İstanbul 6 No'lu DGM'deki duruşmaya, tutuklu yargılanan Ramazan Kortak, Zeynep Avcı, Mehmet Akpolat ve Abdulvahap Kavak getirildi.
Davada tutuksuz yargılanan Şükrü Aygül, Çetin Duruşkan, Arif Çin, Kadri Özgün, Nurettin Aydoğan, Mehmet Ertem, Daham Arslan, Kazım Demir, İhsan Yıldız ve Özdemir Akpolat ise duruşmaya katılmadı.
"Suçlar" ve "cezalar"
Esas hakkındaki savunmasını yapan sanık Abdulvahap Kavak, suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Kavak, "Türk halkı ile Kürt halkı kardeştirler. Benim akrabalarım da Türk halkıyla beraber Kurtuluş Savaşı'nda çarpışmış ve ölmüştür. Ben Türkiye'yi bölmekle suçlanıyorum. Ancak Türkiye'yi bölmek düşüncesinde değilim" dedi.
Mehmet Akpolat da, PKK'ye katıldığını ve daha sonra kendi isteğiyle ayrıldığını belirterek, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 125. maddesine muhalefet edecek şekilde herhangi bir eylemi olmadığını söyledi.
Mahkeme heyeti, Ramazan Kortak, Zeynep Avcı, Abdulvahap Kavak ve Mehmet Akpolat'ı, TCK'nın 125. maddesi gereğince "Devletin hakimiyeti altındaki topraklardan bir kısmını veya tamamını zorla devlet idaresinden ayırmaya kalkıştıkları" iddiasıyla idam cezasına çarptırdı. Mahkeme, Çetin Duruşkan'a da, "Örgüte üye olmak"tan 18 yıl ağır hapis cezası verdi.
Arif Çin, Kadri Özgün, Nurettin Aydoğan, Daham Arslan, Mehmet Ertem, Şükrü Aygül ve Kazım Demir hakkında "Örgüte yardım ve yataklık" suçundan açılan davanın "4616 sayılı Şartla Salıverilmeye Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun" kapsamında kaldığından "ertelenmesini" kararlaştıran mahkeme, İhsan Yıldız ve Özdemir Akpolat'ın ise "Haklarında mahkumiyete yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı" gerekçesiyle beraatlarına karar verdi.
Umut AİHM'de
Zeynep Avcı 1996 yılında İzmir'de gözaltına alınarak 26 gün gözaltında tutulduktan sonra tutuklandı. Avcı, İzmir Siyasi Şube'de gözaltında tutulduğu sürece ağır işkencelere maruz kaldığını ve tecavüze uğradığını iddia etti. Avcı'nın bu iddiası, Çapa Tıp Fakültesi Psikososyal Travma Merkezi'nin raporuyla doğrulandı. Ancak savcılık ve mahkeme, raporu kabul etmedi ve Avcı'nın şikayetini dikkate almadı.
Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Projesi'nin açıklamasında, davada tek delil olarak itirafçı Atilla Kaya'nın ifadelerinin kabul edildiğine dikkat çekildi:
* Davada, itirafçı Atilla Kaya'nın ifadeleri tek delil olarak kabul edildi. Bu iddialar, somut deliller ile kanıtlanmadı. Buna rağmen, Avcı ölüme mahkum edildi.
* Zeynep Avcı, yaşadığı cinsel işkencenin ağır travmatik sonuçlarını hala yaşarken, bir de bir somut delile dayanmadan verilen "ölüm cezası" kararı ile ağır bir mağduriyet daha yaşadı.
* Avcı'nın idama mahkum edilmesi, işkencenin bir sorgu yöntemi olarak devam ettiğinin açık bir göstergesidir.
* Avcı'ya cinsel işkence uygulayanlar hakkında dava bile açılmadı.
* AİHM'de verilen "kabul edilebilirlik" kararı, Zeynep Avcı'nın davasında haklılığının göstergesidir.(BB)