Fotoğraf ve videolar: Evrim Kepenek/Duygu Yılmaz/bianet
İstanbul Tarlabaşı’nda çocukların ve kadınların bir araya gelebilecekleri güvenli alanları kurmak için çalışan Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği’ne (TTM) açılan “fesih” davası bugün İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesinde görüldü.
Davanamede, derneğin "hukuka ve ahlaka aykırı" hareket ettiği iddiasıyla feshi isteniyor. Davada, karar bekleniyordu ancak yine karar çıkmadı, mahkeme yeni bilirkişi raporu istedi. Bir sonraki duruşma 9 Ekim'de.
Duruşmaya, TTM’nin avukatları ve İçişleri Bakanlığı’nın avukatları katıldı.
TTM avukatları: Davayı reddedin
Bakanlık avukatı, çocuklara Onur Yürüyüşü seyrettirilmesini LGBTİ+ propagandası olarak nitelendirdi, Kobane ve Gezi Protestoları’na dair çocukların tuttuğu pankartlarında amaç dışı olduğunu iddia etti. “Çocukları yönlendirmeye açık olduğu ortadadır. Davamızın kabulunu talep ediyoruz. Kanuna ve ahlaka aykırı, feshini talep ediyoruz” dedi.
TTM avukatı Dilara Alpan da derneğe dair iki ayrı uzman görüş sundu. “Ceza dosyası açıldı ve takipsizlik kararı verildi. Bunu hatırlatmak isteriz. Bu görseller bağlamından kopuk olarak tartışılmaya çalışılıyor. Karşı tarafın kanıtlarla ortaya koyamadığı ahlak gibi salt bir kavram üzerinden hukuka aykırılığın tespit edilemeyeceği açıktır. Davanın reddini talep ediyoruz” dedi.
Mahkeme yeni bilir kişi raporu istenmesine karar verdi. Davanın bir sonraki duruşması 9 Ekim’de görülecek.
"Baskılara son verin"
Dayanışma amacıyla hak örgütlerinin kurduğu “İyi ki varsın TTM” grubu adliye önünde açıklama yaptı. Hak savunucuları adına basına açıklamayı okuyan Polat Yamaner şöyle dedi:
"Dernek kurma ve örgütlenme özgürlüğüne yapılan bu ağır ve haksız müdahaleler, yalnızca Tarlabaşı Toplum Merkezi’ni ilgilendirmiyor. Bu dava, sivil alana ve insan hakları savunuculuğuna yönelik saldırıların, hangi birine yetişeceğimizi bilemediğimiz toplumsal davaların, hak temelli çalışan sivil toplum örgütlerinin karşılaştığı yoğun idari baskıların bir uzantısıdır."
"Nitekim oldukça benzer motivasyonlarla kapatılmaya çalışılan bir diğer dernek, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na yönelik açılan kapatma davası, yine burada, Çağlayan Adliyesi mahkemelerinde görülmeye devam ediyor. Derneklere yönelik bu saldırı örüntüsünün durdurulmasını ve Tarlabaşı Toplum Merkezi’ne yönelik davaların sona erdirilmesini talep eden 99 sivil toplum örgütü, İyi ki Varsın TTM imza kampanyasına imza vererek, TTM ile dayanışmasını ifade etmiştir.
"Geçtiğimiz bir buçuk yıl içinde Tarlabaşı Toplum Merkezi yerel, bölgesel ve uluslararası düzeylerde ses getirdi. Derneğe açılan hukuksuz kapatma davası, Avrupa Parlamentosu’nda, Avrupa Birliği Türkiye Raporu’nda, CEDAW Komitesi başta olmak üzere çeşitli Birleşmiş Milletler organlarının izleme raporlarında, Birleşmiş Milletler özel raportörlerinin rapor ve izleme mekanizmalarında defaatle dikkat çekilen ve hukukun üstünlüğü ve örgütlenme özgürlüğü anlamında kaygı verici bir dava olarak önemli bir yer buldu."
"Henüz dün, BM İnsan Hakları Savunucularının Korunması Özel Raportörü Mary Lawlor’un davayı yakından takip ettiğini ve derneğin kadınları ve çocukları destekleyen faaliyetlerine devam etmesi gerektiğini belirttiğini ifade etmek isteriz."
"Bu süreç içinde Tarlabaşı Toplum Merkezi’ne ses veren, derneğin yaşadığı baskılara ışık tutan, bunları gerek ulusal gerek uluslararası kamuoyunda duyuran ve dayanışma gösteren herkese en içten teşekkürlerimizi sunarız."
"Bizler Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği, dernek üyeleri, çalışanları, destekçileri ve sevenleri olarak haklılığımızın getirdiği gücün farkındayız.
"Adil, eşitlikçi, özgür ve insan hakları temelli bir dünyanın mümkün olduğunu biliyoruz. Bu ideal için çalışan sivil toplum örgütlerine yönelik baskıların derhal son verilmesini talep ediyoruz."
"Bugün karar duruşmasına geldiğimiz bu davanın insan hakları lehine sonuçlanmasını ve derneğin güvenli bir şekilde çalışmaya devam etmesini temenni ediyoruz."
