Maden ve Bazı Yasalarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yasa Tasarısı, orman, tarım arazileri, mera ve petrol yasalarında da değişiklikler öngörüyor.
Tasarıyla maden işletmesi açacak özel sektöre vergi indirimi getirilirken, işletmelerin maden araması için Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu alması şartı kaldırılıyor.
Maden Mühendisleri Odası, arama faaliyetlerinde ÇED raporunun gerekli olmadığını savunurken Çevre Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Tezcan Abay, maden çıkarılacak yerlere verilecek zararlardan geri dönülemeyeceğini belirtiyor.
Tasarıyla orman, ağaçlandırma alanları, milli parklar, tarım ve mera alanları, su havzaları, SİT alanları ve turizm bölgelerindeki madencilik faaliyetlerinin hangi ilkelere göre yürütüleceği bir yönetmelikle belirlenecek.
Oda'nın görüşü alınmadı
Geçtiğimiz haftalarda meclis komisyonuna yapılan bir ziyaretle tasarı konusundaki değerlendirmelerini aktaran Türk Mimar ve Mühendis Odaları'na bağlı (TMMOB) Maden Mühendisleri Odası (MMO), tasarıdaki maddelerin odanın görüşleri alınmadan çıkarılmasını eleştirdi.
Maden mühendisleri, tasarıyı yılda ortalama yüz kişinin öldüğü taş ocaklarının kanun kapsamına alınması, sektöre getirilen teşvikler ve arama alanları için ÇED raporu zorunluluğunun kaldırılması yönlerinden destekliyor.
Tekelleşme tehlikesi
Odanın karşı çıktığı maddeler ise bor madenlerinin stratejik öneminin kabul edilip özel sektöre karşı korunması ile sektörde yaşanacak olası tekelleşme:
* Maden aranması çalışmalarında belli kararlar verecek ve Başbakanlık Müsteşarı başkanlığındaki "Bilimsel ve Teknik Komisyon"un tarafsız ve bağımsız olması düşünülemez. Siyasi nitelikteki kurul üyeleri, alacakları kararlarda önce "koltuklarını korumayı" düşünecekler.
* Teknik elemanlara uyarı sistemi getirerek cezaları hafifleten ve bu cezalara dayalı ruhsat iptallerini de kaldırarak ruhsat güvencesi sağladığı söylenen maddeler cezaların caydırıcı niteliğini ortadan kaldırıyor.
* Anayasal bir kuruluş olan meslek odaları göz ardı edilerek, oda üyesi mühendislerin maden projelerini denetlemesi zorlaştırılıyor.
* Getirilen teşviklerde büyük sermaye korunarak, küçük ve orta ölçekli şirketler göz ardı ediliyor. Oysa sektörümüzde faaliyet gösteren şirketlerin büyük çoğunluğu küçük ve orta ölçeklidir.
* İşletme ruhsatlarının bölünebilmesine olanak sağlayan ve daha çok yatırımcının sektöre girmesi için altyapı hazırlanacağı söylenen tasarıyla, yalnız saha açıp kapatma yoluyla şirketler çıkar sağlayacak.
* Bor sahalarının küçültülmesi ve tekellere açılması önerisi taslaktan çıkarılıyor ancak, başka maden sahalarında bulunacak bor madenlerinin çıkarılmasına ilişkin net kararlar alınmıyor.
Siyasi çıkara dikkat
MMO Yönetim kurulu üyesi Ali Önemli, maden yasa tasarısının siyasi çıkarlara göre madenlerin kullanılmasına olanak sağlayacağını öne sürüyor.
Maden aramalarında ÇED raporu alma zorunluluğunun kaldırılması konusunda da Önemli, "Arama yapılırken çevreye zara verme olasılığı yok gibi. Zarar verildiği takdirde ise tasarıda öngörülen cezalar var" diyor.
Lobi faaliyeti yürütüldü
Çevre Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Tezcan Abay ise arama sırasında çevreye zarar verildiğinin tespitinin kim tarafından yapılacağının belirsiz olduğunu ve zararlardan geri dönülemeyeceğini vurguluyor:
* Maden Yasası için hükümette ciddi bir lobi faaliyeti yürütüldü. Ekonomik kriz sonrası yabancı yatırımları Türkiye'ye çekmek için şu an çıkarılacak kritik bir önem taşıyor.
* Yasadaki bir çok teşvik bu amaçla özel sektöre kolaylık sağlamak amacıyla çıkarıldı ve yabancı yatırımlara masaj veriliyor.
* ÇED raporu açısından baktığımızda yasadaki bir teşvik amacı taşıyan maddeler uyarınca, maden arayıp çıkaracağınız yerlerin kim tarafından ve hangi kritere göre tarım arazisi ya da su havzası olarak niteleneceği belirsiz.
* Madencilik işletmeleri taşınamayan nitelikte olduğu için maden aranacak ve çıkarılacak yerlerde ÇED raporu önemsiz kılınıyor.
Hak talebinde bulunulamayacak
Maden Tetkik Arama Kurumu'nun herhangi bir ruhsat veya izne gerek kalmadan arama yapabilmesini de öngören tasarı, başkalarına ait ruhsatlı alanlardan yapılan arama sonucunda tespit edilen madenler için kurumun hiçbir hak talebinde bulunamamasını da düzenliyor.
"Siyasi amaçlar" ve "özel sektöre teşvik" ve "bor madenleri" konularında eleştirilen Maden Yasa Tasarısı, ayrıca şu düzenlemeleri öngörüyor:
* Çimento, inşaat ve kireç sanayii hammaddeleri, tuğla-kiremit sanayii hammaddeleri Maden Yasası kapsamına alınacak. Kaynak, göl, deniz suyundan elde edilen tuzlar, mermere dayalı tuzlar ve mermer grubunda yer alan hammaddeler için maden ismi bildirilerek doğrudan işletme ruhsatı alma olanağı getiriliyor.
* Kaynak, göl, deniz suyundan elde edilen tuzlar, mermere dayalı tuzlar ve mermer grubunda yer alan hammaddeler için maden ismi bildirilerek doğrudan işletme ruhsatı alma olanağı getirilecek.
* Maden ruhsat sahalarında arama ve işletme faaliyetlerine başlanabilmesi için alınması gerekli olan izinlerle ilgili bürokratik işlemler azaltılıyor.
Teşvik uygulaması
Madencilik sektörünün desteklenmesi amacıyla tasarıda yer alan teşvik önlemleri de şöyle:
* Yıllık hasılatın yüzde 5'i vergiye esas matrahlardan rezerv tüketim payı olarak indirilecek.
* Madenlerin limanlara veya bunları işleyen tesislere naklinde, taşıma tutarının yüzde 5'i kadar vergiye esas kârından indirilecek.
* Maden işletmecilerinin elde ettikleri kazançları yatırım dönemi dahil işletmeye geçiş tarihinden itibaren beş vergilendirme dönemi gelir ve kurumlar vergisinden muaf tutulacak.
* Çalıştırılan ya da işe yeni alınan işçiler için ödenecek SSK primlerinin işveren hissesi devlet hakkından mahsup edilecek.
* Sektörde kullanılan elektrik fiyatlarına en düşük tarife uygulanacak.
* Ruhsat sahalarında yapılacak AR-GE çalışmaları teşvik edilecek.
* Tasarının yasalaşması durumunda devlet hakkı yıllık toplam cevher satış tutarı üzerinden yüzde 0.2-2, belediye payı da yıllık toplam satış tutarının yüzde 0.2'si oranında alınacak. (ÖG/FA)