Çünkü "yürürlüğe giriş" tarihinin sürekli değiştirildiği yasalardan sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi'nn (TBMM)tatile girdiği güne kadar geçen süre içinde "birkaç yasa" ile yasalar değişti.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Meclisin 27.5.2005 kabul tarihli ve 5357 sayılı "Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"u geri çevirmişti.
Sayın Cumhurbaşkanı bazı suçlardan dolayı Türkiye'de yargılama yapılmasını Adalet Bakanın talebine bağlı kılan yasanın 3 üncü maddesi ile kamuoyunda tartışılan 29. maddenin bir kez daha görüşülmesini istiyordu.
Yasanın 29 uncu maddesi TCK'nin 263 üncü maddesinin birinci fıkrasını değiştiriyordu.
Maddeye göre; kanuna aykırı olarak eğitim kurumu açanlara, bunları çalıştıranlara ve bu kurumlarda kanuna aykırı olarak açıldığını bildiği halde öğretmenlik yapanlara altı aydan üç yıla kadar hapis cezası veriliyordu.
Maddede yapılan değişiklikle bu fıkra "Kanuna aykırı olarak eğitim kurumu açan veya işleten kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır," olarak değiştirildi.
Hükümet ve siyasal iktidar böyle bir değişiklikle geçmişine ve geleceğine uygun bir değişiklik yapmıştı.
Ama Sayın Cumhurbaşkanı 3.6.2005 tarihinde Yasayı bu iki maddesi nedeniyle Meclise geri çevirdi.
Bu arada "basın yayın filleriyle" ilgili hükümlerde yasanın geri çevrilmesi nedeniyle yürürlüğe girmemişti.
İnadı inat Hükümet ve Meclis geri çevrilen yasayı 29.6.2005 tarihinde yeniden görüştü. Virgülüne dokunmadı.
Geri çevirme gerekçelerine aldırmadan yeniden ve aynen kabul etti. Türk Ceza Kanununu böylece istediği gibi değiştirmiş oldu.
5377 sayılı "Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" bu haliyle Sayın Cumhurbaşkanına gönderilince Resmi gazetede yayınlanmak üzere Başbakanlığa gönderildi.
Yasa 8.7.2005 günlü ve 25869 sayılı Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.
"Kanuna aykırı eğitim kurumu" ile ilgili madde değişmiş oldu. Hükümet amacına ulaştı.
5377 sayılı Yasa "Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" olup aynı zaman "basın yayın fiilleriyle" ilgili değişikliklerde kabul edilmiş oldu.
TCK'nin 84 üncü maddesinin başlığı "intihar"dı. Yapılan değişiklikle madde başlığı "İntihara yönlendirme" olarak değişti.
84 üncü maddenin 3 üncü fıkrasına göre başkalarını intihara alenen teşvik edene kişi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır.
Ancak bu fiil basın yayın yoluyla işlenirse ceza arttırılıyordu. Yeni değişiklikle bu artırımdan vazgeçildi.
Yani 84 üncü maddenin 3 üncü fıkrasının ikinci cümlesi olan "Bu fiilin basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, kişi dört yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır" şeklindeki cümle madde metninden çıkarılmıştır.
TCK'nin İkinci Kitap, İkinci Kısım, Kişilere Karşı Suçlar, Sekizinci Bölüm "Şerefe Karşı Suçlar", Hakaret Madde 125'de değişiklik yapılmıştır.
125 inci maddenin 1. fıkrasındaki "Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir," şeklindeki düzenlemede yer alan "ya da yakıştırmalarda bulunmak" ibaresi metinden çıkarılmıştır.
Böylece sadece "somut bir fiil ve olgu isnadı" madde metninde korunmuştur.
Hakaret fiiliyle ilgili olarak 125 inci maddenin 4. fıkrasında yer alan önceki düzenlemeye göre "Ceza, hakaretin alenen işlenmesi halinde, altıda biri; basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde, üçte biri oranında artırılır," şeklindeydi.
Yapılan değişiklikle suçun basın yayın yoluyla işlenmesi hali madde metninden çıkarılmıştır.
Yeni değişiklikle 125 inci maddedeki hakaret fiilinin 4 üncü fıkrası; "Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır." şekline çevrilmiştir.
Yine yeni yapılan değişikliğe göre, maddenin eski halinde düzenlenmiş olan 5 inci fıkrasına ekleme yapılmış ve fıkra yeniden aşağıdaki gibi düzenlenmiştir: "(5) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır."
Türk Ceza Kanununda "Kamu Barışına Karşı Suçlar" başlığı altında düzenlenen "Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit" (Madde 213), Suç işlemeye tahrik (Madde 214), Suçu ve suçluyu övme (Madde 215), Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama (Madde 216) ve Kanunlara uymamaya tahrik (Madde 217) suçlarının basın yayın yoluyla işlenmesi halinde verilecek cezanın yarı oranında artırılarak verileceği 218 inci maddede kabul edilmiştir.
Ancak maddeye ayrıca bir "hukuka uygunluk nedeni" eklenmiştir.
Böylece yapılan yeni yasal değişikliğe göre TC 218 inci maddesinin birinci fıkrasına yapılan eklemeyle; (1) Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranına kadar artırılır. Ancak, haber verme sınırlarını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz."
TCK'de en önemli değişikliklerden biri olan ve 218 inci maddeye eklenen "hukuka uygunluk nedenine" göre; yayınlanan haber veya eleştiri yazısı eğer "haber verme sınırlarını" aşmıyorsa ve "eleştiri amacıyla" yapılmışsa ve ayrıca düşünce açıklaması niteliğinde ise basın yayın fiili suç sayılmayacaktır. (Sürecek) (Fİ/BA)