eşitliğini gözetecek biçimde düzenlenmelidir.
TCK Kadın Çalışma Grubu ve kadına karşı ayrımcılık
TCK Kadın Çalışma Grubunda İzmir ve İstanbul Baroları Kadın Hakları Uygulama Merkezleri, İzmir ve Diyarbakır Baroları Kadın Komisyonları, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, KİHP-Yeni Çözümler, Cumhuriyet Kadınları Derneği, İstanbul Valiliği İnsan Hakları Masası ve Kadının Satüsü Birimi'nden temsilciler yer alıyor.
Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Vakfının yürüttüğü TCK Kadın Çalışma Grubu bir yılı aşkın bir süredir TCK Tasarısında kadın erkek eşitliğini esas alan bir bakış açısının oluşturulması ve kadının insan hakları ihlallerini meşrulaştıran düzenlemelerin Tasarıdan çıkartılması için çalışıyor. (BB)