Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) yönetiminin bir grup akademisyenle birlikte üstünde çalıştığı yeni anayasa taslağında yaşam hakkı güçlendiriliyor, darbe koşullarında dahi öldürme yetkisi tırpanlanıyor ve laikliğin yanı sıra inançsızlık da korunuyor.
Yaşam hakkı güvence altına alınıyor
Radikal gazetesinin haberine göre taslakta mevcut Anayasa'daki olağanüstü hal (OHAL) ve Sıkıyönetim dönemlerinde, yetkili mercilerin emirleriyle silahla öldürme yetkisi veren düzenleme yer almıyor.
OHAL dönemlerinde yargı denetimi dışında tutulan ve geçmişte sansür-sürgün (SS) kararnameleri olarak adlandırılan kanun hükmünde kararname (KHK) çıkarma yetkisine de son veriliyor.
12 Eylül'ün 27. yılına denk gelen ve 12 Eylül darbesini gerçekleştirenlere yargı yasağı getiren geçici 15. maddenin kaldırılması önerisi de yer alan "Sivil Anayasa" taslağında, askeri yönetim dönemlerinde sıkça ihlal edilen yaşam hakkı güvence altına alınıyor.
Mevcut Anayasa'da konuyu düzenleyen 17. maddenin son bölümünde sıralanan "istisnalar", OHAL ve sıkıyönetim dönemlerinde yaşam hakkının yüzlerce kez ihlal edilmesine adeta "anayasal güvence" olmuştu.
Anayasa taslağında laiklik
Radikal gazetesinin görüştüğü Prof. Dr. Ergun Özbudun, Cumhuriyet gazetesinin anayasanın "değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez" maddelerinin değiştirildiği ve laikliğin yeniden tanımlandığı yollu haberinin gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Özbudun, "Biz laikliği yeniden tanımlamadık, aksine din eğitimini isteğe bağlı hale getirerek, laikliğin inançsızlığı da koruması gerektiğini belirterek laikliği güçlendirdik" dedi.
Özbudun, Anayasa'nın değiştirilmez denilen maddelerinin değişmediğini, temel niteliklerinin korunduğunu belirtirken, 24. maddedeki değişiklikte 14. maddeye atıf yapılan bölümün çıkarılmasıyla ilgili düzenlemenin de çarpıtıldığını savundu.
Düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü
Özbudun, Anayasa'nın "düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü"yle ilgili 26. maddede öngörülen ve bu özgürlüğün "Cumhuriyet'in temel nitelikleri ve devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün korunması amacıyla sınırlanabileceğini" belirten fıkranın madde metninden çıkarılmasına yönelik eleştirileri de haksız buldu.
Her hürriyeti düzenlerken, devletin bölünmez bütünlüğü anlamında tekarının anlamsız olduğunu belirten Özbudun, Terörle Mücadele Yasası'nda bölünmez bütünlük aleyhine propaganda yasağı getiren sekizinci maddenin kaldırılmasına da dikkat çekti.
Özbudun çok yakında taslağın kamuoyuna deklare edileceğini de ifade etti.
Anayasa taslağına tepkiler
AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Fırat, "Yeni anayasa 61 Anayasası'nın önünde olacak" dedi.
"Parlamenter sistemi esas alan, ama özgürlükler yönünden, demokrasi yönünden 1961 Anayasası'nın da önünde olması gereken bir anayasa olması lazım. Çünkü neredeyse yarım asır geçmiş. 1961 Anayasası'na giderse o biraz gericilik olur."
Sürecin dışına itilen "siviller" yeni bir Anayasa hareketi başlattı. Devrimci İşçi Sendikaları (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları (KESK), Türkiye Mimar ve Mühendisler Odası (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) katılımıyla oluşturulan "çağdaş anayasa" hareketi yarından sonra bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıklanacak.
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu şöyle dedi:
"Daha çok liberal, piyasa ekonomisine açık bir anayasa üzerinde durulmakla birlikte kültürel sosyal eşitlikli anayasa üzerinde durulmuyor. Sosyal devleti sadece 'ikinci maddede' yazmak değil, işlevsel kılmak..."
NTV'nin haberine göre Avrupa Birliği Komisyonu Türkiye’nin, Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesi başta olmak üzere demokratikleşme, ifade özgürlüğü ve kültürel haklara ilişkin reformları gerçekleştirmesini istiyor. (GG)