A.T., Milas'ın Damlıboğaz Köyü'nde doğdu. Üç kız çocuğu olan ailenin ortancasıydı. Taşımalı eğitimle yakın bir köydeki ilkokulda okuyordu. Hayali çok sevdiği öğretmenlerinin mesleğini yapmaktı. Terk edilmiş santralın bir odasını eve dönüştürmüşlerdi. Anne ve babası, başkalarının çiftliklerinde çalışıyordu. Üç yıl önce, bir gün kapı çaldı. Akrabalarının 20 yaşındaki oğlu Ferit Çiçek'ti. Ona "Ferit abi" derdi. Kapıyı açtı.
Çiçek üzerine saldırdı, tecavüz etti. Kimseye söylememesini, onun da suça ortak olduğunu söyledi. Bir yıl boyunca tecavüz sürdü. Kimseye söyleyemedi.
Henüz bir çocuğun nasıl dünyaya geldiğini bilmezken bedeni değişmeye başladı. Annesiyle doktora gittiler. Doktor, "Hamile" dedi.
Bebeğin alınması için geç bir dönemdi. Doğurmaktan başka şansı yoktu. 2002'de 11 yaşındayken bir hastane odasında bebeğini dünyaya getirdi. Hemşireler de hikâyesini biliyordu. "Kader olsun adı" dediler. Ailesi çocuğu istemedi, o da okula gitmek istiyordu. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, çocuğu aldı. A.T.'yi de alabileceklerini söylediler. Ama o ailesinin yanında kalmak istedi. Bu sırada Ferit Çiçek, 18.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Çocuk anne, bebeğinin özlemini hissederken pazarlıklar sürüyordu. Tecavüzcünün ailesi, evlenmelerini, böylece Çiçek'in cezaevinden kurtulacağını, kızlarının da ortada kalmayacağını, bebeğini büyüteceğini söylediler. Para da vereceklerdi.
"Sana bakacaklar"
Babası A.T.'ye "Tarlaları, evleri var. Sana iyi bakarlar" diye ikna etmeye çalıştı. O "Hayır" dedi. Israrlar, zorlamaya dönünce öğretmenlerine sığındı. Vali, kaymakam haberdar edildi. A.T., televizyon ve gazetelere haber oldu. Muğla Valisi ve Milas Kaymakamı, onun okumasını sağlayacaklarını söyledi. Her şeyin değişeceğini sanıyordu.
Ama gündemden düştü, unutuldu. Milas'ın Koru Köyü İlköğretim Okulu 6-A sınıfında derslerine devam ederken bebeğini özlüyordu. Kader'i sahipsiz bıraktığı için kendini suçluyordu. Yalnız kaldığını anladığında boyun eğdi. Okulu bıraktı. Evlenmek için yaşının büyütülmesi gerekiyordu. Anne ve babası Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak nüfusta doğum tarihi 5 Mayıs 1991 gözüken kızlarının aslında 5 Mayıs 1988'de doğduğunu öne sürdü ve iki tanık gösterdi. Mahkeme, A.T.'yi üç yaş büyüttü. Artık evlenecek yaştaydı.
10 Haziran 2004'te, Muğla Cezaevi'nin bir salonunda, nikâh defterini imzaladı.
Ancak Milas ve Muğla Nüfus Müdürlüklerine sürpriz ihbarlar geldi. A.T.'nin yeni doğum tarihi olarak nüfus kaydına işlenen 5 Mayıs 1988'de doğmasının mümkün olmadığı ihbar edilerek, "Annesi o zaman başka biriyle evliydi" denildi. A.T.'nin annesinin ilk eşinden 1990'ın Mayıs ayında boşandığı, küçük kızın babasıyla 30 Nisan 1991'de evlendiği belirlendi. Doğum tarihinin 5 Mayıs 1991 olduğu tespit edildi.
Milas Nüfus Müdürlüğü'nün suç duyurusuyla Muğla Ağır Ceza Mahkemesi'nde A.T.'nin anne ve babası hakkında "resmi makamlara yalan beyanda bulunmak, gerçeğe aykırı bilgi vermek ve tanzim edilmesini sağlamak" suçlarından 3-8 yıl arası hapis cezası istemiyle dava açıldı, ayrıca küçük kızın yaş büyütme kararının iptali istendi. Özgürlük hayali kuran Çiçek'in cezaevinden salıverilme işlemleri durduruldu.
"Bunalımdayım"
Çok sevdiği okuluna, öğretmen olma hayallerine veda eden A.T. ise "Ferit hapisten kurtulsun dediler, benim hayatımı kararttılar. Beni 10-12 milyar liraya sattılar. Babam bununla kamyon alıp çalıştıracakmış. Bunalımdayım, her an canıma kıyabilirim. Babam sürekli başka çarem olmadığını söylüyordu. Arkadaşlarım sokakta oynarken, ders çalışıp geleceğini hazırlarken, ben evde koca beklemek istemiyorum" dedi.
Valilik: Peşini bırakmayız
Muğla Valisi Hüseyin Aksoy, "A.T.'nin ailesine, çocuğun eğitimini ve istiyorlarsa bakımını, geleceğini devlet olarak üstlenebileceğimizi, her türlü yardımı yapacağımızı ve kesinlikle evlendirmemelerini söylemiştik. Adaleti kandırmaya çalışan aile hakkında gerekli tüm yasal işlemleri başlattık. Devlet olarak ne gerekiyorsa yapacağız. Bu işin peşini bırakmayız" diye konuştu. (BB)