HATIRLATMA Dava sürecini takip etmek ve kamuoyunu bilgilendirmek için “İyi ki Varsın TTM” sivil toplum girişimi de kuruldu. Girişim; iyikivarsinttm.org internet sitesi, Twitter, Facebook ve Instagram hesaplarından dava sürecine dair bilgi notları ve kampanyaları paylaşıyor. TIKLAYIN- TTM'ye açılan davalar hakkında detaylı bilgileri öğrenin |
Ne olmuştu?Yoksulluk, ayrımcılık ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin en yoğun şekilde yaşandığı Beyoğlu-Tarlabaşı’nda, bir toplum merkezi modeli olan Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği (bilinen adıyla Tarlabaşı Toplum Merkezi – TTM) kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya. 25 Haziran 2021’den bu yana bazı medya organlarının karalama haberlerle hedef gösterdiği dernek, Haziran-Eylül 2021 döneminde çeşitli denetimlerden geçti. Denetimlerin ardından merkez hakkında iki ayrı dava açıldı. İstanbul Valiliği tarafından İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde “Derneğin amacının gerçekleşmesinin olanaksız hale geldiği” gerekçesi ile derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespit edilmesi talepli bir dava açıldı. Bu davanın ilk duruşması, 14 Nisan 2022 Perşembe 11.45’te İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Aile Bakanlığı, Valilik yanında müdahillik talebi iletti. TTM avukatları, “15 yıldır var olan, kamuyla ortak iş yapan bir dernek nasıl yok olabilir” dedi. Dava, 29 Eylül’e ertelendi. 29 Eylül’deki ikinci duruşmada da karar çıkmadı ve bu sefer Tarlabaşı Toplum Merkezi hakkında açılan “yokluğun tespiti” davası 9 Mayıs 2023’e ertelendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın düzenlediği iddianame ile İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde “hukuka ve ahlaka aykırılık” gerekçeleriyle derneğin feshi davası da açıldı. Bu davanın ilk duruşması da 18 Mayıs 2022 tarihinde görüldü. Dava kapsamında dernek hakkında verilen “faaliyetten alıkonulma” tedbir kararı ise 6 Nisan’da TTM’nin başvurusu üzerine kaldırıldı. Davanın 2 Kasım’daki ikinci duruşmasında da karar çıkmadı. Dava, 21 Şubat 2023 saat 11.30’a ertelendi. TTM, 27 Haziran 2021’de Kaos GL Derneği’nin “LGBTİ+ Öğrencileri Aile ve Okul Kıskacına Karşı Nasıl Korumalı?” kılavuzunun konuşulacağı bir gönüllü etkinliği planladı, fakat etkinlik medyada hedef gösterildi. Nefret söylemi, hedef gösterme ve karalamalar 9 Şubat 2022’ye kadar sistematik olarak devam etti ve yaygınlaştı. Medyadaki hedef göstermelerin hemen ardından 25 Haziran’da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Beyoğlu İlçe Müdürlüğü Sosyal Hizmetler Birimi, derneği ziyaret etti. Bundan dört gün sonra İstanbul İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü denetimi başladı. Ne ziyaretle ne de denetimle ilgili derneğe herhangi bir sonuç ulaşmadı. TTM, denetleme sonuçlarına ilişkin bilgileri ancak kendilerine açılan “yokluğun tespiti” ve “derneğin feshi” dava dosyalarına sunulan rapor ve eklerden öğrenebildi. Dernek hakkında açılan ilk dava “yokluğun tespiti” davası. Dernek, açılan ikinci davadan ise ancak medya yoluyla haberdar olabildi. 9 Şubat’ta tüm karalama sürecini başlatan Milat gazetesinin manşetinde yeni bir davadan bahsedilmesi üzerine dernek avukatları adliyeden bilgi aldı ve 10 Şubat’ta dernek hakkında bir de fesih davası açıldığını öğrendi. Davanın gerekçesi ise, derneğin “kanuna ve ahlaka aykırı” hale geldiğini öne sürerken davanamede sıralanan eylemlerin hiçbiri fesih sonucunu doğuracak yoğunlukta olmayıp, ancak idari para cezası yaptırımı doğurabilecek defter kayıtlarındaki eksikler ile eğitim faaliyetlerinde bulunulup izin alınmadığı, dernek yayınlarının cumhuriyet başsavcılığına bildirilmediği gibi hususlar. Ayrıca davaya temel oluşturan dernekler denetçilerinin raporunda derneğin LGBTİ+’larla ilgili ifadeleri hukuka aykırı ve ayrımcı bir şekilde “müstehcenlik” olarak yer alırken; LGBTİ+’ların temel hak ve özgürlükleri de “toplumda kısaca LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, travesti, intersex) olarak bilinen kişilerin cinsel eğilimlerini normalleştirmek sureti ile çocukların cinsel kimliklerini etkilemeye çalışması” ifadeleriyle rapora ve davanameye girdi. |
(EMK/DY)