Tasarının 217. maddesindeki, "suçu veya işlemiş olduğu suçtan dolayı bir kişiyi açık şekilde övme" iki yıl hapisle; 216. maddesinde ise, "Suç işlemeye alenen tahrik" beş yıla kadar hapis ile cezalandırılıyor.
Bu maddelerin yürürlükteki TCK'nın 311 ve 312. maddeleri yerine düzenlendiğini hatırlatan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), maddelerin "gazetecilik" açısından tartışılmasını istedi.
TGC, "Uyum yasaları ile ifade özgürlüğünü genişleten bazı haklar ile yeni düzenlemeler birlikte değerlendirilmeli ve kamuoyunda tartışılmalıdır" şeklinde gözlem yaptı.
TGC: "Tahrik" ve "suç övme" tartışılmadı
Basın ve yayın araçları içerisinde "İnternet yayını"nı da dahil eden tasarıda gazetecileri ve basını yakından ilgilendiren düzenlemeler şu şekilde yer alıyor:
218. Maddenin 1. bendine göre, "Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kamunun güvenliği için tehlikeli tarzda kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır".
2. bende göre ise, "Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır".
Maddenin 3. bendi ise, "Halkın bir kesiminin benimsediği dinî değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması hâlinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır" şeklinde düzenlendi.
Tasarının 219. maddesinin 1. bendinde, "Halkı kanunlara uymamaya alenen tahrik eden kişi, tahrikin kamu barışını bozmaya elverişli olması hâlinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır" deniyor.
"Suçu ve suçluyu övme" fiilini tanımlayan 217. maddenin 1. bendi kapsamında, "İşlenmiş olan bir suçu veya işlemiş olduğu suçtan dolayı bir kişiyi alenen öven kimse, iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak."
"Suç işlemeye tahrik" başlıklı tasarının 216. maddesinin 1. bendine göre, "Suç işlemek için alenen tahrikte bulunan kişi, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak."
"Halkın bir kısmını diğer bir kısmına karşı silâhlandırarak, birbirini öldürmeye tahrik eden kişi", 2. bent uyarınca "on beş yıldan yirmi dört yıla kadar hapis cezası ile" cezalandırılacak.
Üçüncü bende göre, "Tahrik konusu suçların işlenmesi hâlinde, tahrik eden kişi, bu suçlara azmettiren sıfatıyla cezalandırılacak".
Tasarıdaki 215. madde, "endişe, korku ve panik yaratma" hapisle cezalandırıyor. Maddenin 1. bendinde, "Halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak amacıyla, hayat, sağlık, vücut veya cinsel dokunulmazlık ya da malvarlığı bakımından alenen tehditte bulunan kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır" deniliyor.
Basına 4 yıla kadar "hakaret" hapsi
"Şerefe Karşı Suçlar" başlığı altında 127. maddede düzenlenen "Hakaret" suçu "Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan üç yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır" şeklinde düzenlendi.
Maddeye göre, mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için, fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir."
Maddenin 4.fıkrasına göre ceza, hakaretin; basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, üçte biri oranında artırılacak. Ayrıca kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde, suç kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılacak.
"Serseri" suç değil, "topal" suç
Örneğin, bir kimseye "serseri", "alçak", "hayvan" denmesi hâlinde, somut fiil isnadı söz konusu olmaz. Aynı şekilde kişiye soyut olarak "hırsız", "rüşvetçi", "sahtekâr", "fahişe" gibi yakıştırmalarda bulunulmasıyla hakaret suçu oluşuyor.
Engelli kişiye engeli ifade edilerek veya kişiye bir hastalık izafe etmekle de hakaret suçu işlenmiş oluyor. Örneğin, kişiye "kör", "şaşı", "topal", "kambur", "kel" vs. demekle; kişiye "psikopat", "frengili" veya "aidsli" demekle, hakaret suçu işlenmiş oluyor.
Örneğin, bir kişiye "faşist", "komünist" veya "mürteci" demekle, hakaret suçu işlenmiş olur.
TGC, bir kişiye söylenen sözün veya ona karşı bir davranışın o kişiyi küçük düşürücü nitelikte olup olmadığını tayin ederken, toplumda hakim olan telâkkileri, örf ve adetlerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini bildirdi.
TGC: "135. madde, sorun yaratacak"
TGC'nin bir başka uyarısı, 135. maddede yer verilen "Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması" maddesi ile ilgili oldu.
Buna göre, "Kişiler arasındaki alenî olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir dinleme aleti ile izleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki aydan altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılıyor".
İkinci bentte ise, "Katıldığı bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alan kişi, altı aya kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır" deniyor.
Üçüncü bentte, "Bu yazılı fiillerden biri işlenerek elde edildiği bilinen veya böylece elde edildiği kabul edilebilecek olan bilgilerden yarar sağlayan veya bunları başkalarına veren veya diğer kişilerin bilgi edinmelerini temin eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Bu konuşmaların basın ve yayın yoluyla yayınlanması hâlinde, verilecek ceza üçte biri oranında artırılır" deniyor.
TGC, tasarı ile ilgili gözlemlerinde madde ile ilgili, "Bu maddenin tamamı ve özellikle ikinci fıkrasındaki düzenleme; çalışma alanı bakımından panel, söyleşi, konferans veya tartışmalı toplantıları izleyen gazeteciler için sorun yaratacak nitelikte bir düzenlemedir" dedi.
TGC, "Gazetecinin 'kişiler arasında aleni olmayan konuşmalarının', örneğin bir yolsuzluk bilgisinin, kişiler arasındaki "aleni" olmayan biçimine ulaşması ve haber niteliğinde olsa bile onu yayımlaması suç kabul edilecek" dedi.
"Yazıdan 'örgüte yardım' cezası gelebilir"
Geçmişte birçok gazetecinin "örgüte yardım"dan cezaevine gönderilmesinin yolunu açan TCK'nın 169. maddesi tasarının 222. maddesinin 8. bendinde yeniden tanımlanıyor.
Buna göre, "Örgütün veya amacının propagandasını yapan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılıyor".
Bu maddenin geçmişte TCK'nın 169. maddesinin yol açtığı sorunları yeniden gündeme getirebileceğini duyuran TGC, "örgüt üyesi olmadığı halde yazı yazan, eleştiri veya yorum yapan veya haber yazan gazetecilerin 'yayın eylemleri' geçmişte olduğu gibi 'örgüte yardım yataklık' olarak değerlendirilebilecek" diye bildirdi.
"Eleştiri yazıları örgütün amacına hizmet eden yazılar olarak görülebilir" diyerek dikkat çeken TGC, açıklık getirilerek, açıkça şiddet içermeyen, örgüt açıklaması/yazısı olarak nitelendirilmeyecek ve somut tehlike içermeyen yazıların bu kapsamda değerlendirilemeyeceğinin açıkça kabul edilmesi gerektiğini bildirdi. (EÖ/BB)