Redhack grubunun “Manyak” adlı üyesi olmakla suçlanan Taylan Kulaçoğlu ikinci kez gözaltına alındı, hakkındaki yakalama kararının okunması için Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne götürüldü. Buradaki mahkeme, tutuklama kararının okunması için Kulaçoğlu'nu Ankara'ya sevk etti. Kulaçoğlu bu akşam Metris Cezaevi'nde kalacak ardından Ankara'ya gönderilecek.
Kardeşi Özen Kulaçoğlu bianet’e yaptığı açıklamada, Taylan Kulaçoğlu’nun 24 saat içinde Ankara’ya götürüleceğini söyledi.
Özen Kulaçoğlu, “Yalnız olmadığımızı hissetmek istiyoruz, kardeşimin tutukluluğu gündemin içinde kaybolup gitmesin” dedi.
“İstese kaçardı, kaçmadı”
Avukat Efkan Bolaç, İsmail Demirci ve Gülşah Deniz, Ankara Terörle Mücadele Kanunu 10. madde ile görevli Hakimliğe verdikleri dilekçeyle yakalama kararına itiraz etti.
İtiraz dilekçesine, Kulaçoğlu’nun “Manyak” olduğu iddiasına eleme yöntemiyle ulaşılmasından da bahsedildi:
“Müvekkilimiz neden hedef olmuştur ve hangi suçlamayla soruşturulmaktadır? Taylan Kulaçoğlu’nun Fransa’da yaşamış olması siber polis açısından en önemli delil olarak kayıtlara geçti. Çünkü RedHack’in lideri olarak gördükleri Manyak rumuzlu kişinin Fransa’da olduğunu tespit etmişler. Fransa’da yaşayan, Türkiye vatandaşı ve bilgisayar kullanan herkes siber polise göre şüpheli hale geldi.”
“Ancak bu durum ceza hukukuna göre tasvip edilecek bir durum olmayıp sadece şüphe olarak değerlendirilmeli. Sonrasında mahkeme Taylan ile ilgili sadece yurtdışı yasağı koydu ve serbest bırakıldı. Taylan bu süre içerisinde kaçma olanağı varken kaçmadı ve tekrar işletmecisi olduğu restoranın kapısında gözaltına alındı.”
“Siber polisin akla zarar çıkarımları”
“Barış Atay’ın ses benzerliğinden alınmasını da hatırlarsak bu dosyanın ciddiyetten uzak olduğu ve mantık sınırlarını zorladığı aşikar.”
Dilekçede, bu durumun hukuk devletiyle bağdaşmadığı belirtildi.
Avukatların itirazında, tutuklama gerekçesi olarak gösterilen “delillerin tam olarak toplanmamasının” da geçerliliği olmadığı savunuldu: “Dosyada Taylan ile ilgili olarak somut iddialar bulunmamakta olup sadece Siber polisin akıllara zarar çıkarımları mevcuttur.”
İçişleri Bakanı: Bizden belge çalınmadı
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun yazılı soru önergesini cevaplayan İçişleri Bakanı Muammer Güler, bilişim sistemlerine yapılan saldırılar sonucu herhangi bir maddi zarar meydana gelmediğini ve belge çalınmadığını ifade etmişti.
İtiraz dilekçesinde, Bakan Güler’in bu açıklamasına da yer verildi:
“Güler, saldırılar sonucunda bakanlık merkez ve taşra birimleri ile bağlı kuruluşları iç yazışma belgeleri, tayin-terfi yazıları, soruşturma rapor ve belgeleri gibi çalınan herhangi bir bilgi bulunmadığının tespit edildiğini kaydetti.”
Avukat Bolaç, Güler’in açıklamasına göre “çalınmış bir belge veya giriş olmadığından” tutuklamanın niyetinin de belirsiz olduğunu yazdı.
Kulaçoğlu’na şu suçlamalar yöneltildi: “Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme.” (AS)